Başında bir sıkıntı olduğunu biliyordum ama ona yardım edememek beni çok üzüyordu. | Open Subtitles | علمت أنها ستقدم علي فعل شئ ما، وهذا يقتلني أنني لم أستطع مساعدتها. |
Yalana kanmayacak biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها ليست من النوع الذى يتقبل الكذب |
Yalana kanmayacak biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها ليست من النوع الذى يتقبل الكذب |
Tanrım, dostum, o kurşun... nerden bildin? | Open Subtitles | يا إلهي .. تلك الرصاصة يا رجل .. كيف علمت أنها ستُطلق؟ |
Madem çalındığını biliyordun neden iade etmedin? | Open Subtitles | إن علمت أنها مسروقة لما لم تقومي بإعادتها ؟ |
Fakat bakire olduğunu duyduğumda fazladan yardıma ihtiyacı olduğunu anladım. | Open Subtitles | لكن لحظة سماعي عن عذريتها علمت أنها تحتاج مساعدةً إضافية |
Onu eve ben götürmeliydim. Sarhoş olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كان يجب أن أوصلها عندما علمت أنها مخموره |
Onun yanlış DVD olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنها الإسطوانة الخاطئه من اللحظة التي شغلتها فيها. |
Sana rastladığım andan itibaren Bunun kaderimiz olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | مُنذ اللحظة التي قابلتك بها علمت أنها كان مُقدر لها الحدوث |
Yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordum. Birkaç kasaba ötedeki tesisi buldum. | Open Subtitles | ...علمت أنها تحتاج للمساعدة لذا وجدت مصحة تبعد بضعة مدن |
NYPD'yi federal bir tatbikata çağırmanın salakça bir fikir olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها فكرة غبية بدعوة شرطة نيويورك لتدريب فيدرالي |
Polisler kendi kuyruklarını kovaladığında kendi başına hareket etmenin an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | حالما جعلت الشرطة يطاردون أذيالهم، علمت أنها ستكون مسألة وقت فقط قبل أن تقوم بشيء بنفسك |
Kendime bunun daha büyük bir iyilik için olduğunu söyledim ama içten içe bunun bir yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أخبرت نفسي بأن هذا كان من أجل المصلحة العامة لكن في قرارة نفسي ، علمت أنها كذبة |
Oralarda bir yerde olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنها هناك , في مكانٍ ما |
Gördüğüm ilk andan beri Deva'nın benim kızım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها إبنتي منذ أن وقعت عيناي عليها |
Onu bulmanın an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها مجرد مسألة وقت ويجده |
- Onun için fazla seksi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها كانت مُثيرة للغاية بالنسبة له |
- Kurutucu da buldum. - Tanrım. - Nereden bildin benim olduğunu. | Open Subtitles | وجدتها عند المجفف يا إلهي كيف علمت أنها لي؟ |
Peki, oraya gideceğini nereden bildin? | Open Subtitles | كيف علمت أنها ستذهب إلى هناك؟ |
Mara'nın gardiyanı olmaya gönüllü oldun çünkü sevdiklerini korumanın tek yolunun bu olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لتكون بمثابة وحدة تحكم أنت تطوعت لتكون سجان مارا لأنك علمت أنها كانت الطريقة الوحيدة لحماية من |
Eğer haber kaynağını sorarsak Ellen'ın kendini hapse attıracağını nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف علمت أنها ستضع نفسها في السجن إذا طلبنا أصول مقابلاتها بدون تنقيح؟ |
İşe başladığı gün hırsız olduğunu anladım. | Open Subtitles | علمت أنها كانت سارقة في اليوم الذي بدأت فيه. |
Sonra sırrımı açığa çıkarmaya yaklaşınca haklı olduğunu anladım. | Open Subtitles | لذا فمع إقترابك من كشف سري علمت أنها كانت مُحقة |