O seni on sene içinde yaşlandırır, On saniye değil. | Open Subtitles | أظن هذا مايسبب زيادة العمر عشر سنوات خلال عشر ثواني |
On saniye, Tamam mı? Paranı alacaksın. - Sadece git. | Open Subtitles | عشر ثواني, وتحصل على نقودك فقط غادر, ولا تؤذي احد |
On saniye boyunca kapalı kalması o kadar da kötü değildir. | Open Subtitles | عشر ثواني هو تماما مقدار الوقت الذي يحتاجه جدار الحماية ليغلق |
Onlar ateş etmeden önce kaçmak için on saniyen var. | Open Subtitles | لديك عشر ثواني لتخرج من هنا قبل بدء اطلاق النار |
Kolumdaki tüm bu şeyleri çıkarmak için on saniyen var. | Open Subtitles | لديك عشر ثواني لتدخُل لهنا وتخرج هذه التفاهه من ذراعي. |
Yaklaşık her on saniyede bir bazı hasta, sapık, bozuk düşünceler erkeklerin aklından geçer. | Open Subtitles | تقريباً كل عشر ثواني بعض المرض الانحراف ، الفساد الاخلاقي يذهب الى تفكير الرجل |
- Sanırım, bize On saniye lâzım. - Tamamı, bir dakika yirmi beş saniye. | Open Subtitles | أظن أن لدينا حوالي عشر ثواني عن اطلاق النار على نفسها |
Onu orada en az On saniye tutmanızı istiyorum. | Open Subtitles | و أريدك أن تبقيه رهن الإعتقال على الأقل لمدة عشر ثواني |
On saniye gibi kısa bir sürede mahrem yerlerini kavradı. - On saniye yeterli değil. - Bırak bitireyim. | Open Subtitles | تسللت لاماكنها الخاصة .في غضون عشر ثواني |
On saniye içinde geberip gidersin. | Open Subtitles | هذا سينسفك أنت والجدران وستموت خلال عشر ثواني |
Zıvanadan çıktın artık dostum. İstersen seni duvarın içine sokayım, On saniye içinde ölmüş olursun. | Open Subtitles | هذا سينسفك أنت والجدران وستموت خلال عشر ثواني |
On saniye. Tüm paranı alacaksın. Sadece gidersin. | Open Subtitles | عشر ثواني, وتحصل على نقودك فقط غادر, ولا تؤذي احد |
Connie'nin güvenlik görevlisi, geçen gece On saniye boyunca devam eden bir sızıntı fark ettiğini söyledi. | Open Subtitles | رجل الامن الخاص بكوني قال انها كان هناك خرق لمدة 10 ثواني في الليلة الماضية لجدار الحماية عشر ثواني؟ عشر ثواني |
Hadi, aşağı yukarı On saniye dayanmalısın. | Open Subtitles | لا.. يجب ان تمهليني عشر ثواني واصلي المناورة |
Beş, On saniye dayanabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك الصمود لخمس أو عشر ثواني. |
Orospu çocuğu. Yaşamak için on saniyen kaldı. | Open Subtitles | يا إبن العاهرة لديك عشر ثواني لتعيش |
on saniyen var. | Open Subtitles | لديك عشر ثواني هنالك حافله قادمه إليك |
Ceza kesmemden önce on saniyen var. | Open Subtitles | لديك عشر ثواني وإلا سأعطيك مخالفة |
Gerçekleri anlatman için on saniyen var. | Open Subtitles | عشر ثواني هو كل ما لديكِ لقول الحقيقة |
Spencer, cevabına başlamak için on saniyen var. | Open Subtitles | سبينسر لديكي عشر ثواني لتبدائي أجابتك |
Beni on saniyede sana değişti ve neredeyse bunun farkında bile değil. | Open Subtitles | قايضني من أجلك في عشر ثواني. كأنه لم يلاحظ. |