Bunu düşünmek için zamana ihtiyacın olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ تحتاجين إلى الوقت للتفكير بالأمر |
Zincir restoranları sevmediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ لا تحبين سلاسل المطاعم المملوكه للشركات |
Ama senin de orada olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | لكنى ظننت انكِ ستكونين موجودة هناك |
Annene daha çok benzersin sanıyordum.. | Open Subtitles | ظننت انكِ ستبدين أكثر مثل والدتكِ |
Seni Avatar'ın sevgilisi sanıyordum. Avatar mı? | Open Subtitles | انتظري, لقد ظننت انكِ فتاة الأفاتار |
Kimse bir yere gidemez dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ قلتِ لا احد يستطيع ان يذهب |
Uçak yorgunluğun var sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت انكِ مرهقه من السفر |
Benim yanımdasın sanıyordum. | Open Subtitles | -و ظننت انكِ تشعرين بهذا أيضاً -أنا كنت كذلك . |
Palm Beach' desin sanıyordum. | Open Subtitles | " ظننت انكِ فى مدينة " بالم بيتش |
Orasını senin kullanacağını sanıyordum. | Open Subtitles | انا ظننت انكِ من سينتقل اليه |
Başka bir şeyi fark edemeyecek kadar Hammer'a taktığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ كنت مهتمه بأمر (هامر) لتلحظي أي شيء. |
Bunu anladığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ ستتفهمين ذلك |
Şehirden ayrıldığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ ستغادرين المدينة |
Gidiyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ راحلة |
Her şeyi biliyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ تعرفين كل شئ |
Sen bilirsin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ ستعلمي |
Siz dışarı çıktınız sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انكِ بالخارج. |
Debs'e ne istiyorsa yapmasına izin vereceğini sanıyordum. | Open Subtitles | (ظننت انكِ كنتِ تحاولى أن تجعلِ (ديبى تعتمد على نفسها |