"عطوفاً" - Traduction Arabe en Turc

    • Nazik
        
    • kibar
        
    Yardım kampanyasındaydım ama kendisi telesekreterime mesaj bırakacak kadar Nazik davranmış. Open Subtitles كنت في حفل خيري ولكنه كان عطوفاً مايكفي ترك رسالة على دائراتي هل ترغبين في سماع ذلك ؟
    Çok Nazik ve şefkatliydi. Yatakta da çok cömertti. Open Subtitles لقد كان عطوفاً وحنوناً وغير انانيّ بالمرة في السرير
    Bana çok Nazik davranıyor ve baban beni terk edeli çok zaman geçti. Open Subtitles لقد كان عطوفاً للغاية ومنذ فترة طويلة منذ تركنى والدك
    Asla kibar değildim. Open Subtitles حين كنت فى السجن كنت نكرة وخبيث كهؤلاء ، لم أكن عطوفاً
    Ancak malikâne sahibi bana çok kibar davrandı. Ayrıca güzel bir fırsat. Open Subtitles لكن السيد كان عطوفاً عليّ وهذه فرصة ثمينة
    Tedaviyi senin yanında olduğu sürece karşılayacağını kibar bir şekilde teklif ettin. Open Subtitles لقد كُنت عطوفاً وعرضتَ أن تمنحها ما تريد طالما أنها ستُعالجُ بالقرب منك
    Onları büyürken taşıyacak çocuk olarak gördüm ki o iyi, Nazik ve cesur çocuktu. Open Subtitles ولكن عندما نضج الصبيّ الذي يحملهم و عندما رأيت أنه كان طيّباً و عطوفاً و شجاعاً
    Nazik bir adam olmayabilir ama bu dünyaya düzen getirebilen tek kişi oydu. Open Subtitles ربما لا تكون رجلاً عطوفاً لكنه الرجل الوحيد الذي تمكن من إصلاح هذا العالم
    Her zaman bana Nazik davrandın, öyle olman gerekmediği hâlde. Open Subtitles لقد كنت دائماً عطوفاً جداً معي حتى عندما لا يجب عليك ذلك
    Zeki, Nazik ve düşünceli oluşunu kıskanıyorum. Open Subtitles لقد كنت غيورة من ذلك "كم كنت ذكي، وكم كنت عطوفاً معي، والآن لطيفاً معي".
    Sorunlu bir kıza, Nazik ve koruyucu davrandım. Open Subtitles -لقد كنتُ لطيفاً و عطوفاً على فتاة مضطربة -هذا .. هذا كل شيء
    Sizin anlayışlı ve Nazik olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أن لديكَ وجهاً عطوفاً و متفهماً
    Aborjinleri kendisiyle konuşmaya ikna edemeyen Phillip çok da Nazik olmayan bir harekette bulundu. Open Subtitles مع عدم قدرته على اقناع السكان بالتواصل المباشر معه حاول "فيليب" القيام بشيء ربما ليس عطوفاً بالمرة
    kibar bir şekilde teslim ederseniz biz de herhangi bir nahoşluğa sebep vermeden yolumuza düşmüş oluruz. Open Subtitles لذا إذا كان يُمكنك أن تكون عطوفاً وتُسلمني إياهم ، وبعد ذلك يُمكننا أن نمضي في طريقنا دون حدوث أى أمور غير سارة
    Şef, bana tarifini verecek kadar kibar biriydi. Open Subtitles والطاهي كان عطوفاً بما يكفي ليعطيني وصفته
    Bana karşı hep çok kibar oldunuz. Open Subtitles لقد كنت دوماً عطوفاً معى
    William kibar bir adam ve iyi bir babaydı. Open Subtitles إن " ويليام " كان رجلاً عطوفاً وأب عظيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus