Onun bizden biri olduğunu sanıyorduk, ama değilmiş. | Open Subtitles | ظنناه كان على متن الطائرة و اتضح أنه لم يكن |
Güneyli bir kurt adam olayı sanıyorduk ama bir tane değiller. | Open Subtitles | ظنناه أمر مستذئب جنوبي لكنه ليس شيئاً واحداً |
Aşağıda yatan ve Jerry Smith'in yerine geçtiğini sandığımız adam gerçekten Astsubay Jerry Smith. | Open Subtitles | حسناً, الرجل الميت بالأسفل الذي ظنناه إنه ينتحل |
Babam sandığımız gibi biri değildi belki ama ailemiz bu inancı yüzyıllar boyunca sürdürdü. | Open Subtitles | ربما هو لم يكن ما ظنناه عليه لكن عائلتنا آمنت لقرون |
Tabii ki, hepimiz öyle düşünmüştük, şu ana kadar. | Open Subtitles | حسناً، هذا ما ظنناه جميعاً حتى الآن |
Sinir biliminde (Nöroloji) farkına vardığımız şey zamanın düşündüğümüz gibi bir şey olmadığıydı. | Open Subtitles | ما الذي نلاحظه في علم الأعصاب بأن الزمن ,ليس كما ظنناه |
Çünkü doğru ve onurlu olan şeyin bu olduğunu sandık. | Open Subtitles | لأننا ظنناه الصواب، الشيء المُشرف |
Bunun kirli para olduğunu sanmıştık. | Open Subtitles | ظنناه مال مفقود ونحن عثرنا عليه |
Hayır. Biz öyle sanıyorduk ama yanılıyorduk. | Open Subtitles | لا هذا ما ظنناه |
Hayır. Biz öyle sanıyorduk ama yanılıyorduk. | Open Subtitles | لا هذا ما ظنناه |
Hepimiz öyle sanıyorduk ya da öyle umduk. | Open Subtitles | - ذلك ما ظنناه جميعا ... .. أواملنا. |
sandığımız kadar sert biri değil. | Open Subtitles | هو ليس قاسياً كما ظنناه إذاً |
Olduğunu sandığımız kişi değil. | Open Subtitles | ليس كما ظنناه |
Onlar da bize: "Biz sadece atıp tuttuğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | قالوا, "أجل, ظنناه يتفاخر فحسب. |
- Geçen sefer de böyle düşünmüştük. | Open Subtitles | هذا ما ظنناه المرة الماضية |
Biz de başta öyle düşünmüştük. | Open Subtitles | هذا ما ظنناه في البداية، |
Sarkoidozu, onun iskemik olduğunu düşündüğümüz için eledik. | Open Subtitles | الورما الحبيبي... استبعدناه فقط لأننا ظنناه يعاني من فقر دم... |
Böylece bakalım... aramızda olduğunu düşündüğümüz şeyin yürüyüp yürümediğini görelim. | Open Subtitles | . . لنرى لو ان ما ظنناه بيننا سيوجد |
Emin değilim ama bizim düşündüğümüz bu değildi. | Open Subtitles | لست متأكدة ولكنه ليس المرض الذي ظنناه |
- Oyuncu bölümü sandık. | Open Subtitles | ظنناه تجربة الاداء |
- Hepimiz suçlunun o olduğunu sandık. | Open Subtitles | لقد ظنناه جميعا الفاعل صحيح |
Bir de adamın uyuşturucu peşinde olduğunu sanmıştık. | Open Subtitles | الرجل الذي ظنناه يريد المخدرات فحسب |
Öylesine konuşuyorlar sanmıştık. | Open Subtitles | .لقد... لقد ظنناه مجرد كلام أجوف |