"عازبة" - Traduction Arabe en Turc

    • bekar
        
    • yalnız
        
    • Bekâr
        
    • bekarım
        
    • bekarsın
        
    • yalnızım
        
    • Bekârım
        
    • yalnızsın
        
    • tek başına
        
    • dul
        
    • boşta
        
    • kadın
        
    Durumum ortadaydı; 35'inde bekar ve maddi güvencesi olmayan bir kadındım. Open Subtitles ها قد كنت إمرأة عازبة سنها 35 عام دون دعم مادي
    Sanırım bekar olarak yine ilk kez akşamdan kalma bir haldesin. Open Subtitles أعتقد انكِ استمتعتِ بأول اثار ما بعد ثمالة كأمرأة عازبة ؟
    40 yaşlarında bekar bir kadın olan komşuları aynı zamanda köyün ebesiydi. Open Subtitles الجارة، و هي امرأة عازبة في الأربعينات من عمرها كانت قابلة القرية
    Satış elemanlarının yalnız bir anne olmamı hep avantaja çevirmek istediklerini hissederim. Open Subtitles فأنا أحس أن كثير من مندوبي المبيعات يرغبون فقط بإستغلال أمّ عازبة
    Kazandığı her kuruşu evinde yalnız yaşayan annesine faturaları ödemesi için göndermiş. Open Subtitles أرسل كل سنت حصل عليه للمنزل لأم عازبة ليُساعدها في دفع الفواتير
    16 kilometre ötede Bekâr ve yavrusuz bir dişi var. Open Subtitles هناك على مسافة 17 كيلومتر ،يُوجد أنثى عازبة دون صغار
    Bildiğim bir şeye dayanarak Zoe Hart'ın... %100 bekar olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles الآن أنا أعرف الحقيقة بأن زوي هارت عازبة بنسبة مائة بالمائة
    Her dersine bir dua ile başlar, ama ülkesinde kızlar 12 yaşında evlendirilirken o bekar, cesur ve maddi bağımsızlığı olan bir kadın. TED إنها تبدا كل محاضرة بدعاء, و لكنها سيدة عازبة , مقاتلة مستقلة مادياً. في بلد يتم فيه تزويج الفتيات في ال12 من عمرهن!
    Şey, bekar bir kız olarak, şu anda boşta olan bence çok güzel görünüyorsun. Open Subtitles حسنا، كإمرأة عازبة متوفرة أعتقد يبدو عظيما
    Sana göre biraz bekar evi gibi kaçabilir. Open Subtitles صديقي يبيع شقته، قد تكون عازبة أكثر من اللازم
    Çocuk esirgeme kurumu bekar bir annenin eğer çalışıyorsa evlatlık almasına izin vermiyor... Open Subtitles الخدمات الإجتماعية لم تكن لتسمح لأم عازبة مرضعة
    bekar bir kadın, kısır bir çiftin artık bir embriyosunu ve ölmesi halinde de çocuğunu gerçek ailesine vereceğini kabul mu ediyor? Open Subtitles إمرأة عازبة تتبنى أجنة ملقاء من زوجين عقيمين وعند وفاتها توافق على إعادة طفلها لوالديها الأصليين ؟
    Sanırım neden hâlâ bekar olduğunu artık biliyoruz. Open Subtitles أعتقد أننا الأن نعرف لماذا ما تزال عازبة.
    Üniversite mezunu, bekar ve bundan memnunmuş gibi yapan, çok çalışan, az sevişen biri. Open Subtitles عازبة وتتظاهرين بالسعادة لذلك منتظمة، تفتقرين للجنس تشترين أي مجلة
    Sayın hâkim, müvekkilim iki çocuğu olan yalnız bir annedir. Open Subtitles ياحضرة القاضي ، إن عميلتي أمٌ عازبة .لديها طفلان صغيران
    Neyi merak ettiğini biliyorum. Nasıl olur da benim gibi çok fazla teklif alan bir kadın, Cumartesi gecesi yalnız olur. Open Subtitles أعلم عمّ تتساءل، كيف يمكن لامرأة عازبة ولديها الكثير لتقدمه أن تكون وحدها ليلة السبت؟
    yalnız kalmasıyla benim oraya varmam arasında yaptığı tek şey aşağıya inip posta kutusuna bakmakmış. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي فعلته بين فترة بقائها عازبة واللحظة التي وصلت بها ، هو تفقدها لبريدها
    16 kilometre ötede Bekâr ve yavrusuz bir dişi var. Open Subtitles هناك على مسافة 17 كيلومتر ،يُوجد أنثى عازبة دون صغار
    Sizin anlayacağınız, bekarım ve örgü örmek cerrahi beceriler için iyidir, ben de o yüzden örgü yapıyorum. Open Subtitles ومقصدي أنني عازبة والحياكة جيدة للمهارة الجراحية لذلك أنا أصنع بلوزة
    bekarsın, geçen yılki gelirin altı haneliydi. Open Subtitles انت عازبة وجنيت مئات الألاف السنة الماضية
    Beni sikik bir fahişe gibi hissetirmeni kabul etmiyorum kimi isterse siken, çünkü bunu yapabilirim, ben yalnızım. Open Subtitles ليس مسموح لك بأن تشعرني أنني عاهرة لعينة للشخص الذي أنا عليه مسموح لي هذا لأني عازبة
    Bekârım bu arada. - Beni de ekle. Open Subtitles أنا عازبة بالمناسبة سجّليني أنا أيضاً
    Bunun adı Chicago Geleneği. Sen yalnızsın. Bu tüm geçmiş hataları temizleyecek. Open Subtitles وأنتِ عازبة ، هذا سيمحو كل أخطاء الماضي
    Olduğu gibi olması gereken biriydi, çünkü altı çocukla Chicago'da tek başına bir anne idi. TED وكانت من النوعية التي أصبحت بتلك الشخصية لأنها كانت أم عازبة مع ستة أطفال في شيكاغو.
    Sekiz yasindaki ogluyla güç bela yasayan dul bir anneydi. Open Subtitles كانت أم عازبة بحالة سيئة مع ولد عمره ثمانية سنوات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus