Ellis, annenle hep Zor zamanlar geçirdim ama bu bir bahane değil. | Open Subtitles | إليس، لقد كان دائماً الوقت عصيباً مع والدتك ولكن هذا ليس عذراً |
Abartmıyorum, ağzından çıkan her laf bana Zor anlar yaşatıyordu. | Open Subtitles | أعطاني وقتاً عصيباً حرفياً حول كل كلمة تخرج من فمي |
Elbette çok Zor zamanlardı çok acı çektik. | TED | وكان كما يتضح لكم وقتاً عصيباً ومؤلماً جداً |
Yolunuz zorlu olacak ve kanla çizilecek. | Open Subtitles | الطريق سيكون عصيباً و سيكون منضباً بالدماء |
Hepimiz Kötü zamanlar yaşadık Rambo. Artık hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | لقد كان وقتاً عصيباً على الجميع يا رامبو كل هذا فى الماضى الآن |
Sanırım bir yatıştırıcı iyi olur. Uzun bir gün oldu. | Open Subtitles | أظنني بحاجة لحبة مهدىء، لقد كان يوماً عصيباً |
Kötü bir gün geçirdik dostum tamam mı? | Open Subtitles | - هيي هيي هيي هيي ! الرجل كان يومه عصيباً ، حسناً؟ |
Yani, Bay Değerlendirmeci, sömürgedekiler için oldukça Berbat bir zamandı. | Open Subtitles | إذا يا سيد ي المقيِّم , لقد كان مثل وقتأً عصيباً جداً للمستعمرين |
Birkaç hafta önce, sıkıntılı olduğumu gördü konuşmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | منذ أسبوعين كنت أواجه وقتاً عصيباً سألتني إن كنت أريد أن أتكلم |
Gerçekten Zor bir gün geçirdim, ve şimdi buradan giderek kendimi ödüllendireceğim. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً عليّ و الآن سوف أروّح عن نفسي قليلاً بالخروج من هنا |
İlk ciddi davalarımdan biriydi. Hayatımın en Zor anıydı. | Open Subtitles | كانت واحدة من قضايا الكبرى التى توليتها فى بداية حياتى وكان وقتاً عصيباً لى |
İşyerinde oldukça Zor bir gün geçirdin, değil mi? | Open Subtitles | هل قابلت يوماً عصيباً فى العمل, هل هذا هو الأمر؟ |
Zor bir gün oldu... o yüzden, sizin profesyonelliğinizi özellikle takdir ediyorum. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً لذا أقدر لكم جهودكم جميعاً |
Bugün bununla ilgili çok Zor şeyler yaşadı. | Open Subtitles | نعم. إنّه يواجه وقتاً عصيباً من خلال ما حدث اليوم. |
Atlarsak, devriyelerin bizi bulması Zor olur. | Open Subtitles | قوات الحدود سيواجهون وقتاً عصيباً للبحث عنا عندما ننزل |
Bugün çok zorlu bir gündü ve sen, herkes adına kesinlikle üstesinden geldin. | Open Subtitles | أنه كان حقاً يوماً عصيباً وقد أنجحته بالنسبة للجميع. |
zorlu bir gün olacak. Git biraz dinlen. Gerisini ben hallederim. | Open Subtitles | نلى قسط من الراحة , كان لديكِ عملاً عصيباً |
Uzun süre hapisteydim. Çok Kötü günler geçirdim. | Open Subtitles | نفذتُ حكماً بالسجن قضيتُ زمناً عصيباً لفترة طويلة |
Uzun bir gün oldu. Yorgunum. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً أنا متعبة |
Berbat bir gün geçirdik. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً |
Berbat bir durum değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي أليس هذا موقفاً عصيباً ؟ |
Lisede okurken bir işe girdim çünkü ailem sıkıntılı günler yaşıyordu. | Open Subtitles | لقدبحثتعن وظيفةبعد الثانوية.. لأن عائلتي كان يواجهها وقتاً عصيباً |