Siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız ve her şey elden düşme olsa da kitap Büyük bir ihtiyaçtı. | TED | وعلى الرغم من أن الكتب التي كانت بحوزتنا قديمة ومُنحت لمدارس السود وكل شيء قديم ومستعمل، كان احتياجًا عظيمًا. |
Aşil gibi Büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok, Büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da. | TED | ليس عليك أن تكون محاربًا عظيمًا كا أكليس أو ملك عظيم أو بطل |
Şanslı bir dağcı değil, harika bir dağcı olmak istiyordum. | TED | لم أكن أريد أن أكون متسلقًا محظوظًا، بل أردت أن أكون متسلقًا عظيمًا. |
O harika bir Amerikalı, çok iyi bir başkan olacak, olağanüstü bir başkan olacak. | Open Subtitles | أنه أمريكي عظيم سيصنع رئيسًا عظيمًا رئيسًا متفوقًا |
- harikaydı. - Yapayalnız burada oturuyorsun böyle. | Open Subtitles | ـ هذا كان عظيمًا ـ تجلس هنا كل يوم مع وحدتك |
Oh, ama harikaydı. Şimdiye kadarkilerin en iyisi. | Open Subtitles | لقد كان عظيمًا - أفضل ليلة قضيتها في حياتي |
Bu aynı zamanda sosyal medyada da Büyük bir başarı kazandı. | TED | كما حقق ذلك نجاحًا عظيمًا على مواقع التواصل الاجتماعي. |
Ağabeyim bunun zayıflık örneği olduğunu düşünüyor ama bir gün Büyük bir hükümdar olacağın anlamına geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعرف أنك ستصبح حاكمًا عظيمًا يومًا ما أجل |
Evet. Büyük bir adam olmak için bir adamın biraz kötü olması gerektiğini düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | ارتأيتُ دائمًا أنّ على الرّجل أن يكون مرعبًا اذا أرادَ أن يصبحَ عظيمًا |
Babanızı tanımazdım ama Büyük saygı duyardım. | Open Subtitles | لم أعرف والدك شخصيًّا ، ولكني أكنّ احتراما عظيمًا لهُ |
Kızımın sende gördüğü şey benim için Büyük bir gizem. | Open Subtitles | ما تراه ابنتي فيكَ يمثّل إليّ لغزًا عظيمًا. |
Bir şey çıkarmalıyız. Büyük veya küçük, ne bulursanız toplayın. Daha derine, daha hızlı inin. | Open Subtitles | أيًا ما وجدتموه، عظيمًا كان أو تافهًا نريد كل شيء بسرعة |
Bu yaşın sana sağlık, mutluluk ve başarı getirsin. Senin için harika bir yıl olsun. | Open Subtitles | أتمنّى لكَ النجاح والرقيّ والسعادة، وأتمنّى أن يكون عامًا عظيمًا عليك. |
Kardeşini çok severdim. harika bir insandı. | Open Subtitles | لقد أحببت شقيقكِ للغاية لقد كان رجلاً عظيمًا |
Ama ben yani o kadar önemli değil. Yani bunu yapmaya devam edersem gerçekten harika bir şey olabilir. | Open Subtitles | لكن لا بأس، اكتشفت أنّي إذا ثابرت، فقد أحقق شيئًا عظيمًا. |
Bugünün, Amerikan adaleti için harika bir gün olacağını kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | من كان يعلم أن اليوم سيكون يومًا عظيمًا من أجل العدالة الأمريكية؟ أليس كذلك؟ |
harikaydı. | TED | كان الأمر عظيمًا. |
harikaydı. | Open Subtitles | لقد كان عظيمًا. |
harikaydı. | Open Subtitles | لقد كان عظيمًا. |
Çökeltme tankını temizlemeye başlarsan çok iyi olur. | Open Subtitles | أتعلم، إن استطعت تفريغ ما بداخل الخزّان، فسيكون هذا عونًا عظيمًا. تركنا تلك المادة هناك لوقتٍ طويل بعد آخر طبخة. |
Nasıl bir şeyleri paylaşmanın, onlara sahip olmak kadar harika olduğu müşterek bir ortam yaratmayı düşünebiliriz? | TED | كيف يمكننا أن نُفَكِر في ابتكار بيئة جماعية تُصبِح فيها مُشَاركة الأشياء أمرًا عظيمًا بِقدر امتلاكها بمُفردِك؟ |