"طليقا" - Traduction Arabe en Turc

    • serbest
        
    • dışarıda
        
    • kaçak
        
    • ortalıkta
        
    • dolaşırken
        
    • kaçmasına
        
    Sayın yargıcım, gerçek şu ki, Capone bir katil ve serbest kalacak. Open Subtitles سعادتك , الحقيقة ان كابون هو قاتل و سيصبح حرا طليقا
    O adamın hala serbest olabileceğini söyledik. Open Subtitles لقد اخبرناها للتو ان هذا الرجل قد يكون طليقا
    Çünkü o orospu çocuğunun hala serbest olduğunu hissedersin. Open Subtitles لأنه بإحساسك الداخلي تعرف ان الحقير ما زال طليقا
    Yani bu aradığımız adam değil, bunun anlamı asıl aradığımız dışarıda bir yerde. Open Subtitles اذا هو ليس المطلوب و هذا يعني أن من يقوم بهذا مازال طليقا
    Taklitçi dışarıda bir yerlerdeyken tüm bu olanlar daha büyük bir yönlendirmenin parçası. Open Subtitles إن كان المُكرر ما يزال طليقا فهذا الأمر برمته من تلاعب أكبر بكثير
    Aslında, onların kurucusu ve lideri Stanton Parish, hâlâ kaçak. Open Subtitles فعلا ،بمؤسسها وزعيمها ستانسون باريش لا يزال طليقا
    Umarım 15 dakikalık şöhretinizin keyfini çıkarmışsınızdır çünkü serbest gezen bir psikopat var. Open Subtitles أتمنى أن تستمتعوا بال15 دقيقة من الشهرة, ياقوم لأن لدينا مختلا طليقا لذا عودوا للعمل
    Kurbanı gözaltına alıp tacizciyi serbest bıraktık. Open Subtitles لقد اخذنا الضحية الى السجن و تركنا المعتدي طليقا
    Sırf biz ölüm nedenini bulamadık diye Stephen hapse girer, katil de serbest kalırsa üçlü trajedi olur. Open Subtitles اذا ذهب ستيفان للسجن و القاتل ما زال طليقا بسبب أننا لم نجد سببا للوفاة هذه مأساة ثلاثية
    Senin her şeyden önce bir katilin serbest olmasını istemeyeceğini düşünürdüm. Open Subtitles توقعت منك أكثر من ذلك بكثير أنك وبملئ إرادتك ستتركين قاتلا طليقا
    Şüpheli serbest olduğu sürece yeni bir saldırı için daha çok gaza gelecek. Open Subtitles كلما بقي هذا المشتبه طليقا كلما زاد جرأة لينفذ هجوما أخر.
    Böyle bir adamın serbest kalmaması lazım. Open Subtitles ليس من حق رجل كهذا أن يكون حراً طليقا
    O hayvan hala dışarıda geziyor ve polisler umursamıyor bile. Open Subtitles ذلك الحيوان ما زال طليقا و الشرطة لا تهتم حتى
    -Adam hâlâ dışarıda, Dave. Open Subtitles انه ما زال طليقا ديف لا، روبرت لقد انتهيت من ذلك
    Gerçek katil hala dışarıda. Open Subtitles لكنني أعدك ان هذا ليس الجاني خاصتنا القاتل الحقيقي ما زال طليقا
    Katil hala dışarıda ve daha çok polis ölecek. Open Subtitles القاتل ما زال طليقا و سيموت المزيد من الضباط
    Siz beni suçlayacak bir şeyler bulmaya çalışırken o dışarıda bir yerde, bir cinayet daha işlemek üzere. Open Subtitles لتحاولى ربطى بالموضوع كان هو حرا طليقا جاهز ليقدم جثة اخرى
    Kopyacı dışarıda bir yerlerde ve tüm bu olanlar daha büyük bir yönlendirmenin parçası. Open Subtitles إن كان المكرر ما زال طليقا فسيكون كل ما جرى جزء من تلاعبه الكبير
    Tommy Lee Royce ve Lewis Whippey hâlâ kaçak durumda. Open Subtitles تومي لي رويس لايزال طليقا كذلك لويز ويبي
    Adam hala ortalıkta dolaşırken ve dava kapanmamışken izin mi alayım? Open Subtitles لا يزال الرجل طليقا والقضية لا زالت مفتوحة
    - Gerçek cinayet zanlısı sokaklarda dolaşırken, sizin onu suçlu ilan edeceğiniz demek. Open Subtitles هذا يخبرنى أنك مصمم على إتهامه بينما الفاعل الحقيقى ما زال طليقا
    Bakın, sırf oğlunuza iyi davranmış diye bir katilin kaçmasına göz yumamayız. Open Subtitles اسمعى, لا يمكننا ان نترك قاتلا طليقا,فقط لأنه كان عطوفا على ولدك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus