Yeşilin geleneksel devlet içi bir çatışmayı temsil ettiğini görüyorsunuz, eskiden hakkında okuduklarımız. | TED | ترون الاخضر هي صراعات عامة بين الدول, النوع الذي اعتدنا القراءة عنه |
Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti: göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek. | TED | حلمي المُعدل قادني إلى عملي اليوم: تدريب المهاجرين ليشغلو مناصب عامة وقيادة حركة من أجل الديموقراطية الشاملة. |
Ama açıkçası, General olsa da olmasa da, elimizde satacak bir şey yok. | Open Subtitles | و لكن ، حقاً ، بصفة عامة أو غير عامة ، ليس لدينا ما نبيعه |
Hükümet, daha halkla ilişkili sorunlar için bizim kaynağımızı kesmişti. | Open Subtitles | كانت الحكومة ترصد الأموال لأقسام بعيدة عنّا ولها نتائج عامة. |
Federal yayın ajanslarının çalışmaları... hakkında genel bir soruşturma açılacaktır. | Open Subtitles | لإجراء تحقيقات عامة في كلّ ما يتعلق بعمليات الهيئات التنظيمية |
Neyse, Jennifer'a gelelim. | Open Subtitles | عامة على كلام مع جينفير |
Sadece sıradan insanlar bu masallara inanır. Her şeye inandıkları gibi! | Open Subtitles | ،فقط عامة الشعب يصدقون هذه القصص كما يصدقون كل شيء تقريبًا |
Örneğin, her devlet okulunun bir eğitim materyali hattı vardır. | TED | على سبيل المثال فإن كل مدرسة عامة لديها خط إمداد تعليمي. |
Bunu bir bakış açısına koyarsak, bir diğer önemli devlet memurluğu ise öğretmenlik; ortalama öğretmenlik yaşı 42. | TED | لو نظرنا للأمر من منظور آخر، هناك وظيفة أخرى عامة مهمة، وهي التدريس، متوسط أعمار المدرسين فيها 42 سنة. |
devlet okuluna gidemez çünkü çok seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لا يستطيع أن يذهب الى واحدة عامة لأنني أسافر كثيراً |
Bu arada Dulles, General Y'nin velinimetiydi. | Open Subtitles | دالاس , بالمناسبة كان المتبرع الحكيم بصفة عامة |
General Brak askerlerini hemen hazırla. | Open Subtitles | عامة براك، وعلى استعداد القوات الخاصة بك في وقت واحد. نعم يا سيدي. |
General Shepherd'ın öldürüldüğü gece, bir insansız uçak havalanmış. | Open Subtitles | كان هناك في الواقع طائرة بدون طيار صدر ليلة قتل عامة الراعي. |
Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة |
halkla ilişkiler adamı, bizi Haziran'daki vade gününe çevirerek ücretlendirecek kişi. | Open Subtitles | رجل علاقات عامة, والذي سيتقاضى منّا تكاليف تحويل يونيو إلى سلعة. |
Zamanı geldiğinde göreceğimiz gibi, çok yetenekli halkla ilişkiler danışmanları tarafından yazıldı. | TED | وهو مكتوب، كما سنرى في الوقت المناسب، من طرف مستشاري علاقات عامة مهرة. |
genel olarak atlarım mı, yoksa garipleşenler mi? Çoğunu öldürmek zorunda kaldığınızı duydum. | Open Subtitles | عن الخيول عامة أم عن الخيول التي تجن قرأت أنك تخلصت من الخيول |
- Adamın estetik cerraha ihtiyacı var. - Bir de genel cerraha. | Open Subtitles | ــ هذا الرجُل بحاجة إلى جرّاح تجميل ــ و أخصّائي جراحة عامة |
Her Neyse artık gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | عامة, أستمحيكى أن أغادر الان |
Kore'nin sıradan insanları savaşma hırsı ve sabırdan olmadan hayatta kalamazlar. | Open Subtitles | عامة الشعب في كوريا لا يستطيعون العيش دون روح المنافسة والصبر |
Ama, mikropların hastalıklara neden olma yeteneklerini köreltmelerini sağlayacak kamusal sağlık önlemlerini alabilirsiniz. | TED | ما تستطيع القيام به هو القيام بحملات واجراءات صحية عامة .. تشجع على تطور المقاومة الجرثومية. |
Gizli ırkçılığın umumi ırkçılığa dönüşümü böylece birilerinin kovulması bomba gibi haber. | Open Subtitles | عنصريتهم الخاصة ستتحول إلى قضية عنصرية عامة ذلك سيجعل أولئك الحمقى ينفجرون. |
genelde her gece onların biraz daha Doğu'ya gittiğini görürsünüz. | Open Subtitles | بصفة عامة تراهم ينحرفون قليلا نحو الشرق في كل ليلة |
Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında 70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu. | TED | كان الوقت متأخر جداً في الليل، وفي سن ال 80، كان يكتب ترافع دعوى مصلحة عامة من 70 صفحة ضد الفساد في مشروع طرق. |
Hayır,burası halka açık, bunlar halk kayıtları, ve ben de halkım,yani eğer sen de sıkıyönetim falan koymadıysan, ben bu taraftan gideceğim. | Open Subtitles | لا ، هذه ملكية عامة وتلك سجلات عامة وأنا من العامة وإذا أردت أن تعلن قانون الحرب فإنني ذاهبة من هذا الإتجاه |
Fakat halk tarafından makbule geçmeyen şey şu ki aslında, deneyler gitgide daha iyi oluyor ve bunun sonucunda, gitgide daha hızlı yapılıyor. | TED | و لكن هناك شيء لا يستطيع عامة الناس تقديره في الحقيقة ، ان التجارب في تحسن مستمر و عليه ، فقد اصبحت اسرع |
toplum sağlığı profesörü olarak bu ülkelerin bu kadar hızlı büyüdüklerini görmek garip değil. | TED | بالنسبة لي, كأستاذ صحة عامة, لم أتفاجأ ان كل هذه البلدان استطاعت ان تنمو بهذه السرعة |
Çok ciddi meselelerden bahsediyoruz, Sayın Başkan, halkın ilişkilerinden bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن أمور أمنية لسنا نتحدث عن علاقات عامة |
Sürekli olarak toplumsal refahı gözardı etme eğilimindeyiz. Bu durum toplumsal refahın ortak refah olması ortak mallardan teşkil edilmesinden kaynaklanıyor. | TED | نحن نميل وبشكل ثابت الى تجاهل المنفعة العامة لانها ببساطة مكاسب عامة , انها متاع مشترك |