görünüşte, bu sadece insanları "Ahh!" dedirtmek için tasarlanış küçük bir havai fişek. | Open Subtitles | تبدو هذه ظاهرياً مجرد قطعة من الألعاب النارية صُممت لتدخل السرور إلى قلوبنا. |
Fakat hayatta kalanların çoğunluğunun, görünüşte zarar görmediğini farzediyorum. | Open Subtitles | لكننى أفترض أن معظم الناجين خرجوا من الحرب سالمين ظاهرياً |
Bunun bize gösterdiği şey, görünürde çok sayıda ihtimale sahip belirli şekiller, nispeten küçük bir setten de ortaya çıkabilirler. | TED | يوضح هذا لنا أن بعض الأنماط ذات التوقعات الفلكية ظاهرياً يمكن أن تنشأ من مجموعة صغيرة نسبياً. |
Sürekli görünürde iş hakkında olan ama tek amacı bana olan ilgisini... yansıtmak olan öğle yemekleri ve toplantılar organize etmeye başladı. | Open Subtitles | قام بجدولة الغذاء والمقابلات ظاهرياً بداعى العمل فقط حتى يخدم مصالحة الغرامية |
Görünüşe bakılırsa tarama yapmışız çünkü beyin sarsıntısıyla getirilmişsin. | Open Subtitles | نعم ، ظاهرياً أجرينا الفحص لأنكِ حدث لكِ إرتجاج بالمخ |
İddiaya göre şüpheli kıza tecavüze kalkışmış. | Open Subtitles | المشتبه ظاهرياً حاول أن يغتصب الفتاة |
Mahkemede sunulan delillere göre, çocuk suçlu gibi, ama yüzeysel olarak. | Open Subtitles | منخلالما قُدِّمفيالمحاكمة, فإن الولد يبدو مذنباً، ظاهرياً. |
Fakat dışarıdan bakıldığında gittikçe duracakmış gibi yavaşlıyor görüneceksiniz. | Open Subtitles | ستبدون ظاهرياً وكأنّكم جامدون وتهوون بشكل أبطأ أكثر فأكثر |
- bu da video dükkanının görünüşte kapalı olduğu anlamına gelir! | Open Subtitles | واللذي يعني ان متجر الافلام ظاهرياً مغلق |
- görünüşte hasta değil. Ama doktor ateşinin yükseldiğini söylüyor. | Open Subtitles | ليس ظاهرياً, لكن الطبيب يقول إن حرارته ترتفع |
"görünüşte çekici, arkadaşlık edinmekte ve sürdürmekte zorluk yaşama. " | Open Subtitles | لطفاء ظاهرياً صعوبة في عمل واستمرار الصداقات |
Şimdi, bu apaçık ortada olmayabilir ama ben ve bu levrek gibi görünüşte farklı canlılar aslında vücudumuzun planı söz konusu olduğunda son derece benzerler. | Open Subtitles | ربما لا يبدو ذلك واضحاً لكن المخلوقات المختلفة ظاهرياً مثلي أنا و سمكة القاروص هذه هي شديدة التشابه في الحقيقة عند النظر إلى تصميم الجسم |
- Sadece görünüşte. Tabii ama dikkat çekmememiz gerek. | Open Subtitles | ـ فقط ظاهرياً ـ صحيح، لكن من المهم أن تبقى بعيداً عن الأنظار |
50 veya 100 milyon yıl önce görünürde en sıradan olan yerlerde dahi destansı değişimler yaşanmıştır. | Open Subtitles | قبل 50 أو 100 مليون سنة حتى أكثر الأماكن الإعتيادية ظاهرياً كانت مشاهد لتغير ملحمي. |
Sorumluluk sahibi bir eş-- görünürde heteroseksüel-- | Open Subtitles | هي زوجة مُطيعة... مُشتهية ظاهرياً للجنس الآخر... |
İlk dalganın görünürde tamamlandığını gösteriyor. | Open Subtitles | -إنّها تعرض الموجة الأولى فحسب ... . كاملة ظاهرياً... |
Görünüşe bakılırsa, cesetler bir müşteri Dr. Swinney'in kapısındaki kırık camları fark etmesiyle ve 911'i aramasıyla bulundu. | Open Subtitles | ظاهرياً , تم إكتشاف الجُثث عندما مرّ عميل ولاحظ الزجاج المكسور بخارج باب الطبيب سوينى وإتصل ب 911 |
Görünüşe bakılırsa tam da milyonlar kaybederken karşılayamayacakları kocaman bir parti vermişler. | Open Subtitles | أنا اعنى ظاهرياً , فى غضون خساره ملايين أقاما حفل لا يستطيعان تحمل نفقاته |
İddiaya göre. | Open Subtitles | ظاهرياً |
Çünkü bu sıkıcı olurdu. Hayır, uygun görünüyor, en azından yüzeysel olarak. | Open Subtitles | -كلاّ، بل يبدو متورطاً بالأمر، ظاهرياً على الأقل |