Yaptığımız yardımlar açık konuşmak gerekirse, tarafsız bir ülkenin yapmayacağı şeylerdi. | Open Subtitles | و قد بدأنا العمل على الفور و هو ما كان يعنى أننا لسنا فعلياً على الحياد |
Papa barışı sağlamak için tarafsız kalmalı. | Open Subtitles | على الأب الأقدس البقاء على الحياد للعمل من اجل السلام |
İngiltere tarafsız kalsaydı, savaş, güneş batmayan imparatorluğun global ticaretini ve güvenliğini tehdit altına sokmuş olacaktı. | Open Subtitles | فإذا ما بقيت بريطانيا على الحياد فستصبح الحرب تهديداً لإمبراطوريتها الشاسعة.. وتجارتها العالمية وأمنها |
Baltayı sert taşa vurduk. kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler. | Open Subtitles | المصوتون الذين كانوا على الحياد انضموا للتو لحملة (كيلر) |
kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler. | Open Subtitles | المصوتون الذين كانوا على الحياد (ذهبوا الى حملة (كيلر |
Ben tarafsız olsaydım, ve bunu okusaydım, iğneyi vurunabilirdim. | Open Subtitles | اذا كنت على الحياد وقرأت هذا ربما أأخذ الحقنه |
tarafsız olmalıyım. Herkesin rahibe ihtiyacı var. | Open Subtitles | ينبغي أن أبقى على الحياد تدري أن الجميع بحاجة إلى واعظ |
Kavgaya taraf olmayanların tarafsız olarak kalması gerekiyor. | Open Subtitles | لغير المتعاركين برجاء البقاء على الحياد |
Şayet kindar ödülü Lallybroch gözünün önünde sallanmasaydı tarafsız kalmayı kabul edebilirdi. | Open Subtitles | لو لا أن جائزة الانتقام (لاليبروخ) تتدلى أمام عينيه وسيوافق على الحياد |
tarafsız olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذن أنت على الحياد ، هذا ما تود قوله |
Lurmen'liler tarafsız kalmak istiyorlarsa onları savaşa girmeye mecbur edemeyiz. | Open Subtitles | لو اراد الـ (لورمين) البقاء على الحياد نحن لن نجبرهم على الدخول بالحرب |
Bu koca ordunun artık tarafsız olması Hitler'i bir hayli rahatlatmıştı. | Open Subtitles | كان ( هتلر ) منبهراً جداً بما يراه أمامه و ذكـر أنـه يـشـعـر بـأرتـيـاح الأن بـعـد الـمـعـاهـده ( أصبح هذا الجيش الضخم على الحياد مـع ( ألمانيا |
kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler. | Open Subtitles | المصوتون الذين كانوا على الحياد (ذهبوا الى حملة (كيلر |
Annesi şimdi kararsız. | Open Subtitles | انها على الحياد |
Belki Red Sox kararsız kalır, takas anlaşması yaparız. | Open Subtitles | ربما يكون (ريد سوكس) على الحياد فنقوم نحن بالسحب والصفقة. |