Bir de bu kadar geç saate kalan benim sanıyordum. | Open Subtitles | مرحباً، لقد ظننت أنني التي تحتكر البقاء لأطول وقت هنا |
Bir yuva kurabileceğimi sanıyordum, ama o gece seni görünce sensiz olamayacağını anladım. | Open Subtitles | ظننت أنني أريد الأستقرار لكن عندما رأيتك ليلة أمس لاحظت أنني لم أنساك |
Nereye koyduğumu unuttuğumu sandım ama DVD oynatıcının içinde bulduk. | Open Subtitles | ظننت أنني نسيت أين وضعته ولكننا وجدناه داخل مشغل الأقراص |
Onu tanımıyormuşsunuz. Tanıdığımı sandım dedim. | Open Subtitles | ـ أنت لا تعرفها ـ قلت بأنني ظننت أنني أعرفها |
Gece güzel bir uyku çektiğimi sanmıştım buna bir son vermeliyim. | Open Subtitles | ظننت أنني لو حصلت على ليلة نوم جيدة سوف ينتهي هذا. |
Eğer müziğin üzerine biraz katman eklersem, duyguları daha da güçlü yapabilirim diye düşündüm. | TED | ظننت أنني لو أضفت عدة طبقات عند بداية الموسيقى، سأتمكن من جعل الإحساس أقوى. |
Üzerime bir şeyler alıp biraz yürürüm ya da arabayla gezerim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنني ألبس بعض الملابس و امشي أو اقود السيارة أو أي شيء |
Seni bu kompleksten kurtardığımı sanıyordum. | Open Subtitles | العمر مرة أخرى. ظننت أنني سوف شفي لك من هذا المجمع. |
Sizin içeride olduğunuzu sanıyordum! | Open Subtitles | ظننت أنني سجنت كل رجال العصابات الايطالية ماذا تفعل هنا ؟ |
Ben de kendimi kızkardeşimin hemşiresi buranın da ücretsiz garsonu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني ممرضة أختي ونادلة من غير راتب. |
"Okul açıldı kıyafet lazım" kâbusundan seni kurtardığımı sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنني أنقذكِ من كابوس ملابس المدرسه |
Tanıdık geldi. Bir yerde gördüğümü sandım. | Open Subtitles | تبدو مألوفة ظننت أنني ربما رأيتها في مكان ما |
Valizimi otobüsten çıkaran bir adam gördüğümü sandım. | Open Subtitles | ظننت أنني رأيت رجل يسرق حقيبتي من الحافلة |
Efendim, denizaltı sessiz gittiği an, bir şarkı duyduğumu sandım, | Open Subtitles | في اللحظة التي اختفى فيها صوت تلك الغواصة و ظننت أنني سمعت غناء |
Sizi Cato'da gördüğümde, melek gördüğümü sanmıştım. | Open Subtitles | عندما رأيتك في كاتو ظننت أنني رأيت ملاكا |
Üç ay. Çoktan unuturum sanmıştım. | Open Subtitles | ثلاثة شهور ظننت أنني سأتخطى الأمر مع الوقت |
Herkes Kanal 62 hakkında konuşuyor, efendim, bilmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا فقط ظننت أنني يجب اخبرك يا سيدي، هناك الكثير من الكلام في الشارع حول هذه القناة 62. |
Nadir görülen bir hastalığım olduğunu düşünmüştüm. Doktorların daha önce hiç görmediği bir şey. | TED | ظننت أنني أعاني من مرض نادر، مرض لم يسبق للأطباء أن شهدوه من قبل. |
Evet. Sanırım senin dediğin gibi desen çizmeye gideceğim. | Open Subtitles | أجل ظننت أنني سأذهب للتخريم بصفيحة كما قلت |
Daha geçen hafta bebeğimle birlikte annemlerin ardiyesinde kalırım diye düşünüyordum. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي ظننت أنني سأعيش في غرف آباء حديثي الولادة. |
Springfield'ın en iyi kanatçısı olduğumu sanırdım, ama, senin kanatlardan tadınca yanıldığımı anladım. | Open Subtitles | ظننت أنني أفضل من يعد أجنحة الدجاج المقلية لكنك تفوقت علي كثيراً |
Çok akıllı ya da öyle bir şey olduğun için mi seni seçtiğimi sandın? | Open Subtitles | هل ظننت أنني اخترتك لأنك ذكي أو شيء من هذا القبيل؟ |
Garajda sanki orada kalmak istedin gibi bir hava sezdim sanki. | Open Subtitles | ظننت أنني التقطت فيبي في المرآب وأنه ربما تودين البقاء هناك |
Evet, sevdiğimi düşündüğüm kız arkadaşım yalan söyledi ve tüm paramı çaldı. | Open Subtitles | نعم، حسنا، وجود فتاة ظننت أنني أحببتها تكذب علي وتسرق كل أموالي. |
Âşık olduğumu sandığım şu adamı kafamdan atmama yardımı olurmuş. | Open Subtitles | في مساعدتي على نسيان ذلك الرجل الذي ظننت أنني أحبه |
Bir gün buraya dönersem her şeyi değişmiş bulacağımı düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنني لو عدت إلى هنا فسيكون كل شئ قد تغير |
Ulu bir göğe yükseliş için sizi tımar ettiğimi sandınız. | Open Subtitles | ظننت أنني أعدك لارتقاء عظيم ما وحين فقدت اتزاني |
Çocuklarımı burada bırakacağımı sanıyorsan kafayı yemişsin. | Open Subtitles | أنت مجنون إذا ظننت أنني سأترك أولادي هنا. |