Minik bir kuş, kolunu koparıp bana atmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني عصفورة صغيرة أنك أردت إنتزاع زراعك و إلقائه عليٌ |
Zavallı esir sarı kuş asla inanamazdı sıradan bir kırlangıçın asil bir kuşu reddedebileceğine. | Open Subtitles | إن الطائر الأصفر ♪ ♪ المدلل اللعوب ♪ لم يصدق أن هذا حقيقي ♪ أن عصفورة عادية ♪ ♪ يمكنها أن ترفض |
Umarım ben de bu gece bir kuş izlerim. Tüylü olmayacak. Yani her yeri değil. | Open Subtitles | أتمنى أن أشاهد عصفورة اليوم.ليس لديها ريش, على الأقل ليس على جميع أنحاء جسدها. |
Küçük bir kuş bana birisinin baba olacağını söyledi. | Open Subtitles | عصفورة صغيرة قالت لى ان احدا ما سيصبح ابا. |
Küçük bir kuş bana birisinin baba olacağını söyledi. | Open Subtitles | عصفورة صغيرة قالت لى ان احدا ما سيصبح ابا. |
Kafesteki bir kuş gibi olacağım. | Open Subtitles | سأكون عبارة عن عصفورة في قفص في منطقة مدرسية جيدة |
Ufak bir kuş bana o evde oturanların elinde 1.5 kg bizim ürünümüzden olduğunu ve kesinlikle bizden almadıkları bu malı sattıklarını söyledi. | Open Subtitles | عصفورة صغيرة قالت لي بأن هناك بعض الرجال بالداخل يملكون 3 أرطال من منتجنا. والذين هم يبيعونه |
Çünkü o ufak kuş bana bu heriflerin ürünümüze feci bağlandıklarını ve büyük ihtimalle silahlı olduklarını da söyledi. | Open Subtitles | لأن عصفورة صغيرة أخبرتني أيضاً أولئك الرجال مدمنين في المنتج أيضاً وإحتماليّة كبيرة بأنهم مُسلّحون. |
kuş olduğu bir bölüm vardı. Altın bir kuş. | Open Subtitles | كان هنالك ذلك الجزء حيث كانت هي عصفورة ذهبية |
Neyse, senin kuş olmayı istediğini düşünmüştüm? | Open Subtitles | على أية حال, أعتقدت أنكِ أردتِ "أنت تكونِ "عصفورة |
Altın kafese konmuş bir kuş gibiydim. | Open Subtitles | لقد كنتُ مثل عصفورة في قفص ذهبي |
Ayrıca orada seninle uçmak için can atan bir kuş olacak. | Open Subtitles | وهناك عصفورة صغيرة تموت لتطير اليك |
- Gitmeden önce, ...küçük bir kuş Bay Carson'ın Thomas'tan kurtulmaya karar verdiğini söyledi. | Open Subtitles | "عصفورة صغيرة أخبرتني بأن السيد "كارسون قد إتخذ قرارهُ بالتعامل مع "توماس" بعد كل شئ |
# Sen küçük bir kuş olsaydı, ben bir yuva olurdum. | Open Subtitles | "أودّ لو أكون عشّاً إن كنتِ عصفورة صغيرة. |
Küçük bir kuş, çocuk üniversitesinden mezun olacağını söyledi. | Open Subtitles | لا زلت تملكها إذا أخبرتني عصفورة صغيرة |
Dinleyin, küçük bir kuş bana dedi ki, | Open Subtitles | إستمعي ، لقد أخبرتني عصفورة صغيرة |
Gergin bir minik kuş çıktı bu da başımıza. | Open Subtitles | إنّها عصفورة متوتّرة، أليس كذلك؟ |
Yatağınızı paylaşmak istediğiniz bir kuş var mı? | Open Subtitles | أترى أي عصفورة تود مشاركتها عُشّاً؟ |
Ona kuşu gösteriyordum. | Open Subtitles | اعطيه عصفورة |
Sen hala genç bir kuşsun... 1938 yapımı. | Open Subtitles | فلا زلتِ عصفورة صغيرة صنعت في العام 1938 |
Merhaba J-Bird, bunalımdan çıkmak istiyorsan tekneye gel o çok sevdiğim pembe şaraptan bir kasa içerlim. | Open Subtitles | أهلا "عصفورة جاي" إذا كنت تريدين الذعر التمثال , تعالي إلى القارب و سنفتح علبة من النبيذ الوردي اللون تحبينة كثيراَ |