"على حقّ" - Traduction Arabe en Turc

    • haklı
        
    • haklısın
        
    • haklıydı
        
    • haklıymış
        
    • haklısındır
        
    • haklıdır
        
    Bilemiyorum. - Annem haklı mı diye görmek için izliyorum. Open Subtitles أراقبكم، لأنّي أريد أن أعرفَ إن كانت أمّي على حقّ
    Bana verdiği parayı düşünürsek, galiba haklı. Open Subtitles اعتباراً لما يدفعه لي أعتقد بأنّه على حقّ
    Birisinin haklı olduğunu kabul etmekten korktuğu için saklanmamıştı. Open Subtitles لم يخفي هو ذلك ، لانه كان خائفاً من الاعتراف بأن احدهم كان على حقّ ..
    Birimiz bu dünyaya güvenmemeli. haklısın. Open Subtitles يجب على المرء أن لا يثق بهذا العالم أنت على حقّ
    Senin hatalı olduğunu göstermeye karar vermiştim, ama ama gittiğim her yerde... senin haklı olduğunu gördüm. Open Subtitles ولكن .. في كل مكان ذهبت اليه بَدوتُ لبَرْهَنَة أنك على حقّ
    O haklı. Arkadaşınızın hayatıyla onu takas etmeyi kabul etmeyeceklerdir. Open Subtitles هو على حقّ لن يقبلو بمقايضته بحياة صديقك
    Tabii sen de beni savundun, değil mi? O haklı, sen de haksızken bu biraz zor. Open Subtitles كان هذا صعباً قليلاً بشأن أنها على حقّ وأنتِ على خطأ
    Esrarı attım, çünkü buna ihtiyacın yoktu ve haklı olduğumu biliyorsun. Open Subtitles لقد رميت المخدرات لأنني ظننت أنك لا تحتاجها ولقد كنت على حقّ لقد أصبحت سعيداً من تلقاء نفسك
    haklı. Karakoldaki polis sayısını üç katına çıkarttılar. Open Subtitles إنّه على حقّ لقد ضاعفوا الحراس في قسم الشرطة
    haklı, fazla vaktimiz yok. Open Subtitles إنّه على حقّ. لا نملكُ متّسعاً من الوقت.
    Dürüst olun, burada başkalarının sorunlarını dinlerken güldürebilir ya da uyuklayabilirsiniz ama şu adam haklı. Open Subtitles لنكن صريحين , عندما نجلس هنا ونستمع إلى مشاكل الآخرين ربّما تبتسم وتومئ برأسك ولكنّه على حقّ
    Eğer beni vurursan, haklı olduğumu kanıtlamış olursun. Open Subtitles إذا تضربني، أنت ستكون فقط برهنة أنني على حقّ.
    Ama uzun zamandır bunu bekliyoruz zaten. haklı olduğumuzu kanıtlamak için fırsat bu. Open Subtitles لقد كنّا ننتظر فُرصة لإثبات بأنّنا على حقّ
    Bu uygun değil ama haklı olabilir. Open Subtitles الأمر ليس مثاليّ، لكن رُبّما تكون على حقّ.
    Fakat annem haklı. Bu çok fazla. Open Subtitles لكن أمّي على حقّ الحضور كثيرون
    Onları haklı çıkaracaksın. Open Subtitles أنت سَتُبرهنُ لهم أنك على حقّ.
    - Evet, haklısın. haklısın. Open Subtitles الذي يريد أن يكون الأب المشهور أجل، أنتِ على حقّ
    Belki de haklısın. Sadece ikinizi şerife götürerek sıyrılabilirim. Open Subtitles لعلك على حقّ ربما أنجو بأن أسلم إثنين منكم فقط
    haklısın, burada öylece oturmamalıyım. Open Subtitles أنتِ على حقّ. لا يجدرُ بي الجلوسُ هنا و حسب.
    Muhtemelen haklıydı. Open Subtitles بلا شكّ، لقد كان على حقّ
    Posta ofisindekiler haklıymış. O. çocuğu! Open Subtitles رجال مكتب البريد كانوا على حقّ
    Umarım haklısındır. Open Subtitles أرجو أن تكون على حقّ.
    Çünkü müşteri daima haklıdır. Open Subtitles اسألي ( بوب ) عن ذلك لأنّ الزبون دائماً على حقّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus