"عربته" - Traduction Arabe en Turc

    • Arabası
        
    • arabasını
        
    • karavanında
        
    Arabası en fazla 400 kilo taşıyabiliyor. Open Subtitles عربته يمكنها أن تحمل أربعة أطنان من الوزن
    Kaybolur kaybolmaz, adamın Arabası yolun ortasında durmuş. Open Subtitles وحالما توقف الدوى توقفت عربته فى منتصف الطريق
    Siz değil miydiniz, daha Arabası görünür görünmez hep bir ağızdan bağrışarak Tiber nehrinin derin oyuklu kıyılarını yankılara boğup zangır zangır titretenler? Open Subtitles وحين كنتم تلمحون عربته تظهر، أما كنتم تصيحون مهللين، فيرتعد نهر "التايبر"،
    Ondan, her gece kapıda bekçiler adamın el arabasını arıyor. Open Subtitles لذا عند البوابة في كل ليلة، يفتش الحراس عربته اليدوية
    Ve Apollo 2 tekerlekli güneş arabasını gökyüzünde sürüyor. Open Subtitles و أبوللو و هو يقود عربته الشمسية ، عبر السماء
    Şu patlayan herifin karavanında sakladığı bir uyuşturucu var. Open Subtitles الآن ، يوجد هناك دواء ذلك الشاب الشخص الذي انفجر ، ..إنه يحمله في عربته
    Taşra memurluğu pek önemli değil, ama güzel Arabası var. Open Subtitles المفتش ليس ذو أهمية، لكن عربته رائعة
    Arabası yağmur altında bozulmuş. Open Subtitles تحطمت عربته على الطريق بسبب المطر
    Bir çiftçi onu yıkıntılarda bulmuş. El Arabası üzerinde buraya taşımış. Open Subtitles وجده مزارع بين الآثار وحمله في عربته
    - Arabası cenaze arabasına benziyor ama. Open Subtitles عربته لا تبدو مثل عربة دفن الموتى
    Onun Arabası benim şeridimdeydi. Yol hakkı benimdi. Open Subtitles عربته كانت في طريقي الخطأ عليه
    Mortimer gitmiş. Arabası yok. Open Subtitles "لقد ذهب " مورتيمور إن عربته ليست هناك
    Sanırsınız ki, kendi Arabası. Open Subtitles ستظنها عربته الخاصة
    - Arabası kontrolden çıkmış. Open Subtitles لقد فقد السيطرة على عربته
    - Bilmiyorum. Arabası burada ama yanıt vermiyor. Open Subtitles عربته هنا، لكنه لا يجيب.
    Arabası yaklaştı. Open Subtitles عربته على وصول.
    El Arabası kedi mamasıyla doluydu. Open Subtitles عربته كانت مليئة بطعام القطط.
    Ona bu akşama kadar yeni arabasını getiremezsem şoförün olacağım dedim. Open Subtitles انا اخبرته بانى اذا لم يمكننى ان احصل له على عربته الجديده هذا المساء , فسوف اكون سائقه
    Shakes'in peşinden koşmayı bırakıp... arabasını yerinde bulamayınca çok şaşıracak. Open Subtitles الى اثنين من العوائق تلك ستكون مفاجأة للرجل عندما يعود من المطاردة لن يجد عربته
    Teşekkür etti ama Bay Knightley'nin onları evden alıp sonra tekrar eve götürmesi için arabasını gönderdiğini söyledi. Open Subtitles لكن شكرتني وقالت ان سيد نايتلي قد ارسل عربته لتأخذها للمنزل
    Herkül'ün gücüne imrenen Güneş Tanrısı Helios, Erytheia adasına yapacağı yolculuk için Herkül'e cenk arabasını ödünç verdi. TED وبذلك، أُعجب "هيليوس" عملاق الشمس، بقوة هذا البطل، وأعطاه عربته ليكمل رحلته إلى جزيرة "إيريثيا".
    Adam öldü. karavanında başı patlamıştı. Open Subtitles لأنه ميت, قام بتفجير رأسه في عربته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus