"ظننتُ أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • diye düşündüm
        
    • diye düşünmüştüm
        
    • olduğunu sanıyordum
        
    • sandım
        
    • olduğunu düşünmüştüm
        
    O avukat ve yani, ne yapılacağını bilir diye düşündüm. Open Subtitles إنه محام, وقد ظننتُ أنه يعرف ماذا يجب أن نفعل.
    Bu da ona yardım edebileceğim tek şey diye düşündüm ama çok zayıfım. Open Subtitles هذا كان الشيء الوحيد الذي ظننتُ أنه بإستطاعتي فعله معها لكنني ضعيف جداً
    Başladığımız yere gidebiliriz diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنه بإستطاعتنا العودة إلى حيث بدأ تعارفنا
    Senle ben hani şu gidip alem yaparız dediğimiz yeni barda takılabiliriz diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتُ أنه يُمكننا أنا و أنتِ الذهاب وتفقد البار الجديد دائماً نقول أننا ذاهبون إلى هناك ولكننا لم نفعل أبداً
    Sana birinin söylemiş olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنه شخصاً لابد أنه أخبرك.
    Kimse cevap vermedi. Bir problem var sandım. Open Subtitles لم يفتح أحد الباب ظننتُ أنه يوجد خطبٌ مــا..
    Ve ucuna kadar gitmişken Amerika'yı ziyaret etmemek kabalık olur diye düşündüm. Open Subtitles وبمجرد أن ذهبت إلي الحافة، ظننتُ أنه سيكون من الوقاحة ألا أذهب إلي أمريكا.
    Bugün burada son günün olduğu için dışarda yemeliyiz diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنه بما أنها آخر ليلة لك هنا علينا أنا نأكل خارج البيت
    Biliyorum genelde tek başına gidiyorsun ama hep birlikte gitmemiz güzel olabilir diye düşündüm. Open Subtitles أعلم أنك معتاد على الذهاب لوحدك ظننتُ أنه من الجيد الذهاب معًا
    Eğer öyleyse belki bana birkaç tavsiyede bulunur diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنه إن كان كذلك، فربما كان قادراً على إعطائي بعض التوجيهات،
    Bilmek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنه لابد وأن تعلم بالأمر.
    Getirecektim, fakat son ziyaretten sonra sürekli kabus görüyor ben de evde kalması daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles نعم ، كنت سأحضره ، ولكنه أصيب ببعض الكوابيس بعدالزيارةالأخيرة... ولذلك ظننتُ أنه من الأفضل تركه في المنزل
    Hayır, ama bazı numaralar hakkında konuşabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles -كلا، ظننتُ أنه بإمكاننا مراجعة بعض الأرقام
    iyi bir zaman değil diye düşündüm Hayır O bekler. Open Subtitles ظننتُ أنه ليس الوقت المُناسب - لا، سينتظر -
    Belki de polise vermem lazım diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنه عليّ إعطاءها للشرطة، لكن..
    Tabloyu güvenli bir yere bıraktığımda sizinle buluşurum diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتُ أنه سيتم القبض عليَ برفقتكما حين أخد اللوحة إلى مكان أمن
    Anlaşma yolunda giderse emekliliğimi ayarlayabilirim diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتُ أنه عندما تنتهي هذه الصفقة، سأصبح غنياً، و سوف أتقاعد.
    - Ben tek kişi olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنه رجلٌ واحد عليك أن تستمع إليّ
    Onun Vegas'ta olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنه في فيجاس
    "Dört yıl" diyecek sandım. Teşekkür ederim, Bay Nemec. Open Subtitles ظننتُ أنه سيقول 4 سنوات شكرًا يا سيد نيمك
    sandım ki buraya gelebilirim birisi gerçekten beni dinleyebilir ama bunun yerine senin yapmak istediğin tek şey ilk psikiyatrımın ne kadar felâket olduğu üzerine konuşarak vaktimi ziyan etmek. Open Subtitles ...ظننتُ أنه يمكن أن آتي هنا و تعلم، بعضكم يمكن أن يكون مستمعاً حقيقياً لي ...وبدلاً عن ذلك
    Seni eğlendirecek bir şey olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles أعتقد أنني ظننتُ أنه شيء يمكن أن تستمتعي بهِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus