| Hayatımın bir amacı... olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما سيكون هناك معنى لحياتى |
| Hayatımın bir amacı... olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما سيكون هناك معنى لحياتى |
| Bağlantılı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لأني ظننت أنه ربما توجد صلة بين القضيتين |
| Sanırım buradaki yerli halkla bir sorunumuz var. - Ve, Düşündüm de belki... | Open Subtitles | أظن أنه لدينا مشكلة هنا مع السكان المحليين و ظننت أنه ربما |
| Düşündüm de, birbirimizden hoşlandığımızı itiraf ettiğimize göre, aynı yerde uyumamız garip olacak, değil mi? | Open Subtitles | ظننت أنه ربما يكون الأمر غريباً أن ننام في شقة واحدة حيث أن كلانا اعترف أنه معجب بالآخر , أتفهمينني ؟ |
| Senin doğum günün olduğu için beraber birşey yaparız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنه عيدميلادك، ظننت أنه ربما يمكننا أن نفعل شيئاً معاً |
| Ben kendi başına onlara söylersin diye düşünmüştüm, | Open Subtitles | ظننت أنه ربما عليك أن تخبرهما بنفسك |
| Senin olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما تكوني أنت |
| Ben burada olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما يكون هنا |
| Düşündüm de belki beni bırakabilirsin. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما يمكنك أن تُقِلَني |
| - Düşündüm de, eğer oradan çıkarsak belki... | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما اذا خرجنا من ذلك المكان... |
| Bu yüzden Düşündüm de belki birer tabak yiyebiliriz. | Open Subtitles | لذلك ظننت... أنه ربما يمكننا تناول العشاء سوية |
| Yatmadan önce belki yetişirim diye düşünmüştüm ama bu gece için tekrar özür dilemek istedim. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما ألحقك قبل ان تنام ...لكن أردت أن أقول آسفه مرة أخري بسبب ألليله |
| Bekli siz de bize katılmak istersiniz diye düşünmüştüm. - Alıcı noktayı bekle. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما تريدون الانضمام معنا |
| İkimiz biraz takılırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما نقضي بعض الوقت معاً |