"على سبيل المثال" - Traduction Arabe en Turc

    • örneğin
        
    • mesela
        
    • örnek olarak
        
    • Misal
        
    • ele alalım
        
    • Meselâ
        
    • - Örneğin
        
    • örnegin
        
    • örnek vermek
        
    DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. TED د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ.
    Işığın enerjisi bizlere onun maddeyle nasıl etkileşeceğini gösterir, örneğin gözlerinizin hücreleri. TED طاقة الضوء تخبرنا كيفية تفاعله مع المادة، خلايا عينيك، على سبيل المثال.
    örneğin 8. Hedef: İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme. TED خذ على سبيل المثال الهدف 8، العمل الّلائق والنمو الاقتصادي.
    mesela öğlen yemeğimde ne kadar tatlı yediğime dikkat etmeye başlayabilirim böylece. TED ربما علي مراقبة كمية الحلوى التي سأتناولها على الغذاء، على سبيل المثال.
    mesela bu oda da çok güzel bir bebek odası olabilir. Open Subtitles الآن هذه الغرفةِ على سبيل المثال ممكن تعملوها غرفة أطفال رائعة
    örneğin, farklı açılardan dinleyebileceğiniz dinleme pozisyonları olduğunun farkına vardınız mı ? TED على سبيل المثال لنتخيل اننا في موقفين يكون فيها الاستماع والانصات محوريا
    Sahiplerinin hiçbir planı olmaz. örneğin dün geceyi ele alalım. Open Subtitles المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال
    örneğin, bir araba... ya da şüpheli görünüşlü bir adam. Open Subtitles سيارة على سبيل المثال أو رجل يبدو أنه مشبوه ؟
    örneğin, ben ve Başkan Ashwan belli bir süreye kadar ortalıkta görünmezsek, adamlarım o bataryalara ateş emri verecekler. Open Subtitles على سبيل المثال ينبغي عليّ وعلى الرئيس اشوان أن نعود في وقت معين وإلا رجالي لديهم أوامر لإطلاق النار
    örneğin, saldırganın kurbanlarını bıçaklamadan önce vuruyor olması durumu hızlı ve etkili bir şekilde kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Open Subtitles على سبيل المثال, واقع ان المجرم يطلق النار على ضحاياه يشير الى انه يحتاج الى وسيلة سريعة وفعالة للسيطرة على الموقف
    Parana dışındaki diğer büyük nehirlerden farklı olarak, örneğin Amazon veya Kongo gibi, bu nehrin tüm 20.yüzyılı kapsayan bilgisine sahibiz. Open Subtitles خلافا لغيرها من الأنهار من بارانا على سبيل المثال ، منطقة الأمازون أو الكونغو لدينا بيانات من هذا النهر لعشرين قرن
    örneğin, bir bebek vaftiz edildikten sonra ölse Cennet'e gider. Open Subtitles على سبيل المثال لو مات الطفل بعد تعميده سيذهب للفِردوس
    örneğin ben bir sihirbazın çocuk partileri için kullandığı bir tavşandım. Open Subtitles أعني، خذني على سبيل المثال كنت أرنباً للساحر في حفلات الأطفال
    - Boyce Fox, örneğin. Geçen hafta 80,000 tıklanma almış. Open Subtitles فويس فوكس على سبيل المثال جاءها 80,000 مهاجمه الاسبوع الماضى
    örneğin bir metro kondüktörü beyni yersek benzer sorunlar olacaktır. Open Subtitles إذا أكلنا أدمغة موصل القطار، على سبيل المثال قضية مماثلة
    örneğin, tesadüfen şu reklama denk geldim: Bayanlar tuvaletinin önü, Kansas havaalanı. TED على سبيل المثال .. لقد صادفت إعلاناً وانا خارجة من دورة مياه السيدات في مطار مدينة كينساس
    mesela son bir yıldır kendi karımı yavaş yavaş öldürüyorum. Open Subtitles على سبيل المثال أنا أقتل زوجتي ببطئ على مدى سنين
    mesela, şu an daha çok kimden nefret ediyor sence? Open Subtitles على سبيل المثال.. من تعتقد انها تكره اكثر الان ؟
    mesela şimdi, sen bir koridorda durduğumuzu görüyorsun ama ben orman olarak görüyorum. Open Subtitles على سبيل المثال , أنت ترانا أننا جالسون فى ممر لكننى أراه كغابة
    Görüyorsun ya, mesela sen ve ben çok fazla ortak noktamız var. Open Subtitles انظري الاَن، أنا وأنتِ على سبيل المثال لدينا الكثير من الأمور المشتركة
    Sormak istediğim ikinci soru ise daha basit, Diyelim ki örnek olarak vefat etmiş olan kayınpederimin ruhu ile iletişime geçmelerini istedim. TED السؤال الثاني الذي أود أن أسأل، بسيط إلى حد ما. لنفترض انني اطلب منهم الاتصال بروح حماي المتوفى ، على سبيل المثال.
    Misal, oradaki adam, Teal'c'in arkasındaki. Open Subtitles حسنا، على سبيل المثال الرجل هناك خلف تيلك
    Meselâ bu. Size göre ayarlanabilir. Open Subtitles هذة الصورة ، على سبيل المثال أنها مصممة من آجلكِ
    - örneğin otobanda. Open Subtitles مهام بخصوص الطرق السريعة، على سبيل المثال
    Hassas tarafini, belki kadinsi tarafini örnegin. Open Subtitles ,جانبك الرقيق ربما جانبك الأنثوي, على سبيل المثال
    ABD'de karşı karşıya kaldığımız sorunlardan birini örnek vermek istiyorum. örneğin, TED أريد أن أعطي مثالًا عن قضايا نواجهها في الولايات المتحدة الأمريكية، على سبيل المثال.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus