"على الحائط" - Traduction Arabe en Turc

    • duvara
        
    • duvarında
        
    • Duvardan
        
    • duvarda
        
    • duvarlara
        
    • Duvarlarda
        
    • Duvardaki bir
        
    • duvarlarında
        
    • Duvar
        
    • Duvarı
        
    En son savaşta, generalin biri, düşmanının resmini duvara asmıştı. Open Subtitles في الحرب الأخيرة، قد يعلق جنرال صورة عدوه على الحائط
    Önümdeki duvara iki tane daha, şu taraftaki ara sokaklara da üç tane. Open Subtitles هناك اثنان آخران على الحائط أمامي وثلاثة في الأزقة في مواجهة هذا الطريق
    Sanatçı kulaklıkların duvara asılmasını veya boş bir kutuya konulmasını öneriyor. Open Subtitles الرسام يقترح على المستمعين الرسم على الحائط أو في برواز فارغ.
    Komutan'ın odası yeşil boyalı ve duvarında büyük bir bayrak mı var? Open Subtitles هل مكتب القائد مطلي بالأخضر و هنالك علم كبير على الحائط ؟
    Şey, dedektif, olan şu ki adamı Duvardan kazımak zorunda kaldık. Open Subtitles حسناً، أيها المحقق، كان علينا أن نُزيل آثارهم من على الحائط
    Onların duvarda 12 diplomaları var ve sana hiçbir şey söylemezler. Open Subtitles لديهم إثنتي عشرة شهادة على الحائط. ولا يخبرونك بشيء. إنس هذا.
    Bir de biliyor musun, adını duvara yazmıştık, kocaman parlak harflerle. Open Subtitles و تعرف يمكننا أن نضع اسمها على الحائط بأحرف كبيرة براقة
    Yüzbaşı Daniels, onun duvara doğru, kanepenin üstünde olduğunu söyledi. Open Subtitles الملازمه دانيالز قالت أن هذا كان على الحائط فوق الكنبه
    Onun bir anneye ihtiyacı var, duvara asılmış bir plakete değil. Open Subtitles انها بحاجة الى أم لا الى لوحة تذكارية معلقة على الحائط
    O gün peçeteye yazdığın şeyin bir gün o lanet duvara asılması. Open Subtitles أنّ ما كتبته على المنديل، سيكون على الحائط في يومٍ ما ..
    duvara mühendis olduğunuzu gösteren bir kağıt parçası asmanıza gerek yoktur. TED فإنك لا تحتاج لورقة تعلقها على الحائط لتثبت بأنك مهندس
    duvara yerleştirilen bilgisayarlardan koydum. DNA kopyalama hakkında internetten her türden bir sürü şey indirdim bir çoğunu ben bile anlamadım. TED وضعت حواسيب فتحة على الحائط هناك، حمّلت كل انواع المعلومات عن نسخ الحمض النووي من الانترنت، اشياء انا شخصياً لا افهمها.
    Havanın inceldiği, 3657m yüksekliğe. Bir keresinde duvara sabitlenen iki bilgisayar yaptım, ve çocuklar oraya üşüştü. TED بإرتفاع 12،000 قدم حيث ينخفض الهواء، لقد وضعت حاسوب فتحة على الحائط ذات مرة، و هرعوا اليه الاطفال.
    Artık duvara mesajın tercümesini yazmıyorum. TED اليوم، أنا لا أكتب ترجمة الرسالة نهائياً على الحائط.
    İdeal çok nesilli iş yerinin fotoğraflarını duvara asmışlar çünkü onu görebilirseniz olabilirsiniz. TED وضعوا صور لبيئة العمل المتعددة الأجيال الممتازة على الحائط لأنك إن كنت تراها، تستطيع أن تصبحها.
    Yukarıda benim odamın duvarında ninninin bir koyası var. Open Subtitles هناك نسخه من هذه الأغنيه معلقه على الحائط فى غرفتى بالأعلى
    Şuradaki Duvardan bir resim indirilmiş. Open Subtitles نانسى, هناك صورة تم أخذها من على الحائط هناك
    Eğer rastgele bir güvenlik taraması olmasaydı... duvarda kocaman bir delik görürdük. Open Subtitles إن لم تكن حملة تفتيش عشوائية لكنا سنشاهد الصور من على الحائط
    Önceden plan yapmak, odamı boyamak, duvarlara resim asmak gibi şeyler. Open Subtitles مثل التخطيط للمستقبل و دهان غرفتي و وضع صور على الحائط
    Duvarlarda garip haritalar vardı yıldız haritaları. Open Subtitles وكان هناك خرائط غريبة على الحائط تشير الى كل النجوم
    Duvardaki bir sinek, okyanustaki bir damla gibi olacağım. Open Subtitles سأكون كذبابة على الحائط كالملح في المحيط
    Ben de buranın duvarlarında, denklem ve onun gibi saçmalıklar vardır sanıyordum. Open Subtitles ظننت أن يكون هناك معادلات و كتابات على الحائط
    Yarın, Duvar inşaatındaki işinize geri döneceksiniz. Şafaktan gün batımına kadar. Open Subtitles غدا, ستذهبون للعمل على الحائط من طلوع الشمس حتى جرس الغروب
    Benim için, duvardaki resimlere bakıyorum, ve onları oraya koymaya karar veren kişinin, onların o Duvarı hakedecek kadar iyi olduklarını düşündüğünü düşünüyorum ama onu her zaman göremiyorum. TED بالنسبة لي، فأنا انظر إلى اللوحة المعلقة على الحائط وأفكر بأن أحدًا ما قرر وضعها هناك مؤمنًا بأنها جديرة بأن تكون على ذاك الجدار ولكني لا أرى السبب دائمًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus