"Bu gün rüzgarlı bir son bahar günü olmasına rağmen, gemiyi denize indirmek için mükemmel bir gün." | Open Subtitles | أي عاصف بالأحرى اليوم الخريفي، لكن جيد جدا يوم ل إنطلاق. |
Zamanla alışırsın tatlım. Bugün hava biraz rüzgarlı. | Open Subtitles | ستتعلم التحرك بها يا عزيزي، فاليوم عاصف إلى حدّ ما |
Asıf ve Şefik, 3 aydır Kamp X-Ray'de tutuluyordu. | Open Subtitles | إحتجز عاصف وشفيق لثلاثة أشهر فى معسكر إكس |
Hava fırtınalı, Etraf kötü ve şu anki ilişkiniz...kötü. | Open Subtitles | الطقس عاصف والحي في وضع سيء وصحبتك الحالية ليست جيدة |
Bay Assaf, firmanızda ne iş yapar? | Open Subtitles | (وماذا يفعل السيد (عاصف في متجرك الإلكتروني؟ |
Havanın nasıl olduğunu soran olursa, rüzgârlı diyip geçin. | Open Subtitles | عظيم جدا, وإذا سألكم أي شخص كيف هو الطقس ؟ قولو عاصف |
Vallahi Asaf, bize ödeme yapsaydın o zaman hizmetçin olmuş olurduk. | Open Subtitles | عاصف .. إذا كنت تدفع لنا إذا فنحن من خدامك |
Bugün dışarısı biraz rüzgârlıydı, değil mi gençler? | Open Subtitles | يوم عاصف بالخارج اليوم، أليس كذلك يا رفاق؟ |
"Her kim olursan ol, rüzgarlı bir günde yapraklar uçuşur." | Open Subtitles | الأمر أشبه بكنس أوراق شجر في يوم عاصف وهذا صعب على أي شخص |
Ayrıca bugün rüzgarlı bir gün bu yüzden rüzgara da dikkat etmeniz gerekli. | Open Subtitles | و أيضًا، اليوم، الجو عاصف لذا يجب أن تنتبه من الرياح |
Karısının saçının hareketine göre. Hava oldukça rüzgarlı. | Open Subtitles | أذا حكمنا من خلال شعر زوجته يتحرك بشكل عاصف وجذاب |
içeri girelim çok rüzgarlı.içeri girelim hadi ama hadi - evet,usta | Open Subtitles | دعينا ندخل الجوء عاصف لذل فلنذهب للداخل هيا بنا |
rüzgarlı bir günde kadının biriyle yattım diye tanrı beni cezalandırdı. | Open Subtitles | لأني نمتُ مع إمرأة في يوم عاصف |
- Asıf. | Open Subtitles | عاصف عاصف إكبار |
Bu arkadaşın Asıf İkbal. | Open Subtitles | هذا هو صديقك عاصف إكبار |
Düğününün fırtınalı bir günde olması ve uygunsuz bir zamanda seçilen yanlış çatal-bıçak pek ironi sayılmaz. | Open Subtitles | جوٌ عاصف في طريقك إلى زفافك و سكاكين غير مناسبة في وقت غير مناسب بالكاد ساخر |
Geçen 2012 Kasım ayında, 85 farklı milletten 33,000 koşucu başlangıç çizgisine geldi, ancak bu sefer fırtınalı ve yağmurlu havaya meydan okudular. | TED | في نوفمبر الماضي 2012، أكثر من 33 ألف عدَّاء من 85 جنسية مختلفة جاؤوا إلى خط البداية، لكن هذه المرة، لقد تحدوا جو عاصف و ماطر جداً. |
Bu Bay Assaf'ın ağır suçunu, kabahate çevirecek ki böylelikle ülkede kalması için bir sorun kalmayacak. | Open Subtitles | هذه الحجة تقلل من جناية السيد (عاصف) إلى مخالفة والتي تعني بقائه هنا بالبلاد |
Üzgünüm geciktim. Hava biraz rüzgârlı. | Open Subtitles | آسفٌ على تأخري، الجو عاصف في الخارج قليلاً |
Emin değilim, Asaf. Babam bu yanlış diyor. | Open Subtitles | أنا غير متأكد يا عاصف أبى يقول أن خطأ |
Evet. rüzgârlıydı. | Open Subtitles | نعم عاصف |
Aman Assef, bize para ödüyorsan biz senin köleniz demektir! | Open Subtitles | عاصف .. إذا كنت تدفع لنا إذا فنحن من خدامك |
Bu şeyin adına fırtına mı yoksa kasırga mı diyorlar bilmiyorum ama Chicago güneyi ve Rocky dağları doğusunda bir yerlerdeyseniz bir an önce kendinize sığınak bulmanız konusunda hepinizi uyarıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كانوا يسمون هذا الشيء "أرهابٌ عاصف" أو اعصار أو ماذا. ولكن إذا كنت في أي مكان جنوب شيكاغو |
Bebeğim, bu sabah uyandığımda içimde fırtınadan köpüren bir deniz vardı. | Open Subtitles | حبيبتى. عندما أستيقظت هذا الصباح شعرت ببحر عاصف بداخلى |