İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. | Open Subtitles | لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب |
İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. | Open Subtitles | لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب |
O da dünyaya dönüp insanların gerçek aşkı bulmasına yardım eder. | Open Subtitles | لذا عليه ان يعود للأرض و يساعد اثنين للعثور على الحب. |
- ama bu evliliğin temeli aşk ,değil mi ,tatlım? | Open Subtitles | لكن هذا الزواج مبني على الحب ، صح عزيزتي ؟ |
Evliliğiniz üzerine çalışmak için en uygun zaman evlenmeden önceki zamandır, ve bunun anlamı iş için istekli olmanız gibi aşk için de istekli ve niyetli olmanızdır. | TED | إن أفضل وقت للتجهيز لزواجك هو قبل أن تتزوجي، و هذا يعني العمل على الحب كما تعملين على الوظيفة. |
Şuna ikna oldum ki, sevgi bir içgüdü ve duygu olsa da daha iyi sevme yeteneği, hepimizin kazanıp zamanla geliştirebileceği bir beceri. | TED | أنا على يقين تام أنه في حين يكون الحب غريزة وعاطفة، تكون القدرة على الحب بشكل أفضل مهارة يمكننا تنميتها وتحسينها مع الوقت. |
Genç aşkı desteklerim, ama, uh bu yanlış, değil mi? | Open Subtitles | انا موافق على الحب اليافع لكن هذا خاطئ, ألأيس كذلك؟ |
Emma nihayet arzuladığı aşkı elde edeceğine ikna olunca da... | Open Subtitles | بأنها في النهاية سوف تحصل على الحب الذي كانت تتوقه |
Ve birisi şey yazmıştı... "Kalbin kırıldıktan sonra aşkı tekrar bulup bulamayacağını kanıtlayabilir misin?" diye soran insanlar oldu. | TED | هناك شخص آخر كتب لي، والكثير من الناس يكتبون لي عن، هل يمكنك إثبات القدرة على الحب مرة أخرى بعد أن جرح قلبك؟ |
Erkekle kadının aşkı da kutsaldır. Büyük bir sevme kapasiten var. | Open Subtitles | الحب بين الرجل و المرأة مقدس و أنت لديك قدرة عظيمة على الحب. |
Sadece büyük aşkı olanlar başkalarının büyük aşklarına saygı duyabilir. | Open Subtitles | أولئك فقط قادرون على الحب العظيم وقادرون على احترام الحب العظيم للآخرين |
aşkı bulmayı ve hayatımın olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد العثور على الحب أريد أن أحضى بحياة خاصة |
Aynı şey aşk veya kriz anları için de geçerli. | TED | والشيء ذاته ينطبق على الحب أو في وقت الأزمات |
Ne yazık ki aranızda büyük bir aşk yok, Aranızda sadece eski anıların külleri kalmış. | Open Subtitles | ليس هناك ثمة حب.. هناك فقط براهين على الحب |
Sadece aşk ve bayat ayçörekleriyle yaşıyorduk. İşten çıktı. | Open Subtitles | و كنا نعتاش على الحب و خبز الكراسان البائت |
Haklıydın! Romantik aşk ilişkileri değersiz. | Open Subtitles | كنت على حق, العلاقات المبنيه على الحب الرومانسى غير مجديه |
Biliyor musun, biri bunu isterse aşk diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | , أتعرف عندما يرغب فيه أحد , لا يوجد شىء يضاهى الحب . هناك فقط أدله على الحب |
Ayrıca insanlığa bir saygısızlık. sevme ve sevilme beceriksizliği. | Open Subtitles | أيضا إحتقار للإنسانية عدم القدرة على الحب والمحبة. |