"عفوي" - Traduction Arabe en Turc

    • sıradan
        
    • kendiliğinden
        
    • spontane
        
    • spontan
        
    • anlık
        
    • gece vardiyam
        
    Artık hiçbir şey sıradan değil, davetiyede öyle yazsa bile. Open Subtitles لا شيء عفوي بعد الآن حتى عندما يكتبون ذلك بالبطاقة
    Aslında kilisede dinsel bir tören isterdi ama sen yemekten sonra sıradan bir şey olsun dersen... Open Subtitles لأرادة تأبين بكنيستها, لكن ...إن أردتِ شيء عفوي بعد الغداء
    Adam zırdeli. kendiliğinden olan herhangi bir şey senin için sapkın. Open Subtitles أنت تعتقد أن أي شئ صغير و عفوي هو أمر شاذ
    Anlatacak bir şeyim yoktu. Ben de yazıcılarımızın, kendiliğinden yandığını söyledim. Open Subtitles ولم يكن لديّ شئ لذا أخبرتها أنّ طابعاتنا تشتعل بشكلٍ عفوي
    Hepimiz biliyoruz bu doğru. Ve hiçbir zaman çalışanlar tarafından yapılan spontane bir toplantı göremezsiniz; TED ونحن نعلم جميعا أن هذا صحيح. وانك لن ترى إجتماع عفوي ينادي به الموظفين
    ve bu yapının içinde şarkıcı yaratıcı, spontane olmak için tam bir özgürlüğe sahip. TED والمغني داخل هذا الهيكل له الحرية الكاملة أن يكون خلاق ، عفوي.
    İnsanının arzularıyla ilgili hiç bir şey doğal ve spontan değildir. Open Subtitles ما من شيء عفوي أو طبيعي فيما يتعلق بالرغبات الإنسانية
    Bir kere, genellikle anlık, içgüdüsel kazara ya da tesadüfidir. TED فهو على سبيل المثال، غالبا ما يحدث بشكل عفوي, بديهي, عرضي او غير عرضي,
    Geçen gece vardiyam sonrası seni gördüğümde, affediciliğimi kazanmak adına bana bir demet zırva uzattığını düşündüm. Open Subtitles حسبتك تجاريني بهراء عن سعيك إلى عفوي
    Babam ve karısıyla sıradan bir öğle yemeği işte. Open Subtitles إنه مجرد غداء عفوي مع والدي و زوجته
    Bir cezaevine göre çok sıradan. Open Subtitles هذا عفوي بالنسبة لسجن
    - sıradan seks sadece. Open Subtitles إنه مجرد جنس عفوي
    Sen ve Chuck arasında sıradan bir şekilde görüşme olamayacak kadar çok geçmiş var. Open Subtitles أنت و(تشاك) لديكما تاريخ أكبر بكثير من أن تتعاملا بشكل عفوي
    Greg. Çok sıradan görünüyorsun. Open Subtitles جريج، أنت تبدو عفوي للغاية
    Tamam, kızlar arasında kalsın belki Meksika'da azıcık bir şeyler olmuştur fakat tamamen kendiliğinden gelişti ve tek seferlikti. Open Subtitles حسناً ، الأمر بيننا نحن الفتيات ربما هناك شيء صغير قد حدث في المكسيك لكنه كان يبدو عفوي تماما
    Son olarak burada, Entropica'yı temsili alım satımı yapılan çeşitli hisse senetlerini kendiliğinden keşfedip, düşük fiyata alıp yüksek fiyata satma stratejisiyle değerlendirmesini, yönetimindeki varlıkları başarılı bir şekilde katlayarak büyütmesini izliyoruz. TED أخيراً، نحن هنا نرى إنتروبيكا يكتشف بشكل عفوي و ينفذ خطة اشتري بسعر رخيص، بع بسعر مرتفع في سوق أوراق المالية المحاكي للحقيقة، و يزيد من الممتلكات التي يديرها بنجاح بشكل طردي.
    kendiliğinden makinelerimiz kötücül olacak değil. TED الأمر ليس أن آلياتنا ستصبح حاقدة بشكل عفوي
    Haftalarca evimde spontane partiler oldu. TED انطلقت الحفلات بشكل عفوي في منزلي كل ليلة لأسابيع
    Hepimizin geleceğini söylemek için arardım seni ama spontane gelişti. Open Subtitles لكنت أتصل وأقول ان الجميع سيأتي, ولكن... ولكنه شيء عفوي
    Mesela parkta spontan bir şekilde gerçekleşen bir sempozyum oldu. TED عبارة عن حوار عفوي في المنتزه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus