"ظننتِ" - Traduction Arabe en Turc

    • düşündün
        
    • sandın
        
    • düşündüğün
        
    • sanıyorsun
        
    • düşünüyorsan
        
    • sanıyordun
        
    • düşünmüştün
        
    • düşünüyorsun
        
    • düşünüyordun
        
    • sanmıştın
        
    • düşündünüz
        
    • sanıyorsan
        
    • düşündüğünde
        
    • sandığın
        
    • düşünmüşsündür
        
    Onu saplamanın Melissa'nın ihtiyacı olan sonu sağlayacağını mı düşündün? Open Subtitles هل ظننتِ ان طعنها حتى الموت سيعطيها النهاية التي تحتاجها؟
    Bir yığın maden suyuyla kimseye fark ettirmeden yürüyüp gidebileceğinimi düşündün? Open Subtitles ظننتِ أنكِ ستغادرين .. ومعكِ كرتونة صودا ولن يلاحظ أحد؟ ..
    Beni allayıp pullayıp ünlü kızının dönmesi için yem olarak kullanabileceğini sandın. Open Subtitles ظننتِ أنه بإمكانك القدوم وكسائي وتستعملينني كطعم لإغواء إبنتك المشهورة للعودة إليك
    Sanırım bu çocuk senin düşündüğün kadar kolay bir lokma değil. Open Subtitles أعتقد أن الولد الأعجوبة ليس ملفوف حول أصبعك بإحكام كما ظننتِ
    Hadi, eğer kız arkadaşı olsaydı seni çiftliğe davet eder miydi sanıyorsun? Open Subtitles بحقك , هل ظننتِ إنه سيطلب منك .. مرافقته في العطلة إذا كانت لديه فتاة يواعدها ؟
    Kan, gerçek beni ortaya çıkarıyor. Farklı bir şey düşünüyorsan, aptalsın demektir. Open Subtitles الدماء تخرج ما بداخلي، و لو ظننتِ خلاف ذلك ، فأنتِ حمقاء.
    Cümleye başladığında oldukça zeki konuştuğunu sanıyordun, değil mi? Open Subtitles ظننتِ أنّكِ بدوتِ ذكيّة جداً عندما بدأتِ تلك الجملة، أليس كذلك؟
    Dinle! Sen ve ben, ilk tanıştığımızda sıradan olduğumu düşünmüştün. Open Subtitles انصتي، أول مرة إلتقينا، ظننتِ أني مبتذلاً
    Olay yerinde boy gösterdiğimiz için katili yakalayacağımızı düşünüyorsun. Open Subtitles ظننتِ لأنّنا ظهرنا فى مسرح الجريمة فنحن خرجنا لنمسك بالقاتل
    Kendini Bennett'ın kız arkadaşı gibi mi düşünüyordun? Open Subtitles إذاً ظننتِ أنّك كنتِ صديقةً حميمة لـ بينيت؟
    Fenianlar, Komünistler, aşağı tabaka insanlar, hepsi aynı diye düşündün. Open Subtitles ..ظننتِ أن جيش الثوار و الشيوعيين و الأُناس البسطاء متشابهون
    - düşündün ki olmayan sınırlarını aşabilirsin ve hayatıma milyonuncu kez karışabilirsin? Open Subtitles فقط ظننتِ أنكِ ستتخطين حدودكِ الغير موجودة. وتتدخلين في حياتي للمرة المليون؟
    Çünkü düğmelerime basabileceğini düşündün. Seni suçlamalardan kurtarmamı sağlayabileceğini düşündün. Open Subtitles لأنكِ ظننتِ بأنه بوسعكِ التلاعب بي كي أبرئكِ
    Yani gerçekten birkaç hap almanın daha kolay olacağını mı düşündün? Open Subtitles إذن ظننتِ أنّه يمكنكِ بهذه البساطة سرقة بعض الأقراص؟
    Ama gerçekten bu kadar yolu onlar için geldiğimi mi sandın? Open Subtitles لكن أحقاً ظننتِ أنني أتيت كل هذه المسافة من أجل مجوهرات؟
    düşündüğün gibi, O yasadışı burada. Open Subtitles إنه في البلاد بصفة غير قانونية تماماً كما ظننتِ
    Evdeyken, sen çöpü dışarı çıkarmamı söylediğinde ben konuyu değiştirdim, seni umursamadığımı sanıyorsun. Open Subtitles في المنزل، أخبرتيني أن أخرج القمامة لقد كنت مشتت الذهن، وأنتِ ظننتِ أني أتجاهلكِ
    Eğer tarafsız olamayacağını düşünüyorsan bunu başkasına verebilirim. Open Subtitles يمكننى ان أضع أي شخص أخر هناك إذا ظننتِ بأنكِ لن تستطعي أن تقومي بالمهمه
    Sanırım o senin kurtuluşundu. Belki de aşık olduğunu sanıyordun. Open Subtitles أظنّه يستغل هذا مهربًا، ربّما ظننتِ أنّكِ مغرمة
    Sen ve ben, ilk tanıştığımızda sıradan olduğumu düşünmüştün. Haklı idin. Open Subtitles انصتي، أول مرة إلتقينا، ظننتِ أني مبتذلاً
    Gerçekten seninle olabileceğimi mi düşünüyorsun? Şuna bir tane yapıştırır mısın? Open Subtitles هل ظننتِ بصراحة انني سأذهب معكِ؟ هل ستكرهين ذلك؟
    Ama anlayışla karşıladım, onları koruman gerektiğini düşünüyordun. Open Subtitles لكنّني تفهّمتُ الأمرَ فقد ظننتِ أنّكِ يجب أن تحميهم
    Eski bir kurusıkı tabancayla zavallı, yatalak bir delinin bana zarar vereceğini mi sanmıştın? Open Subtitles هل ظننتِ حقاً أن عانساً عجوز وكسيح مثير للشفقة قادران على أذيتي؟
    Ve siz gelip kendiniz görmeyi düşündünüz. Open Subtitles وبذلك ظننتِ أن بإمكانكِ القدوم ورؤيتها بنفسكِ؟
    Bak, bunun çok kötü olduğunu biliyorum, ama eğer arkadaşlarının yalnız gitmene izin vereceğini... sanıyorsan, o zaman delisin demektir. Open Subtitles أعلم أنّ الأمور تسير على نحو مُريع و لكن إذا ظننتِ أنّ أصدقائكِ سيدعونكِ تتكبدى العناء وحدكِ فهذه حماقة منكِ
    Seni aldattığımı düşündüğünde nasıl hissettiğini biliyorum ve asla böyle bir şeyi yaşamanı istemiyorum. Open Subtitles أعلم كيف كان شعوركِ عندما ظننتِ بأني أخونكِ. ولاأريدكِ أن تكوني في أمر كهذا.
    Anne, birini sevdiğini sandığın zaman ne yaparsın? Open Subtitles أمي، ما ذا تفعلين إن ظننتِ أنكِ تحبين شخصا ما؟
    Muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacağını düşünmüşsündür. Open Subtitles ربما ظننتِ أنني لن يمكنني الاستمرار بهذا لا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus