Beni seninle gördüğü zaman hala sana aşık olduğumu anladığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال عندما رآني معك عرف بأنّني ما زلت عاشقة لك |
David, o aşık bir kadın, onu motive etmek oldukça zor olacak. | Open Subtitles | ديفيد، إنها إمرأة عاشقة من الصعب أن تدفعها للتفكير في هذه الأمور |
Tanrım, gerçi binlerce kez aşık oldum. | Open Subtitles | يا إلهي، ظننت أنني عاشقة عشر مرات على الأقل |
Sırf reddedilmiş bir âşık olsam tüm bu çileyi çeker miydim? | Open Subtitles | أيُعقل أن أخوض كلّ هذا العناء لأنّي عاشقة تخلّى عنها حبيبها؟ |
Evet, haklısın! Frank'a aşığım. | Open Subtitles | نعم،ذلك صحيح, أَنا عاشقة لفرانك |
Kendini aşık sanıyor, kendini İspanya'da sanıyor | Open Subtitles | تعتقد بأنها عاشقة تعتقد بأنها في أسبانيا |
Eğer Brandon'a aşık olduğun bu kadar belli olmasaydı, sanki sen de girmezdin bu işe! | Open Subtitles | حسناً. مثلكِ لن يقفز إلى هناك إذا كان الثمن بكل وضوحٍ أنكِ عاشقة لبراندون |
Kitabımda Ajan Scully'nin aşık olduğunu yazdım ama bu mümkün değilmiş. | Open Subtitles | في كتابي، أنا أكتب ذلك وكيل سكولي إنهيارات عاشقة لكن تلك مستحيلة جدا. |
Ve bir gün beni asla sevemeyecek bir adama aşık olduğumu anladım. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام أدركت بأنّني كنت عاشقة لرجل لايمكن ان يبادلني الحب ابدا |
Ve bir gün beni asla sevemeyecek bir adama aşık olduğumu anladım. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام أدركت بأنّني كنت عاشقة لرجل لايمكن ان يبادلني الحب ابدا |
Yeni ben buyum artık. Fevri, hayat aşığı, aşık oluyorum. | Open Subtitles | إنها النسخة الجديدة مني, أصبحت مندفعة, محبة للحياة, عاشقة |
Bu kadar çabuk aşık olabileceğimi sanmazdım. Daha önce kimse için böyle şeyler hissetmedim. | Open Subtitles | لم أتخيل قط أني سأهوى عاشقة بعجالة لكني لم أشعر قط بهكذا إحساس تجاه أي مخلوق |
Sana aşık olmadığımdan emin olmak için. | Open Subtitles | سأبقى معك . . لرؤية ما إذا كنت عاشقة لك |
Kocasının metresine ümitsizce aşık olan bir kadın üzerine kurulu olacak. | Open Subtitles | قصة اليمة عن إمرأة... بلا قلب عاشقة لعشيق زوجها |
Bana anlattığı kadarıyla hoş birine benziyor. Onun adına seviniyorum. Sanırım aşık olmuş. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لها، أعتقد بأنها عاشقة |
Sırf reddedilmiş bir âşık olsam tüm bu çileyi çeker miydim? | Open Subtitles | أيُعقل أن أخوض كلّ هذا العناء لأنّي عاشقة تخلّى عنها حبيبها؟ |
LaTour'a Hindley Malikanesi'nde yaşadığınız sürece âşık değil miydiniz? | Open Subtitles | ألم تكونى عاشقة ل لاتور طول الوقت الذى اقمت فيه فى منزل هيندالى هول ؟ |
âşık olduğumda, aşk beni tamamen zapt eder ve yaşıyor olduğum için mutlu olduğumu unuturum. | Open Subtitles | حين أكون عاشقة, يحتلّني الحب تمامًا, وأنسى بأنّي سعيدة لكوني على قيد الحياة. |
Engellemek için herşeyi yapabilirsin, ama ben aşığım. | Open Subtitles | تقومين بكل شيء لتمنعيني, ولكن انا عاشقة |
Gençsin, aşıksın. | Open Subtitles | أنتِ شابة. عاشقة |
Seni görmeye geldiğimde, hiçbir jürinin kocasının masumiyeti üzerine yemin eden, seven bir eşin ifadesine inanmayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | حين قلت أن هيئة المحلفين لن تصدق ذريعة من امرأة عاشقة ؟ ولا يهم كم مرة تقسم أنه برئ لقد أعطانى ذلك فكرة |
Kız arkadaşının sesi çok güzel alev kasık. | Open Subtitles | صديقتك الحميمة تملك صوتاً رائعاً يا عاشقة |
Tetikçi eski kız arkadaş... Onları vursak mı acaba? | Open Subtitles | عاشقة رماية وصديقة سابقة ألا نُطلق عليهم؟ |