Umarım işe yarar. Yoksa inanılmayacak kadar uzun bir süre teldolapta kalırlar. | Open Subtitles | أتمنى أن تنجح , إذا لم تنجح , سيذهبوا للحبس الإنفرادى لمدة طويلة جداً |
O herifle o kadar uzun konuştunuz ki neredeyse kafamı kazıttırıyordum. | Open Subtitles | أتريد بعض السخرية؟ لقد ظللت تتكلم مع ذلك الشنقيط لفـترة طويلة جداً أتريد التهكم علىّ؟ |
Ya da belki gerçek Vincent Keller'ı çok uzun süredir saklıyorsundur. | Open Subtitles | أو ربما كنت فقط تختبئ فنسنت كيلر الحقيقي لفترة طويلة جداً |
Ama insan ırkı olarak evrenin nasıl olduğunu nasıl ortaya çıktığımızı, evrenin nasıl oluştuğunu çok uzun yıllardır düşünüyoruz. | TED | و لكننا ظللنا نفكر كبشرية عن كيف هو الكون، و كيف أصبح على ما هو عليه ، لسنوات طويلة جداً. |
Telefon kayıtları onu yirmiye yakın suçla ilişkilendiriyor ama biri bile cinayet değil. Uzun bir süre buralarda olmayacak. | Open Subtitles | المكالمات الهاتفية كافية لربطه بـ 20 تهمة جنائية مختلفة هذا من دون حساب جريمة القتل، سيسجن لفترة طويلة جداً |
Yani yarasalar oldukça Uzun bir süre arkadaşlarını hatırlıyor. | TED | إذاً هذه الخفافيش تتذكر أصدقاءها لمدة طويلة جداً. |
Artık uzunca bir süre acıkacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | والآن لا أعتقد باني سأكون جائعاً مرة اخرى لمدة طويلة جداً |
Tüfekle parçaları sıçratmak zordur. Namlu çok uzundur. | Open Subtitles | لكن صعب التناثر بسلاح قاذف الفوهة طويلة جداً |
Uzun, çok uzun zamandır. Bunu değiştirecek bir şey yapamayacağımız kadar uzun. | Open Subtitles | لمدة طويلة , لوقت طويل , طويلة جداً لفعل أي شيئ قد يغير ذلك الآن |
Boyu o kadar uzun ki onu biraz garip gösteriyor. | Open Subtitles | إنها طويلة جداً مما يجعلها تبدو طويلة بعض الشيء |
Sizin bu kadar uzun zamandır birlikte olmanız çok şaşırtıcı ve güzel. | Open Subtitles | أنه لشيء عجيب جداً بأنّكم يارفاق كنتم سوية لمدة طويلة جداً. |
Hayat tek bir kişiyle geçirilemeyecek kadar uzun. - Bu enayiler için. | Open Subtitles | ما أعنيه أن الحياة طويلة جداً لتقضيها مع شخص آخر |
Caddeye kadar uzun bir yol var. 50-60 metre. | Open Subtitles | المسافة طويلة جداً إلى ذلك الشارع 49 أو 55 متراً على الأقل |
Ne kadar uzun yol gittiğimizi hatırlamıyordum, | Open Subtitles | انا لااتذكر الكثير من الرحلة مااعلمه ان تلك الايام كانت طويلة جداً |
Yani çok uzun bir süredir bir kral ve asil bir aile tarafından geleneklerine bağlı kalınarak yönetiliyor. | TED | أي إنها تحكم من قبل ملك و عائلة ملكية وفق تقاليدهم ، منذ مدة طويلة جداً. |
Bugün burada kendi bestemi çalmayacağım çünkü, bitirmiş olsam da gerçekten çok uzun oldu. | TED | ولن أعزف لكم الآن مقطوعتي التي ألفت لانني .. على الرغم من أني إنتهيت منها .. لأنها طويلة جداً |
çok uzun süredir suçlularla uğraşıyor. | Open Subtitles | إنه يتعامل مع المُجرمين لأوقات طويلة جداً |
Bir hastane yatağında öylece yattı ve epey Uzun bir zaman boyunca tavanı seyretti. | TED | فقط استلقى في سرير المستشفى ، و نوعاً ما ، حدَّق في بلاط البوليسترين بالسقف لفترة طويلة جداً. |
Onu uzunca bir süre içeri tıkmak için yeterli kanıtı bulacağınızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أظن ستجدون أدله تكفي أن يسجن لمدة طويلة جداً |
Bir partnere göre çok uzundur, ama eğer sen iyiysen, kim partnere ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | إنها طويلة جداً على أن تكون شريكة في الرقص، لكن عندما تكونين جيدة كفاية، من يحتاج إلى شريك ؟ |