"علاقة لي" - Traduction Arabe en Turc

• bir alakam
• bir ilgim
• benimle bir ilgisi
• hiçbir ilgim
• benimle ilgisi
• benimle alakası
• beni ilgilendirmez
• bir alâkam

Bombacı stilli barakamda tek başıma oturuyordum. Araba hırsızlığıyla bir alakam yok.
كنت وحيداً بكوخ المضجر الوحيد الخاص بي ولا علاقة لي بسرقة السيارة

Sürekli müşterilerimden biriydi. Ama yemin ederim ki ölümüyle bir alakam yok.
كان أحد العُملاء المُنتظمين لديّ، ولكن أقسم أنّ لا علاقة لي بوفاته.

Bu kazayla bir ilgim olmadığını kaç defa daha söylemem gerek?
كم مرة علي ان اقول ان لا علاقة لي بالامر ؟

Bir tür belaya bulaşmış ise bunun benimle bir ilgisi yok.
إن كان قد تورّط في مشكلة ما فلا علاقة لي بذلك

Bir subay olarak şerefim üzerine yemin ederim ki bu ilanla benim hiçbir ilgim yoktur.
كما أنني أعطيك كلمة شرف كضابط بأنه لا علاقة لي من قريب أو من بعيد بهذا الإعلان

benimle ilgisi yoktu, olduğunu söyleyen yalancıdır.
ولكن لا علاقة لي بهذا وأيًا من يقول هذا كاذب

- Hiç sanmıyorum. benimle alakası yok nasıl olsa. Ben çizgiyi aşmışım.
على أية حال، لا علاقة لي بالأمر ربما أكون قد تخطيت حدودي بالفعل

Ama beni ilgilendirmez hanımefendi. Cinsiyetinizi doğru tahmin ettiysem tabii.
لا علاقة لي بها يا سيدتي هذا إن خمنت جنسك بشكل صحيح

Sana doğruyu söylüyorum. Yaptıklarıyla bir alakam yok, adam bir salak salaklarla işim olmaz! Onlardan kaçarım!
أخبرتك الحقيقة، لا علاقة لي بما يفعله إنه مهوس، لا أستأجر مهوسين، بل أطردهم

Polislere o zaman da dedim, olayla bir alakam yok.
أخبرتُ الشرطة حينها أن لا علاقة لي بالأمر

Dünya onsuz çok daha iyi bir yer ama benim bununla bir alakam yok.
العالم أفضل بدونه ولكن لا علاقة لي بالأمر.

Dün, bunlarla bir alakam olmadığıma ikna olmuştun.
بالأمس, كنت مقتنعاً انني لا علاقة لي بالأمر.

Tekrar söylüyorum, benim bu olayla bir ilgim yok.
أقول لك ، لا علاقة لي بذلك ، لم أفعل ذلك

Yemin ederim ki, benim bununla bir ilgim yok.
أقسمانهلا علاقةليبذلك ، لا علاقة لي بذلك

Bay Jacobs'un ölümüyle benim en küçük bir ilgim yok. Tamamen bir delilik.
عليك أن تعرف أن لا علاقة لي بموت السيد"جايكوبس" ، كان عملاً مجنوناً

Bunun benimle bir ilgisi yok. O şeyi buraya neden getirdiğini bilmiyorum. Bilmiyorum.
لا علاقة لي بهذا لا أدري لماذا أحضرت هذا إلى هنا

Billy Chambers, o zavallı ölü kız ve sizin aranızda nasıl bir ilişki varsa bunun benimle bir ilgisi yok ve ilgisi olmamasını da istiyorum.
أنا لا يهمني ما أصل مثلث العشق الذي يجمعك ببيلي تشامبرز وتلك الفتاة المسكينة ولكن لا علاقة لي بالموضوع ولا أريد أن تكون لي علاقة به

O kendi davranışlarından dolayı öldü. Benim hiçbir ilgim yok.
لقد ماتت نتيجة لأفعالها، لا علاقة لي بالأمر

Bunun benimle ilgisi yok. benimle ilgisi yok!
لا علاقة لي بهذا، لا علاقة لي بهذا!

Orada hissettiklerinin benimle alakası yok.
-إن ما شعرتِ به في الداخل لا علاقة لي به

Yani, beni ilgilendirmez ama öyle görünüyor ki ilişkinin patlamasının sebebi senmişsin.
كما تعلم، لا علاقة لي بالأمر، لكن يبدو... أنك السبب في انهيار علاقتك.

Benim bununla bir alâkam yok!
لا علاقة لي بهذا.