"على حياتها" - Traduction Arabe en Turc

    • kendi hayatı da
        
    • Geri gelmesinden de
        
    • hayatına
        
    • hayatını alt üst
        
    • hayatından endişe ediyordu
        
    Sadece kendi hayatı da değil senin, Nancy'nin ve bebeğin hayatından da. Open Subtitles ليس على حياتها فقط بل وحياتك وحياة نانسي، وحياة الطفل.
    Sadece kendi hayatı da değil senin, Nancy'nin ve bebeğin hayatından da. Open Subtitles ليس على حياتها فقط بل وحياتك وحياة نانسي، وحياة الطفل.
    Evden ayrılıp, başka bir yere taşındı ve hayatına devam etmek yerine, eski kocasının, onu aramasını bekledi. Open Subtitles خرجت , وحصلت على مكان خاص بها , تجلس في انتظار زوجها السابق لاستدعاء بدلا من الخروج والحصول على حياتها.
    Güya, onun hayatını alt üst etmişiz de bizi bir daha asla görmek istemiyormuş. Open Subtitles قالت لنا أننا أثرنا على حياتها سلبياً، وأنها لم تعد تريد رؤيتنا مجدداً.
    Evet kaçtı çünkü hayatından endişe ediyordu ki bu çok normaldi.. Open Subtitles لقد فعلت ذلك لأنها خافت على حياتها التي كانت على المحك
    Tek yapabildiğim, kendi hayatına dönüp.., ...benimkini rahat bırakması için dua etmek. Open Subtitles أن تحصل على حياتها الخاصة وتتوقف عن محاولة سرقة حياتي
    Ve onun özel hayatına saldırmakla hiç ilgilenmedim. Open Subtitles وليس لدي أدنى مصلحة للهجوم على حياتها الشخصية
    Başbakan olmak insanın özel hayatını alt üst ediyordur mutlaka. Open Subtitles اتصور ان ضغوط العمل هائلة على حياتها الشخصية
    Evet kaçtı çünkü hayatından endişe ediyordu ki bu çok normaldi.. Open Subtitles ...و تهرّبت من المحاكمة لقد قمت بذلك خوفا على حياتها و ما قمت به في محلّه
    hayatından endişe ediyordu. Open Subtitles إنها كانت خائفة على حياتها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus