"ظننتُ أنني" - Traduction Arabe en Turc

    • sanmıştım
        
    • sandım
        
    • düşünmüştüm
        
    • olduğumu düşündüm
        
    • olduğumu sanıyordum
        
    • düşünüyordum
        
    Umrundayım sanmıştım. Aramızda bir bağ var sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أنني أعني لك شيئاً ظننتُ بوجود رابط بيننا
    Biliyor musun, geçen gece seni arabayla evine bıraktığımda gerçekten senin farklı bir yönünü gördüğümü sanmıştım. Open Subtitles عندما قمتُ بتوصيلك للمنزل منذ عدة ليالي في الحقيقة ظننتُ أنني أرى جانباً مختلفاً منك
    İsa adına. Sana ulaştığımı sanmıştım. Open Subtitles يا إلهي, لقد ظننتُ أنني أستطيع تخطيكَ مُجدداً
    Jimmy beni koruyacaktır. Güvende olduğumu sandım. Open Subtitles ظننتُ أنني سأكون آمنة، ولكن إتّضح أنني مُخطئة.
    İyi, güzel. Çünkü ben seni gördüm sandım... Open Subtitles جيد جيد، لأنني لا أعلم ظننتُ أنني رأيتُكِ..
    Ebeveyn olacağımı düşünmüştüm ama artık olmayacağım. Open Subtitles ظننتُ أنني سأكون أماً والآن أعلم أنني لن أكون
    Yale'e gittiğimde oradaki tek eşcinsel erkek olduğumu düşündüm. Open Subtitles عندما كنتُ ذاهباً إلى "ييل", ظننتُ أنني الفتى المثلي الوحيد هناك.
    Güvende olduğumu sanıyordum, ama yanılmışım. Open Subtitles ظننتُ أنني سأكون بأمان. ولكن إتّضح أنني مُخطئة.
    Geçen haftaki seansın sonunda dibe battığımı düşünüyordum ama daha da batmaya devam ettim. Open Subtitles حسناً، ظننتُ أنني وصلتُ لأبعد ما يمكن من البؤس في آخر جلستنا الماضية لكن البؤس استمر في الإزدياد بعدها
    Bu işten kurtulurum ve kimseye zarar vermem sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أنني الخروج نظيفة دون إيذاء أيّ أحد
    - İçinde ödül bulurum sanmıştım. Pastaların içine o sürprizleri nasıl koyuyorlar biliyor musun? Open Subtitles ظننتُ أنني سأجد جائزةً في الفطيرة فأحياناً يضعون فيها جوائز
    Kuş görmüşsen karaya yakın olduğun anlamına geliyor sanmıştım. Open Subtitles لقد ظننتُ أنني عندما رايتُ الطير .بأن هذا يعني أننا وصلنا لجزيرة
    - Bek, bek. Koca, beyaz kıçın etrafta hantalca geziniyor sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أنني رأيتُ مؤخرتك الكبيرة البيضاء تدور بالجوار
    Desteğini kesersem korkacağını sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أنني لو توقفت عن مساعدته، سيخيفه ذلك ويجعله يصبح مستقيماً
    Arkamda bıraktığım, terk edip geldiğim yerden müzik sesi geldiğini sanmıştım. Open Subtitles من خلفي، من المكان الذي تركته ظننتُ أنني سمعتُ الموسيقا
    Geri dönerim, işler düzelir sandım ama öyle olmadı. Open Subtitles ظننتُ أنني سأعود، ظننتُ أن الامور ستتحسن، لكنها لم تفعل.
    - Az önce biriyle konuştuğunu duyduğumu sandım. Open Subtitles قبل وهلة، ظننتُ أنني سمعتكِ تتحدثين إلى شخصٍ ما.
    Şey, bilirsin, o vefat ettiğinde rahatlayacağımı sandım. Open Subtitles هل تعلمين. ظننتُ أنني حصلت على الراحة. عندما توفيت،
    Nedense, bunu kesin olarak bildiğimizde kendimi daha iyi hissedeceğimi düşünmüştüm. Open Subtitles خدره؟ بطريقه ما ظننتُ أنني سأشعر بشكل جيد
    - Sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. Open Subtitles ـ ظننتُ أنني مدين لكِ بأعتذار
    Zaman yolculuğunuzun tamamında teknik destek için birincil dış kaynak değil de ekibin bir parçası olduğumu sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننتُ أنني جزءٌ من فريق.. ليس فقط تلك "الرئيسية" التي تستعينون بها.. من أجل الدعم الفنّي بخصوص السفر بالزمن
    Onu sevdiğimi, evlenmek istediğimi düşünüyordum. Open Subtitles ظننتُ أنني كنت احبها. أعتقدت إننا سنتزوج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus