Şimdi burada neden Bütün gün bekliyoruz? | Open Subtitles | الآن اخبرُنا لماذا سنبقى هنا طِوال النهار. ؟ |
Bütün gün Başbakanla birlikteydi. | Open Subtitles | لقد كَانَ مَع رئيسِ الوزراء طِوال النهار. |
Bütün gün Yılan Gözlü'nün telefonunu bekledim. | Open Subtitles | أنا أَنتظرُ طِوال النهار اتصالاً من عيون الافعى؟ |
Senin lanet diyetin yüzünden tüm gün ona bişey yedirmedin haline bak. | Open Subtitles | هي تلك الحميةِ الغبيةِ التى الزمتيها بها. هي مَا أَكلتْ طِوال النهار. |
Michael, eve gecenin bir yarısı geliyorsun... Bütün gün uyuyorsun. | Open Subtitles | مايكل، أنت تَرْجعُ للبيت في منتصفِ الليلِ و تَنَامُ طِوال النهار |
Ben Bütün gün çalışıyorum. Sam hep yalnız kalıyor. | Open Subtitles | أنا َأعْملُ طِوال النهار, سام دائماً لوحده |
Görünüşe göre, Bütün gün cesetle kalmış. | Open Subtitles | على ما يبدو، هو كَانَ هناك طِوال النهار مَع جثّة. |
Sonsuza kadar hapis kalacakmışım gibi hissediyordum. Sadece Bütün gün alışveriş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ كأنني كُنت سُجِينة إلى الأبد ، أريد التسوق طِوال النهار |
Bütün gün oturup bunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ يَدُورُه حول في رأيي طِوال النهار. |
Bütün gün tek kelime yazamadım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أعد وحيدا الفكر المتماسك طِوال النهار. |
Bütün gün bornozumu giyip yer fıstığı salkımı yemek istedim.. | Open Subtitles | ألِبس رداءِ حمّامي واكل عناقيدَ الفستقِ طِوال النهار |
Bu sesi Bütün gün dinleyebilirim. | Open Subtitles | ذلك الصوتِ. أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستمعَ إليه طِوال النهار. |
Pekala, Bütün gün evde oturup, kendin için üzülemezsin. | Open Subtitles | حَسناً، لن تَبْقي في البيت طِوال النهار تشعرين بالأسى على نفسك |
Bütün gün kollarının arasında kalabilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبْقى في هذه الأسلحةِ طِوال النهار. |
Bütün gün evde oturup bira içer. | Open Subtitles | حول بيرةِ البيتَ الشَارِبةَ طِوال النهار. |
Yapma. Moruk tüm gün uğraşmış. Ye hadi. | Open Subtitles | تعبت العجوز فية طِوال النهار يَأْلا كلُيه الآن |
tüm gün boyunca sana kötü baktı. | Open Subtitles | هو كَانَ إعْطائك العين الشرّيرة طِوال النهار. |
Sana kalsa gün boyu mağarada kalıp çamur keklerinde sana yardım etmesini tercih edersin. | Open Subtitles | أنت بالأحرى هو نايم حول الكهفِ طِوال النهار بيسَاعَدَك بكتل الطينِ ؟ |
"Onu düşünmek çok eğlenceli, gece gündüz onu hayal ediyorum." | Open Subtitles | " إعجوبة التي تُفكّرُ بها، أحلام، طِوال النهار وليل " |
Geçen perşembe kahvaltıda yumurta yemiştim. Gün boyunca kendimi harika hissettim. | Open Subtitles | الخميس الماضي كَانَ عِنْدي البيضُ للفطورِ، وأنا شَعرتُ بالنشوة طِوال النهار. |
Kardeşim Nilesve ben bütün günü onunla geçireceğiz. | Open Subtitles | تَرى، أَخّي، النيل، وأنا سَأكُونُ مَعه طِوال النهار. |
Piper, bu konuda içimde kötü bir his var ve tüm gündür böyleyim. | Open Subtitles | الزمّار، كَانَ عِنْدي a شعور سيئ حول هذا، وأنا كَانَ عِنْدي واحد طِوال النهار. |