| Sonra gecenin karanlığında dışarı atlar ve... ya da evde de kalabilirim. | Open Subtitles | وفى ظلام الليل سوف اقفز و او من الممكن ابقى بالمنزل |
| Böylece Laban büyük bir evlilik kutlaması yaptı, ama gecenin karanlığında. | Open Subtitles | لذا أقام لابان احتفال عرس عظيم وفى ظلام الليل |
| Kim gecenin karanlığında gökyüzünde öyle bir şey gördü? | Open Subtitles | من النجومِ، هل رأى أحدكم شيئاً كهذا فى ظلام الليل |
| Gölgelerin tesellisine ve gecenin karanlığına ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا ارجو العزاء من الظلال ومن ظلام الليل |
| Leydim gölgelerin tesellisine ve gecenin karanlığına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا سيدتي, انا ابتغي العزاء من الظلال ومن ظلام الليل |
| ve şimdi bir gemi ve bir adam geceye geri dönüyorlar. | Open Subtitles | و الآن سفينة واحدة, طاقم واحد على وشك أن تصد ظلام الليل |
| Oyuklarda gizlenmekten ve karanlıkta... sinsice dolaşmaktan yoruldum. | Open Subtitles | ولقد تعبت من الإختباء فى الكهوف والتوجس فى ظلام الليل |
| Ama gecenin karanlığında masum bir hata yapmış birinin eleştirilmesini kaldıramaz bence. | Open Subtitles | لكن ما لا أظن أنه يمكنها تحمله هو إنتقاد من أحد إثر غلطة بريئة في ظلام الليل |
| "Ellerim gecenin karanlığında kayıp yabancı," "Tozlu ışıkta eller sallanıyor," | Open Subtitles | ♪يدي كانت غريبة علي♪ ♪تائه في ظلام الليل ♪ ♪لقد كانت تلوح ♪ ♪في ضوء مُغبِر ♪ |
| Mercy bize, gecenin karanlığında gelerek her bir yerini öpen ve yalayan kişinin John Alden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ميرسي قالت .. قالت لنا بأنه كان جون ألدن الذي جاء في ظلام الليل |
| gecenin karanlığında saldırır ve kayboluruz. | Open Subtitles | نهاجم بقوة ونتلاشى بين ظلام الليل |
| gecenin karanlığında oraya aktarılacaksınız. | Open Subtitles | ستنقلان هناك في ظلام الليل بلطبع |
| Onları gecenin karanlığında bizzat ben taşıdım. | Open Subtitles | لقد حملتهم بنفسي في ظلام الليل |
| Utanç verici ve adaletsiz bir uygulamayla Afrikalı köleleri alıkoyduğunuz için cezalandırılıp gecenin karanlığına maruz kalmayı hak ettiniz. | Open Subtitles | ظلام الليل الذي تعانون منه لهو عقاب مُستحق، لأفعالكم المشينة والجائرة في الإبقاء على العبيد الأفارقة |
| Böylece Kral ve Kraliçe, en değerli şeylerinin, yani tek çocuklarının, gecenin karanlığına karışıp gitmesini hüzünle seyrettiler. | Open Subtitles | وبهذا، شاهد الملك والملكة ...بقلوب متحسرة بنتهم الجميلة تختفي في ظلام الليل |
| ve şimdi bir gemi, bir mürettebat geceye geri döndü, | Open Subtitles | و الآن سفينة واحدة, طاقم واحد على وشك أن تصد ظلام الليل |
| geceye doğru kaçmaya çalışalım ~ | Open Subtitles | محاولين الاختباء في ظلام الليل |
| Oyuklarda gizlenmekten ve karanlıkta... sinsice dolaşmaktan yoruldum. | Open Subtitles | ولقد تعبت من الإختباء فى الكهوف والتوجس فى ظلام الليل |
| Diğer saldırganlar, karanlıkta öylece kayboldu ve orada uzandığımda, buz kesilmiştim. | Open Subtitles | بقيّة المعتدين اختفوا في ظلام الليل وبينما كنت واقفاً هناك , مذهولاً |