Ama evden ayrıldığın için endişeliydi o yüzden seni kontrol etmemi istedi. | Open Subtitles | لكنّها قلقت من مغادرتكَ البيت، لذلك طلبت منّي أن أخرج لتحرّي أمركَ. |
Annem bir gün Benden küçük kardeşim için ilaç almamı istedi. | TED | وفي احدى المرّات طلبت منّي والدتي الحصول على بعض الأدوية للشقيق الأصغر. |
Bakın, o hemşire önlük giymemi istedi ama omzumda ben vardı... | Open Subtitles | كانت تلك الممرضة قد طلبت منّي أن أرتدي عباءة ولكن كنت أشكو من شامة على كتفي |
Şeker yemene engel olmamı istemiştin. | Open Subtitles | طلبت منّي مساعدتك بالتّوقف عن أكل الحلوى. |
Parmak izlerini silmek için sana yardım etmemi istedin. | Open Subtitles | أنت طلبت منّي مساعدتك، طلبت منّي تنظيف المكّان، ومسح آثارك |
1974'te CIA Benden zihni açan en iyi sandviçi geliştirmemi istemişti. | Open Subtitles | طلبت منّي المخابرات المركزية سنة 1974 تطوير شطيرة تساعد على تصفية الذهن |
Psikolojik değerlendirmeleri okumamı istediğinde bir şey dedin. "Onun aklını oku" dedin. | Open Subtitles | عندما طلبت منّي أن أفحص التقييمات النفسية، قلت شيئاً مثل "اقرأي عقله". |
Yapılması gereken şey için sana güvenmemi söylemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي مرّة الوثوق بك للقيام بما يجب القيام به. |
Vivian'ın başına birşey gelirse, benim bakmamı istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي فيفيان الاعتناء به في حال لم تكتب لها النجاة. |
Haber şu ki; şirket, benim Tulsa'daki ofisin başına geçmemi istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي شركتي أن أرأس مكتبنا في تولسا. |
Annen gecikeceği için benim almamı istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي والدتكِ أن أصطحبكِ، لأنها مشغولة قليلاً |
Benden ateş istedi ve bir anlığına gözlerine baktım. | Open Subtitles | طلبت منّي مصباحاً, وفي اللحظة التي نظرت فيها إلى عينيها, |
Öldüğünde size göz kulak olmamı istedi. Ona cemaatime göz kulak olduğumu söyledim. | Open Subtitles | طلبت منّي أن أرعاكَ بعد مماتها، فأخبرتُها بأنّني أرعى رعيّتي كافّة |
Polis, Benden bu adamın kim olduğunu anlayabilmek için ruhani bir işaret aramamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي الشرطة محاولة الحصول على تحديد روحي له، إن كنت أستشعر من يكون هذا الرجل |
Benden iç çamaşır istesen, iki saniyede getiririm. | Open Subtitles | إن طلبت منّي إحضار زوج من الملابس التحتية، لعدت في لحظتين. |
Sana diğer bütün yardımcılara davrandığım gibi davranmamı istemiştin. | Open Subtitles | طلبت منّي أن أعاملكِ مثل بقية المساعدين .. |
Benden Sevgililer Günü partisi yapmamı istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي إقامة حفل لعيد الحب |
Üç ay sonra da onu geri kazanabilmek için Benden yalan söylememi istedin. | Open Subtitles | وبعد ذلك بـ 3 أشهر طلبت منّي أن أكذب من أجلك، حتى تعود إليها |
Onu son gördüğümde onunla bir yere gitmemi istemişti. | Open Subtitles | ..وآخر مرّة رأيتها طلبت منّي الذهاب معها لمكانٍ ما متحف |
Şey seni eve bırakmamı istediğinde, ben asıl istediğin şeyin... | Open Subtitles | إذاً.. حين طلبت منّي إيصالك للمنزل فكرت نوعاً ما أنك ربما أردت.. |
Bana hamle yapmamı söylemiştin. Şu an hamle yapıyorum. | Open Subtitles | طلبت منّي أن أرتقي، وهذه طريقتي للارتقاء. |
Bana hayat yokuşundan aşağı beraber inmeyi teklif ettin; ..işte cevap veriyorum. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي أن أرافقك في درب الحياة وها قد أجبتك. |
Betty size Harry Vetters'ın geldiğini söylememi rica etti. | Open Subtitles | بيتي طلبت منّي أنْ أبلّغك أنّ هاري فيترز هُنا. |