| Bir hayata son vermek taşımak için korkunç bir yük. | Open Subtitles | إزهاق الحياة لابد أنه كان أمراً فظيع، عبء ثقيل تحملينه. |
| LaTour'un hayatı sizin ve tabii benim üzerimde bir yük oldu. | Open Subtitles | لحياة لاتور وهذا عبء ثقيل عليكم وبحق علىّ انا ايضا |
| Bu, taşıması güç bir yük ancak Tanrı'nın yardımıyla imkânsız değil. | Open Subtitles | هذا عبء ثقيل لحمله لكنه ليس مستحيلاً بعون الله لكما |
| Yaptığın işi Miguel'e öğretmekle büyük bir sorumluluk almış oldun. Taşınması zor bir yük. | Open Subtitles | إنّها مسؤوليّة عظمى أن تعلّمه ما فعلتَه للتوّ، عبء ثقيل |
| Sırtında büyük bir yük var, kanıtlaman gereken bir sürü şey. | Open Subtitles | لديك عبء ثقيل على كاهلك الكثير لتثبت نفسك |
| Kıyamet olsun ya da olmasın yaratıklar olsun ya da olmasın omuzlarındaki bu yük çok yıkıcı. | Open Subtitles | أعني, سواء بنهاية العالم أم لا سواء كان ثمّة وحوش أم لا فذلك عبء ثقيل تحمله على عاتقك |
| Ama bu yanında büyük bir yük getirecektir. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعلم مع العلامة، يأتي عبء ثقيل. |
| Sana yük olmayacağımı bilsem... ve şey... AğIıyor musun? | Open Subtitles | أني لم أكن عبء ثقيل هل تبكين ؟ |
| Yeteneğinin neden ona yük gibi geldiğini anlıyorum. | Open Subtitles | .يمكنن فهم كم هو عبء ثقيل بالنسبه لها |
| Hayat cidden katlanılması zor bir yük müdür? | Open Subtitles | هل الحياة عبء ثقيل لكي نتحمله ؟ |
| Senin sorunun bu. Omuzlarında taşıdığın ağır yük. | Open Subtitles | هذه هى مشكلتك عبء ثقيل على كتفيك |
| Metabolizmana ağır yük getirir. | Open Subtitles | عبء ثقيل على عملية التمثيل الغذائى |
| Herhangi bir adam için taşıması ağır bir yük. | Open Subtitles | إنه عبء ثقيل على الرجل للقيام به |
| Biz ağir yük taşırız, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | نحن نتحمل عبء ثقيل جدًا, وأنت تعلم ذلك. |
| Böyle gizlemek müthiş bir yük olmalı. | Open Subtitles | للإختباء كهذا لأبد أنه عبء ثقيل. |
| Ama bu, vicdanın için bir yük olmalı. | Open Subtitles | لكن لابد أنه عبء ثقيل على كاهلك |
| Bu senin için çok büyük bir yük. | Open Subtitles | هذا عبء ثقيل ليوضع عليكي |
| Çok büyük bir yük olmalı. | Open Subtitles | إنه عبء ثقيل ولعنة |
| Taşıdığı ağır bir yük. | Open Subtitles | .انه عبء ثقيل تحمل |
| Bu tek bir kişi için fazla ağır bir yük. | Open Subtitles | -إنه عبء ثقيل جداً علي رجل واحد |