"عدلًا" - Traduction Arabe en Turc

    • haksızlık
        
    • adil
        
    Otobüsü daha fazla bekletemem. Bu diğerlerine haksızlık... Open Subtitles ‫لا يمكنني ترك الحافلة تنتظر لوقت أطول ‫ليس هذا عدلًا بحق الٓآخرين
    Öğretmenlerim genelde projelerimi saklamayı sever ama bu aileme haksızlık. Open Subtitles أساتذتي في العادة يبقون مشاريعي عندهم ولكن هذا ليس عدلًا بالنسبة لوالدي
    Küçücük yavrumu benden aldılar ve dünyada beni anlayacak tek kişinin yüzüne dahi bakamıyorum, bu haksızlık. Open Subtitles ليس عدلًا أن يأخذو إبني الصغير مني ولا يمكنني أن أجد شخصًا في هذا العالم يتفهم ما أشعر بِه
    Temiz ekonomiye ve daha adil bir topluma geçtikten sonraki dünya. TED العالم بعد انتقالنا إلى اقتصاد نظيف ومجتمع أكثر عدلًا.
    Eğer 'My Little Pony' filmi gereğinden fazla bende kaldıysa ve izlemek isteyen başka biri varsa, hiç adil olmaz. TED إذا احتفظت بفيلم مُهري الصغير لفترة طويلة وهناك شخص آخر يريد مشاهدته، فليس هذا عدلًا.
    Düpedüz haksızlık. Şerefe. Trenden Jon'u arayacağım. Open Subtitles واضح أن ذلك ليس عدلًا سأحادث جون اذا ركبت القطار
    Bütün gün bacaklarını açan benim ama... - ...tüm paramı sen alıyorsun. haksızlık! Open Subtitles أسمعي، أنا من يفتح ساقيه طوال اليوم وأنتِ تأخذين نصيب الأسد، هذا ليس عدلًا.
    Burada yaşayan insanlara haksızlık yapılıyor. Open Subtitles هذا ليس عدلًا للناس الذين يعيشون هنا
    Bu haksızlık farkındayım ama burada daha fazla kalmayacaksın. Open Subtitles هذا ليس عدلًا ولكنك لن ترتاح هنا للأبد
    Onların gidebilmesi haksızlık. Open Subtitles ليس عدلًا أن يتسنّى لهم الرحيل.
    Will, bu haksızlık. Open Subtitles حسنا، هذا ليس عدلًا.
    - Hadi ama, bu haksızlık. Open Subtitles بالله عليك, هذا ليس عدلًا
    - Bunu ben seçmedim ve bu haksızlık. Open Subtitles لم اختر هذا، وهذا ليس عدلًا
    Bunu söylemen haksızlık. Savitar bizi oyuna getirdi. Open Subtitles ليس عدلًا قولك هذا، خدعنا (سافيتار) جميعًا
    Ama bu haksızlık. Open Subtitles -ولكن هذا ليس عدلًا ..
    İnsanların bugüne kadar olduğundan çok daha eşitlikçi ve adil algoritmalar yapabiliriz. TED يمكننا إنشاء خوارزميات أكثر إنصافًا وأكثر عدلًا من البشر من أي وقت مضى.
    Bu hiç adil değil, pizzanın yarısını sen alıyorsun. Open Subtitles ليس عدلًا منك أنت كشخص واحد فقط أن تحصلي على نصف الفطيرة
    Buralara gelmek için çok çalıştım, daha doğrusu çok çalıştık ve bu emeklerin bir sigorta muayenesine bağlı olduğu düşüncesi bana pek adil gelmiyor. Open Subtitles لقد كنا نعمل بجد للوصول لهذه المرحلة.. وفكرة أن هذا كله يتوقف على بوليصة تأمين.. حسنًأ، أعني أن هذا لا يبدو عدلًا
    Tamam da, sadece göğüslerin var diye senin fikrinin daha değerli olması hiç de adil değil. Open Subtitles حسنًا، ليس عدلًا أنّه بسبب أنّك مُستهلِكة أنثوية أن رأيك يعني الكثير.
    Bütün büyük oyuncuların ön tarafta olması hiç de adil değil. Open Subtitles ليس عدلًا أن كل الوكالات الكبيرة بالمقدمة.
    Daha adil davranmaya çalışacağım. Open Subtitles سوف أبذل جهدًا أكبر لكي أكون أكثر عدلًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus