Sen yaptın. Ben bir şeyi kabul etmedim, unuttun mu? | Open Subtitles | أنت عقدت الاتفاق و لكننى لم أوافق على شىء أ تتذكر ذلك ؟ |
- Elmaslardan hiç söz etmemiştin. - Polisle anlaşma yaptın. | Open Subtitles | ـ لم تنطق بكلمة بشأن ذلك الماس ـ لقد عقدت اتفاقاً مع الشرطة |
Hapishaneye gideceğini sanmam çünkü anlaşma yaptın. | Open Subtitles | أو تعتقد أنك لن تدخل السجن؟ لأنك عقدت صفقة |
Kitabım basıldığında, ilk pazar günü, şafakta kalktı kahve yaptı, umutla gazetelere baktı, kitabin satışından ve başarımdan emindi. | Open Subtitles | وبعد نشر الكتاب لكنها استيقظت يوم الأحد صنعت القهوة عقدت اصابعها |
Absürd ne demek bilmiyorum, ama ben de bir söz verdim. | Open Subtitles | انا لاافهم معنى التلفيق ولكن عقدت مع نفسي وعدا |
Bir anlaşma yaptınız dostum. Caymak istiyorsanız cayın. | Open Subtitles | . لقد عقدت اتفاقاً يا رجل تريد أن تنسحب ، فالتنسحب |
Onunla anlaşma yaptık. Onunla ayakkabı ithal edeceğiz. | Open Subtitles | عقدت اتفاقاً معه، سنستورد معاً حقيبة منه. |
Ve sonra kimseye danışmadan, herkesten gizlice bir anlaşma yaptın, ve bu bir hataydı. | Open Subtitles | وبعد ذالك وبدون إستشارة أي أحد و بدون أي داعي عقدت تلك الصفة لقد كانت خطأ |
Hastaneyi yakması an meselesi. Cuddy ile bir anlaşma yaptın. | Open Subtitles | وستكون مسألةَ وقتٍ فقط قبل أن يحرقَ هذا المشفى بأكمله لقد عقدت الاتفاق مع كادي |
Anlaşma yaptın Jack. Korsanları teslim edecektin. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة معي يا جاك بتسليم القراصنة وها هم |
Bunu anlıyorsun, değil mi? Takası bir kere Rem'le yaptın zaten. | Open Subtitles | تدركين أنك عقدت الصفقة مسبقًا مع ريم، صحيح؟ |
Seni doğurması için annenle de bir anlaşma yaptın mı? | Open Subtitles | هل عقدت إتفاقاً مع والدتك لتخرج على الدنيا؟ |
Şeytan'la anlaşma yaptın ve yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة مع الشيطان بعد ذلك قمت بالكذب بشأنها |
Pirinç tasını kırmaktan nefret ediyorum ama karın bizle başka bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك لكن زوجتك عقدت صفقة أخرى |
Uzun, çok uzun zaman önce vücudunu ve ruhunu tüketen bir şeytanla anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لكن عقدت صفقة مع شيطان الذي اخذ, جسدها و روحها منذو زمن بعيد |
Ve onu aldırmıyorum, kararımı çoktan verdim. | Open Subtitles | وأنا أخفى ذلك الأمر طىّ الكتمان لقد عقدت العزم بالفعل |
Majesteleri böylesine olağanüstü diplomatik anlaşmayı nasıl yaptınız? | Open Subtitles | يا صاحبة الجلالة,كيف عقدت هذه الإتفاقية الدبلوماسية الإستثنائية؟ |
Bir pazarlık yaptık. ZPM'i aldık. | Open Subtitles | لقد عقدت إتفاقاً حصلنا على وحدة الطاقة الصفرية |
Seni kaçırdıklarında uzaylılarla anlaşma yaptığını bu yüzden bize saldırmadıklarını söyledi. | Open Subtitles | قال انك عقدت صفقة مع الفضائيين لما اخذوك لكي يتركوننا وشاننا |
Ona yün alırken indirim yapmıştım, o da bu gece bunları ödünç almama izin verdi. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة معها جيدة. لقد سمحت لى أن أستعير هذا الليلة. |
Bir motorsiklet çetesinde muhbir olmak için teklif aldığımda bunu kendim için yaptım. | Open Subtitles | عندما عقدت صفقة بأن أصبح عميل متخفي في عصابة دراجات فعلتها لأنجو بحياتي |
İşe bak. Yeni arkadaşlar edindim. Şimdi emirlerimi yerine getirin! | Open Subtitles | لقد عقدت بعض الصداقات، والآن، ارحلوا لقضاء حوائجي |
Bir senatör organize suçları araştırma sırasında bir sürü duruşma yapmıştı. | Open Subtitles | لجنة التحقيق في مجلس الشيوخ عقدت سلسلة من جلسات الاستماع للاطاحة بالجريمة المنظمة |
Dedektif Şefi'yle toplantıyı bunu söylemek için mi ayarladın? | Open Subtitles | هل عقدت لمقابلة رئيس المحققين لتخبرنى بهذا؟ |