İçki içmemen dışında, hiçbir şeyden dolayı seni sevmekten vazgeçmem. | Open Subtitles | لا شيء يمكنه منعي من حبّكِ عدى أنّك لا تشربين. |
"X" harfi dışında çoğu harfin birden fazla telaffuzu vardır. | Open Subtitles | أغلب الحروف فيها أكثر من تهجئة ما عدى حرف شي |
Biraz, uh, tefekkür, biraz balık avlama ve ruh tazeleme dışında. | Open Subtitles | عدى عن بعض التأمل وصيد السمك وإنعاش الروح |
Şu kameralara bak. Scientology Merkezi haricinde şehrin tek büyük anıtı bu. | Open Subtitles | هذه هي المكية الوحيدة التي تعود للبلدية , عدى مركز الأبحاث العلمي |
Görünüşe göre, bu liste dışında her şeyi almışlar. | Open Subtitles | من الواضح حصلوا على كل شيء عدى هذه القائمة |
- Evet,tek bir şey dışında bu bir cevap olurdu Kardeşinizin evrak Çantayını orada bıraktınız. | Open Subtitles | قد تكون هذه الإجابة عدى أمر واحد تركت حقيبة أخيك الدبلوماسية هناك |
Bu adam dışında herkesin cinayet sırasında nerede bulunduğuna açıklama getirebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني الاعتماد على كل شخص كان وقت الجريمة متواجد عدى هذا الرجل كيف تنطق اسمه ؟ |
Hayır, evde Bayan Willis dışında kimse yoktu ve o da projeksiyon odasında film izliyordu. | Open Subtitles | كلا لا أحد آخر عدى السيدة وكانت في غرفة العرض تشاهد فيلم |
Bunlardan verirsek İşe yaramaz. Silahlar dışında herşeyi getirin. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار أعيدوا لهم كل شيئ ما عدى الأسلحة |
Bunların dışında bir şeye başlayacağımızı bilmiyordum. Hımmm. Belki de bir son, öyleyse. | Open Subtitles | لم أعلم أننا سنبدأ شيئاً عدى هذا ربما أنها النهاية إذاً |
Kaktüslü korsaj dışında, amacına ulaşmışsın. | Open Subtitles | حسناً عدى عن أكمام الببغاء أظنك نجحت بذلك |
Bir adam ki müzik dışında rock 'n roll'un her şeyi. | Open Subtitles | الرجل الذي يجسد كل شيء في الروك .. عدى الموسيقى |
Sana verebileceğim bu kolye dışında bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس معي ما أهديه لك، عدى هذه القلادة التي صنعتها |
Burası dışında her yerde olmak isterdim. Bundan eminim. | Open Subtitles | أريد التواجد بأي مكان عدى هذا ، انني صادق |
Babanım aptal gerdanlık hakkında çenesini tutmaması dışında, güzeldi. | Open Subtitles | جيد عدى أن أبوك لم يرغب في السكوت حول تلك القلادة الغبية |
Şeytani gülümsemem ve havalı bakışlarımın dışında tabi. | Open Subtitles | عدى عن الحبيبات الشيطانية والمظهر الوسيم بالطبع |
Yani bu insanlara " Seni öldürmek haricinde her şeyi yapacağım" diyorum. | Open Subtitles | سوف نأخذه إلى هنا أعني سأقول له سأفعل أي شيء عدى قتلك |
Üç banknot haricinde hepsi | Open Subtitles | وكل الأوراق موقع عليها للمصداقية ما عدى ثلاث منها |
Tabii son kez böyle yaptığında başka bir adamla aldatmıştı beni. | Open Subtitles | عدى أنه في آخر مرة فعلت ذلك كان هناك رجلا آخرا |
Derin bir nefes al, 10'a kadar say ve biraz çaba gösterip o kalın kafana şunu sok, pay filân yok. | Open Subtitles | خذ نفس عميق عدى حتى 10 وحاولى ان تمررى الى جمجتك انه ليس هناك حصص |
Herkesin korkmuş ve borsanın çok daha düşük olmasını saymazsak daha çok 20. yüzyıla benziyor. | Open Subtitles | إنه كالقرن الذي قبله عدى ان الجميع خائف وسوق الأسهم أقل بكثير |
Kızımın tecrübesi olmasına rağmen, medikal anlamda bir profesyonel değil. | Open Subtitles | عدى ما شهدته إبنتي من إستحقاق فهي ليست خبيرةً طبية |