| Tek söylediğim, piyasada tekrar iyi bir yere gelebilmek için birilerine ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما اقوله انه فى حاجه الى اصدقاء طيبين ليعيدوه الى دائره العمل |
| Sen iyi insanlara kötü şeyler olmasına izin vermezsin, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع أمورا سيئة تحصل إلى إناس طيبين, صحيح? |
| Tatlım önceden de söylediğim gibi tırcılar çok kibar insanlar. | Open Subtitles | عزيزتي ، كنت أقول مبكراً سائقي الشاحنات أشخاص طيبين |
| Bütün doktorlarınız kibar mı? Hayır. | Open Subtitles | إذاً كل أطبائكم حلوين و طيبين ؟ |
| İzin verdiğin için teşekkürler. Bazı insanlar pek nazik değiller. | Open Subtitles | شكراً على منحى الإذن ، فليس كل الناس طيبين مثلكِ |
| İnsanların nazik olmamasının diğer sebebi nazik olmak ya da iyi görünmekle ilgili olarak şüpheli olmaları ve hatta düşünceli olmaları. | TED | السبب الآخر لكون الناس أقل دماثة هو لأنهم متشككون أو حتى قلقون حول كونهم دمثين أو يبدون طيبين. |
| uslu durduk ama bu çok sürmez | Open Subtitles | كنا طيبين, ولكن لا نستطيع المتابعه |
| 3 haftadır köpeklerinle ilgilendiğine göre, ...çok iyi bir komşu olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد انهم جيران طيبين لقيامهم بالإعتناء بكلبين لمدة ثلاث اسابيع |
| Sorunları olduğunu biliyorum ama bana iyi insanlarmış gibi geliyor. | Open Subtitles | أعرف أنهم يتعاملون مع مشاكل لكنهم يبدون أناس طيبين لي |
| Majesteleri'ne, İmparator'un aksine, kendilerine, iyi ve inançlı dostları olacağımızı temin ederim. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لصاحب الجلالة بأنك ستجدنا أصدقاء طيبين ومخلصين خلافا للامبراطور |
| Lütfen, sigara içmekten kendilerini alıkoyamayan 2 iyi insan için biraz merhamet göster. | Open Subtitles | أرجوك أظهر بعض العطف على انسانين طيبين لا يمكنها فحسب التوقف عن التدخين |
| Ama ne olursa olsun dünyada iyi insanlar da olduğuna inanmak istiyorsun. | Open Subtitles | ولكن وأنت تعيش تلك الوحدة تتمسك بالاعتقاد بوجود رجال طيبين في العالم |
| Aslında çok kibar insanlardır. | Open Subtitles | إنهم أناس طيبين جداً |
| - Evet ama hiç kibar değil. | Open Subtitles | - نعم، لم يكونوا طيبين يا (ويل) |
| - Evet, ama hiç kibar değiller. | Open Subtitles | -نعم، لم يكونوا طيبين يا (ويل ) |
| Sen, her şeyi doğru yaptın. Siz iyi, nazik ve dürüst insanlarsınız. Sizin hakkınızda yanılmadığım için çok mutluyum. | Open Subtitles | . لقد فعلتوا كل شىء بطريقه صحيحه . أنكم أنُاس طيبين, وشرفاء |
| Ben pek sevmedim. Gerçek mizah insanların birbirlerine nazik olmasıyla oluşur. | Open Subtitles | لم أحب هذا ، المزاح الحقيقي يأتي من أشخاص طيبين تجاه بعضهم |
| Bana çok nazik davrandınız ve bunun bir parçası olmama izin verdiğiniz için hepinize çok minnettarım. | Open Subtitles | أعني, لقد كنتم طيبين جدا معي وأنا ممتنة للغاية لأنكم سمحتم لي أن أكون جزءً من هذا |
| - uslu durun. - Güle güle baba. | Open Subtitles | كونوا طيبين الليلة - مع السلامة يا أبي - |
| uslu olun cocuklar. | Open Subtitles | كونوا طيبين يا أولادي |
| Eski bir Meksika masalına göre, Noel Baba uslu çocukları araştırırken o kadar meşgul olmuş ki, yaramaz çocukları bulması için birini tutmak zorunda kalmış. | Open Subtitles | هنالك قصه مكسيكيه قديمه... تقول ان "سانتا" انشغل جداً في البحث عن اطفال طيبين لمساعدته في البحث عن الاشرار |