Doktorlar duruma el koydu... ve bir tedavi yöntemi bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | الأطباء يسيطرون جيداً على الوضع ويعملون على إيجاد علاج ليلاً نهاراً |
Tamam, biz burada çözüm bulmaya uğraşacağız ve işaretçiyi bulduğunuzda tekrar edeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سنعمل على إيجاد حل هنا وسنعلمك به عندما تجد الإشارة اللاسلكية |
Ve bu neden şu; işletme öğrencileri tek bir doğru plan bulmak için eğitilmişlerdir, değil mi? | TED | والسبب هو أن طلاب إدارة الأعمال متدربون على إيجاد طريق واحد صحيح، حسناً. |
Billy Mahoney' i bulmak için ona yardım et, olur mu? | Open Subtitles | ساعده على إيجاد بيلي ماهوني إفعلها فقط، حسنا؟ |
Belki bir ara yanıma gelir, başlık bulmama yardım edersin. | Open Subtitles | ربما بإمكانك أن تأتى إلى منزلى لاحقاً وتساعدنى على إيجاد عنوان؟ |
Şifreli e-postalar göndererek onun katilini bulmamıza yardımcı olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | ظننت إذاً أن بإرسالك رسائل مشفرة سيساعدنا هذا على إيجاد القاتل؟ |
Bir daire bulma konusunda kabiliyetsiz olduğu için duygusal yönden kendini toparlayamadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأنهُ لم يتعافى من الصدمة العاطفية لعدم قدرته على إيجاد شقة؟ |
Lanet olsun be adam. Tehlikeli ya da değil. Arkadaşımın kızını bulmasına yardım edeceğim. | Open Subtitles | تباً يا رجل، سواء كانت خطرة أو لا سأساعد صديقي على إيجاد ابنته |
Birey kendi hayatını toplum kurallarına teslim ederek bu soruna bir çözüm bulmaya alışkındır. | TED | إعتاد الأفراد على إيجاد جواب لهذه المسألة عن طريق تكريس حياتهم لقواعد المجتمع |
Uzun bir zaman zarfında, bu kötü bir şey, araştırmacılar hala bu maytları kontrol etme konusunda alternatif çözümler bulmaya çalışıyor. | TED | هذه أخبار سيئة على المدى البعيد لذا يعمل الباحثون على إيجاد البدائل للحد من انتشار العت |
Bazı astronomlar zamanlarını ve enerjilerini bu mesafedeki gezegenleri bulmaya adarlar. | TED | بعض علماء الفلك يركزون جهودهم وأوقاتهم على إيجاد كواكب تخضع لهذه النظرية. |
Dişinin kanat çırpma sesini parmaklarımla taklit edebilirim ve bu da bir dişi bulmak için azimli olan erkeklerin beni gittiğim her yere takip etmelerine neden olur. | Open Subtitles | يمكنني تقليد ضربات جناح الإناث بفرقعة إصابعي وهذا يدفع الذكور إلى اللحاق بي إلى أي مكان لأنهم مصممون على إيجاد الإناث. |
Biz duvardan kaçıcaz onlara bir çare bulmak için. | Open Subtitles | فنحنُ سنخترِق الجِدار وسنُجبرهُم على إيجاد الدواء. |
Babanı bulmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı sana garanti ediyorum. | Open Subtitles | أعدك بأنّنا سنبذل قصارى جهدنا على إيجاد والدكِ، لكن الآن |
Pekâlâ, adamımızı bulmama yardım et. Yaşlıca, tıknaz biri. | Open Subtitles | حسنا ً , ساعدينى على إيجاد رجلنا يفترض أن يكون أكبر سناً , قصير و سمين |
Yerdenizin kaderi bu Amulet'i bulmama bağlı. | Open Subtitles | مصير جزر البحر يعتمد على إيجاد هذه التعويذة |
Hiçbirimizin insan olmasını istemiyorsun. Neden bu tedaviyi bulmamıza yardım edesin? | Open Subtitles | ولا تريد عودة أيّ منّا بشرًا فلمَ ساعدتنا على إيجاد الترياق؟ |
O zaman Morlock'ları bulmamıza yardım edebilirsin. Mara'yı da. | Open Subtitles | ثمّ أنت تستطيع مساعدتنا على إيجاد مورلوكس، و إيجاد مارا. |
Sana bir aile bulma konusunda kararlıydım. | Open Subtitles | كنت مصممة على إيجاد عائلة لك |
Sen olmasan, küreyi bulmayı asla başaramazdık. | Open Subtitles | نحن لم نكن قادرين على إيجاد الجهاز بدون مساعدتك |
Burada bizimle kalmak için davetlisiniz ya da yeniden yerleşebileceğiniz, güvenli uygun bir gezegen bulmanıza yardım edebiliriz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تبقوا معنا أو نساعدكم على إيجاد كوكب آمن وملائم بحيث تنتقلون إليه |
Yıldız üssünde analiz etmek için kan örneği alacağım ve sonra hastalık için bir tedavi bulabiliriz. | Open Subtitles | سأقوم فقط بأخذ بعض عينات الدم لتحليلها على متن السفينة الأم وبعدها سنكون قادرون على إيجاد علاج لهذا المرض |
Sadece aşkı bulmana yardımcı olmak için değil, onu da bulman için. | Open Subtitles | ليس فقط من أجل أن يساعدكِ في إيجاد الحب لكن من أجل أن تساعديه على إيجاد نفسه |
Onu spor dışında ona sevinç veren yeni şeyler bulması için cesaretlendirdim. | TED | شجعتها على إيجاد ما يجلب لها السعادة، بعيداً عن الرياضة. |
Yeniden onun diyarına geçmem için bana izin verirse yemin ederim ki kapıyı açacak o tozu bulmasında ona yardım ederim. | Open Subtitles | إذا أمّنَتْ لي ممرّاً إلى عالَمها فأقسم... أنْ أساعدها على إيجاد ذاك الرماد الذي يفتح البوّابة |