"على تلك المعلومات" - Traduction Arabe en Turc

    • bu bilgiyi
        
    • o bilgiyi
        
    • bu bilgiye
        
    Üçüncü kural, ben bu bilgiyi geri aldığımda o sadece birinin boyu, kilosu ve nerede doğduğu bilgisinden ibaret değil, onun bağları olmalı. TED الشرط الثالث هو أنني عندما أحصل على تلك المعلومات فهي لا تحوي فقط طول ووزن شخص ما أو متى وُلد، هي تحوي علاقات.
    Sanırım bu bilgiyi benimle paylaşman pek söz konusu değil. Open Subtitles لا أظنك قد ترغب في إطلاعي على تلك المعلومات
    bu bilgiyi almak bana epey pahalıya patladı. Open Subtitles كلّفني ذلك الكثير من النقود للحصول على تلك المعلومات
    o bilgiyi almak için ne gerekiyorsa yapsın. Open Subtitles أخبره بأن يفعل أي شئ للحصول على تلك المعلومات
    Ve o bilgiyi ondan önce edinebilecek tek kişi var. Open Subtitles وهناك شخص وحيد حصل على تلك المعلومات قبلها
    Yani hasarlı beyinleri bu bilgiye dayanarak çevresinde hayal dünyası yaratmış olabilir. Open Subtitles لذا من الممكن أن أدمغتهم المتضررة استولت على تلك المعلومات و قامت ببناء وهم حولها.
    Eğer CIA bu bilgiye sahip olursa Japon makam ve dosyası, çok yüksek bir riske maruz kalmış olur Amerika baskısı için referans alınır. Open Subtitles إذا المخابرات المركزية الأمريكية حصلت على تلك المعلومات الخطر سيكون عالي جداً لملف السجل الياباني، مكافأتهم الأمريكية أغلى.
    Bankayı elinde tutarsan, bu bilgiyi de elinde tutarsın. Open Subtitles السيطرة على المصرف تمنحك أيضًا السيطرة على تلك المعلومات.
    bu bilgiyi almanın tek yolu da Müdür'ün ofisindeki bilgisayarına ulaşmaktan geçiyor. Open Subtitles لمعرفة أي واحد تحتوى على الأوراق المزورة والطريقة الوحيدة للحصول على تلك المعلومات على جهاز كمبيوتر المدير
    Gerginim çünkü bana burada bu bilgiyi verdiniz. Open Subtitles أشعر بالتوتّر لأنّك جلبتني إلى هُنا لأجل إطلاعي على تلك المعلومات.
    Sana kimin söylediğini ve bu bilgiyi nasıl edindiğini bilmek isteyecekler. Open Subtitles لأنهم سيعرفون من أخبرك بذلك وكيف حصلت على تلك المعلومات في هذا الملف
    Ondan bu bilgiyi almak kolay olmayacaktır. Open Subtitles لن يكون من السهل الحصول على تلك المعلومات.
    Eski günlerde, sadece hükümet bilgiyi elinde tutabiliyordu ve sadece birkaç seçilmiş kişi bu bilgiyi elde etmeye yeltenebiliyor ve elde edebiliyor, bunu sorgulayabiliyor ve bunu tartışabiliyordu. TED في الأيام الخوالي, فقط الحكومة تستطيع أن تتستر على المعلومات والقليل من الأشخاص المنتخبين فقط يستطيعون أن يحاولوا أن يحصلوا على تلك المعلومات ومساءلتها وتحديها
    o bilgiyi öğrenmiş olmasının bir yolu daha olabilir. Open Subtitles هناك طريقة واحدة أخرى لحصوله على تلك المعلومات.
    o bilgiyi almak için blöf yapacağınızı bildiğim gibi kameranın onu çekmeyeceğini de biliyordum. Open Subtitles نعم، كنتُ أعرف أنّ تلك الكاميرا لن تسجّله، تمامًا كما عرفتُ أنّك ستقوم بخداعي للحصول على تلك المعلومات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus