- Demin o çocuk ve babasına bakıyordun da, fikrini değiştirirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كنت تنظرين إلى الصبي و أبيه ظننت فقط انك قد غيرت رأيك |
Pekâlâ, sadece ona senin söylemen daha iyi olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسناً ,ظننت فقط أن الأمر سيكون أسهل عليها لو سمعته منك |
Sadece birkaç yık içinde biraz para kazanabiliriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولكني ظننت فقط بأنه يمكنني ان اجمع بعض المال لبعض السنوات |
Ama sen aslını istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت فقط أنّك ترغب في الحصول على نسخة من الصورة الأصلية. |
İkinizi neden çağırdığımı bilmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت فقط انه يجب ان تعلموا سبب طلبيّ لكلاكمآ |
Bugün yemeğini masanda yersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت فقط ربما تريد أن تأكل غدائك على مكتبك اليوم |
sadece düşündüm ki, bu biraz TV için biraz daha dost canlısı olur. | Open Subtitles | ظننت فقط أنّ هذا... ملائم أكثر على الشاشة |
nasıl kaynaşılıyor, merak edersin diye düşünmüştüm sadece. | Open Subtitles | ظننت فقط من أنك ستشعرين بالفضول لرؤية ملجأ أمثالي من ذوي العلاقات العاطفية |
Sadece birlikte biraz para kazanırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت فقط ان يمكننا ان نحصل على بعض الأموال معا |
Ben sadece neler olduğunu anlamanda sana yardımcı olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت فقط أن هذا سيساعدك علي فهم ما حدث |
Binaya gelip okumaya başlasa ikna ederiz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت فقط إذا جئت بها إلى المبنى.وجعلتها تمضي |
Midesi bulanır ve butona basıp buradan gitmek ister diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت فقط بأنها ستصبح في حالة سيئة وسترغب عندها بالضغط علي الزر والمغادرة |
Her şeyi anlattığımızı düşündüğümde belki ruhunu satmasını sağladığın adamı konuşuruz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت فقط أنه بما أننا نفتتح موضوع المزاج أنه ربما أردت أن تتحدث عن الرجل الذي جعلته يبيع روحه |
Peynirli makarna ve sosise ara vermek sizin de hoşunuza gider diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت فقط أنّكم تودون الراحة من المعكرونة والجبن مع النقانق. |
- Hayır. Ben sadece... Otelde daha rahat olursun diye düşündüm de. | Open Subtitles | ظننت فقط انك قد تكون مرتاحاً أكثر في فندق |
Oraya gidip bir şey yapmayacağını biliyorum ama onun ve bebeğin nerede olduğunu bilmek istersin diye düşündüm... | Open Subtitles | أعلم أنتِ لن تهرعي إلى هناك أو أي شيء، لكنني ظننت فقط أنكِ سترغبين في معرفة |
İkinizi neden çağırdığımı bilmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت فقط انه يجب ان تعلموا سبب طلبيّ لكلاكمآ |
Los Angeles, moda anlayışını canlandırmıştır diye düşündüm sadece. | Open Subtitles | ظننت فقط أن لوس أنجلوس قد توقظ فيك حس موضة |
"Şanslı piç kurusunun tekisin Willie. " diye düşündüm. | Open Subtitles | "لقد ظننت فقط. "اللعنه, أنت محظوظ يا ويلي |
İkiz oldukları için ...ben sadece düşündüm ki, bilirsin işte. | Open Subtitles | أنهم توأم ظننت فقط ... . كما تعلم |