İşlemediğim bir suç için pişmanlık duyamam. | Open Subtitles | ليس بإمكاني النّدم على جريمة لم أرتكبها. |
Ancak hala hiçbir kral böyle bir suç için kellesini kaybetmedi. | Open Subtitles | ولم يقم الملك بقطع الرؤوس على جريمة مثل هذه |
Peder bildiği bir suçu ima ediyor gibiydi. | Open Subtitles | ربما كان القس يلمح للدلالة على جريمة حدثت |
bir suça tanık olmuş olabileceğini düşünüyoruz, hepsi bu. Rutin. | Open Subtitles | نحن نعتقد انه ربما يكون شاهد على جريمة هذا كل شىء , روتين |
İşlemediğim bir suçun cezası olarak, Duvar'da yaşayıp ölme fırsatına mı? | Open Subtitles | فرصة للعيش و الموت عند الحائط عقابا لي على جريمة لم أرتكبها ؟ |
Babam işlemediği bir suç yüzünden 6x8'lik bir hücrede 14 yıl geçirdi. | Open Subtitles | والدي قضى 14 عاماً في زنزانة حجمها 48 قدم على جريمة لم يرتكبها. |
İşlemediği bir suç için beş yıl daha yatması hiç de adil durmuyor. | Open Subtitles | 5 سنوات على جريمة لم يرتكبها لا يبدو عدلاً |
Masum bir kadının, işlemediği bir suç için hapiste kalmasından daha büyük bir resim yok. | Open Subtitles | ما من صورة أشمل من امرأة بريئة مسجونة على جريمة لم ترتكبها |
Yoksa işlemediğim bir suç için suçlanmalı mıyım? | Open Subtitles | أو هل سألام على جريمة لم أرتكبها؟ |
Bu da demek oluyor ki, gelecek dört saat içinde ikinci bir bomba veya bombacı bulamazsak, gerçekleştirmediğin bir suç için ömür boyu hapis cezası çekeceksin. | Open Subtitles | ذلك يعني إن لم نعثر على القنبلة أو المفجّر ،خلال الـ4 ساعات القادمة، ستقضين عقوبة السجن مدى الحياة على جريمة لم ترتكبيها |
Sarah, içgüdülerine güven. Sana miras olarak kalmış bir suç için batmak istiyor musun? | Open Subtitles | (ثقي بأحاسيسكِ يا (سارة هل تريدين أن تعاقبي على جريمة لم ترتكبيها؟ |
Fakat işlemediğin bir suçu üstlenmen doğru değil. | Open Subtitles | يجب أن لاتلام على جريمة لم تفعلها |
Aşk, para ya da başka bir suçu örtmek. | Open Subtitles | الحبّ، المال، والتستّر على جريمة. (كانيل) مُحقّ. |
Peki ciddi bir suçu teşvik ediyor musunuz? | Open Subtitles | ولكنك شجعت على جريمة خطيرة |
bir suça tanıktık ettiklerini, ve canlarına bir kast gerçekleştiğini söyledim zaten. | Open Subtitles | لقد قلت بالفعل أنهم كانوا شاهدون على جريمة محاولةللحفاظعلىحياتهم. |
Bu kızı sadece birkaç haftadır tanıyoruz çok ciddi bir suça onunla ortak mı olacağız şimdi? | Open Subtitles | لم نعرف هذه الفتاة سوى لأسابيع قليلة، وتريدان المساعدة والتحريض على جريمة كبيرة لأجلها؟ |
Ama buraya başka bir suça tanıklık etmek için geldin. | Open Subtitles | ؟ لكن جئت هنا لتكون شاهد على جريمة أخرى |
Bir İngiliz subayı bir İskoç'u işlenmiş bir suçun kanıtı olmadığı sürece zorlayamaz. | Open Subtitles | ضابط إنجليزي لا يمكن إجبار شخص اسكتلندي ما لم يكن هناك دليل على جريمة قد ارتكبت |
Korkuyor çünkü işlediği bir suçun kanıtı bende. | Open Subtitles | إنه خائف لأنني أملك دليلاً على جريمة ارتكبها |
Bir sulh hakimi olarak şüphesiz böyle bir suçun cezasının farkında mısınız? | Open Subtitles | بصفتكَ قاضياً لاشك أنكَ على علم بالعقوبة على جريمة كهذه؟ |
İşlemediğim bir suç yüzünden beni öldürecekti. | Open Subtitles | أراد أن يعدمني على جريمة لم أرتكبها |
Beni o uçağa bindirip, uğruna idam edileceğim, işlemediğim bir suç yüzünden geri göndereceksin yani... | Open Subtitles | وضعي في تلك الطائرة، و إعادتي لأحاكم على جريمة لم أرتكبها و ربما سأعدم لـ... |
Evet, işlemediği bir suç yüzünden. | Open Subtitles | أجل, على جريمة لم يرتكبها |