"طلبه" - Traduction Arabe en Turc

    • istediği
        
    • istedi
        
    • sipariş
        
    • Onun
        
    • istediğini
        
    • isteği
        
    • Ona
        
    • Siparişi
        
    • isteğini
        
    • rica
        
    • talep
        
    • talebi
        
    • öğrenci
        
    • talebini
        
    • Siparişini
        
    Ayrıca, garson Siparişi müşterinin istediği gibi hazırladığına yemin ediyor-- fıstıklı sos olmadan. Open Subtitles ايضاً، النادلة قالت أنها أحضرت نفس الطعام الذي طلبه الضحية بدون صلصة الفول
    Karşılığında istediği tek şey gelip onu görmemdi, gelip onla vakit geçirmemdi. Open Subtitles وكل ما طلبه في المقابل أن أتي لرؤيته وأقضي بعض الوقت معه.
    Güya kapalı tenis alanı tasarlayacaktım. Ne istedi biliyor musunuz? Open Subtitles انا معنى بتصميم ملعب للتنس أتعلمين ما طلبه منى ؟
    Ve insanlar ön sipariş vermeye başladı, ama daha önemlisi, ön ödeme yapmaya başladılar. TED وبدأ الناس في طلبه مسبقًا. ولكن الأهم، بدأوا في الدفع مقدمًا.
    Mükemmeliyetçi ve kendine yeten bir kişiliği vardı ve bu Onun diğerlerinden yardım talebinde bulunma ihtimalini azalttı. TED كانت لديه شخصية متكاملة، كما كان يعتمد على ذاته، مما قلّل من احتمالية طلبه المساعدة من الآخرين.
    Bu dersi tamamladıktan sonra, öğrencimiz bize aslında müşterinin ne istediğini anlamayanın aslında kendisinin olduğunun farkına vardığını söyledi. TED بعد إكمال الدورة، فإن هذا الطالب قام بإرسال رأيه إلينا فقد استوعب حينها أنّه هو من لم يفهم ما الذي طلبه الزبون.
    Naip olana dek isteği üzerine Haşmetmeab deniyordu. Open Subtitles في ذلك الوقت بناء على طلبه وكان صاحب السمو رائقاً إلى أن أصبح الوصى
    Ona, olmayacağını bildirin. Başkasını bulmak zorunda kalacak. Open Subtitles اخبريه ان طلبه مستحيل سيتوجب عليه ان يجد مهندس ديكور آخر ليزين له شقته
    Mahkumun istediği son yemekler; Open Subtitles الآن، هذا ما طلبه :المدان كوجبته الأخيرة
    Ama beklentisi çabucak umutsuzluğa dönüştü çünkü hamburger istediği halde Alice çizburger getirmişti. Open Subtitles و لكن انتظاره تحول بسرعة الى فزع حيث أدرك أن أليس أحضرت له تشيزبورغر بدلا من الهمبورغر الذي طلبه
    Ama beklentisi çabucak umutsuzluğa dönüştü çünkü hamburger istediği halde Alice çizburger getirmişti. Open Subtitles و لكن انتظاره تحول بسرعة الى فزع حيث أدرك أن أليس أحضرت له تشيزبورغر بدلا من الهمبورغر الذي طلبه
    Evet, yapabiliriz çilli... çünkü Onun bizden istediği de buydu. Open Subtitles ...نعم، يمكننا، ذات النمش لأنّ هذا هو الذي طلبه منّا
    Firavun kendisine huzur vermeni mi istedi? Open Subtitles ما طلبه منك الفرعون بنفسه أن تمنحه السلام
    6-parmaklı adam geri döndü ve kılıcı istedi, fakat söz verdiği fiyatın sadece 10' da 1' ini teklif ederek. Open Subtitles الرجل ذو الأصابع السته عاد و طلبه لكنه عرض عشر الثمن المتفق عليه
    Sanırım bu elimdeki koli, kocanızın ölmeden önce sipariş ettiği son şey. Open Subtitles أعتقد أن ماأحمله هنا كان آخر شئ طلبه زوجك قبل وفاته
    Korkmuştum. Onun söylediklerini yaptım, o çocuğu geride tuttum. Onları o öldürdü. Open Subtitles -لقد شعرت بالخوف وفعلت ما طلبه منى أردت ترك الصبى ولكنه قتلهما
    Babamın sizden ne istediğini söyleyemez misiniz? Open Subtitles ألا زلت تشعر أنّك لا تستطيع إخباري بما طلبه منك أبي؟
    Biliyorum bu Onun son isteği ve açık sözlü ve dürüst olmalıyım ama sorun şu ki, Onun hakkında söyleyecek iyi şeyler bulamıyorum. Open Subtitles أعلم بان هذا كان طلبه النهائي أنني اكون صريح وصادق لكن المشكلة لا أستطيع العثور على أي شيء جيد
    Ona Scott ile başvurusu hakkında konuşmam gerektiğini söyledim. Open Subtitles قلت لها بأنّي أود التحدث معه فوراً بخصوص طلبه
    Lütfen Usta Sifo-Dyas'a söyleyin Siparişi zamanında yetişecek. Open Subtitles أرجوك أبلغ معلمك سايفو دياس بأن طلبه سيلبى في الموعد المحدد
    Tahmin edilebilir ki, aynen Kadim'in isteğini yerine getirmişler. Open Subtitles وقد امتثلوا كما هو متوقع لما طلبه منهم ذلك الأتلانتي
    Senden bir şey rica edeceğim. Open Subtitles ثمة شيء أريد طلبه منك وقد لا يكون مناسباً
    Düzenin sözünü verdi, barışın sözünü verdi ve karşılığında talep ettiği tek şey; sizin sessiz ve itaatkâr rızanızdı. Open Subtitles لقد وعدكم بالنظام لقد وعدكم بالسلام و كل ما طلبه في المقابل هو صمتكم و إطاعتكم للأوامر
    Cinayetlerin olduğu gün sanığın talebi neydi? Open Subtitles في يوم الجريمه مالذي طلبه المتدعي عليه ؟
    öğrenci arkadaşlarım, sayın idare kurulu ve hizmetliler Manchester"ın en gururlanacağı senesinin bu olacağını düşünüyor her birinize hoş geldiniz demek istiyorum. Open Subtitles بالنيابه عن طلبه و مدرسي و مدير مانشيستر أرحب بجميع الطلبه الجدد لما أعتقد أنها ستكون أفضل سنين مانشيستر
    Başkanın tekrar ifade verme talebini reddettiğini söyledi. Open Subtitles قالَ الكرسي رَفضَ طلبه لشَهادَة هنا ثانيةً.
    Geçen hafta, hesaplama yanlışından dolayı bir müşteri Siparişini ücretsiz almış. Open Subtitles الأسبوع الماضي أدّى خطأ محاسباتي إلى حصول أحد العملاء على طلبه مجاناً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus