"على عكس" - Traduction Arabe en Turc

    • aksine
        
    • farklı olarak
        
    • tam tersi
        
    • tersine
        
    • gibi değil
        
    • benzemeyen
        
    • gibi değilim
        
    Klişeleşmiş batılı bakış açısının aksine, Harem, Sultan'ın oyun bahçesi değildi... Open Subtitles على عكس التحريف المقصود من الغرب لم ذلك بغية اللهو واللعب
    Uzun zaman önce çok kötü seçimler yapan benm yalniz... karimin aksine. Open Subtitles على عكس زوجتي الوحيده هذه.. التي قامت ببعض الخيارات الخاطئة في الماضي.
    Belki de daha karmaşıktır, çünkü gerçek bir ailenin aksine, birbirimize alıcı gözüyle bakmamızı engelleyecek önümüzde bir engel yok. Open Subtitles ربما الأمر أكثر تعقيداً لأنه على عكس العائلة لاشيء هناك يوقف أي احد منا من النظر لأي احد آخر منا
    Deyişlerin birçoğundan farklı olarak, filler ile ilgili bu söz bilimsel olarak doğru. TED على عكس العديد من الأمثال فإن المثل الشائع بخصوص ذاكرة الفيلة دقيق علميا.
    Bu tam tersi, çok daha teknik. TED على عكس المحيط، حيث الأمور هنا فنيّة أكثر
    Ve bu aslında malzemeleri raflardan alıp kullanmanın tersine özel bir teknoloji dizayn etmek anlamına geliyordu. TED وهذا كان يعني حقيقة تصميم تقنية خاصة على عكس مجرد شراء الأشياء من على الأرفف واستخدامها
    Ve sizin duyduğunuz ses, normal bir hoparlörde tüm sesin ön yüzden, ön taraftan havaya yayılışı gibi değil. TED والصوت الذي تسمعونه حاليا على عكس مضخم عادي حيث يصدر كل الصوت من الواجهه ينتشر في الواجهة أي في الهواء
    Vahşi yaşamın aksine, eski rus yük kamyonları soğuğa uyarlanmamış durumda bu yüzden sürücüler yeni bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles ، على عكس الحياة البرية الشاحنات الروسية القديمة ليست مُتكيفة مع البرد بصورة جيدة .لِذا يخطط السائقون لحل جديد
    Gerçeklerinin aksine akbaba kamerası inmek için düz bir alana ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles على عكس النسر الحقيقي الذي يحمل الكاميرا يحتاج الى مسار سلس للهبوط.
    Çalmak için hiçbir kişisel bilgi yok Nate'in diskinin senin dizüstüne yaptığının aksine. Open Subtitles لا توجد فيه معلومات شخصية لسرقتها على عكس ما فعل قرص نيت بجهازك
    Bir püritanın aksine, bir bilimadamı talimat verdiği gibi alabilir de. Open Subtitles رجل العلم، على عكس البروتستانتي، ويمكن أن تتخذ وكذلك إعطاء التعليمات.
    Vücudun diğer kısımlarının aksine beyin ve omurilik iyileşmesi önceden kestirilemez. Open Subtitles على عكس بقية الجسد الدماغ والعامود الفقري تتعافى بشكل غير متوقع
    Ülkede ki birçok ailenin hikayesinin aksine sizin ki mutlu sona ulaştı. Open Subtitles لكن على عكس العائلات الأخرى فى هذه البلد حصلتم على نهاية سعيدة
    Kızımın aksine, bilirsin işte ben portakal desem, o mandalina der. Open Subtitles على عكس ابنتي التي، كما تعلم إن قلت برتقالة، تقول يوسفي
    Cumhuriyetçilerin aksine, Demokratların oyları o kadar da gizli olmaz. Open Subtitles على عكس الحزب الجمهوري الحزب الديمقراطي لا يقوم بالاقتراع السري
    Az önce çıkan adamların aksine, ben seninle ilgili gerçeği biliyorum. Open Subtitles و على عكس الرجل الذي غادر التو أنا أعرف الحقيقة بشأنك
    Evet, çekilmez biri... ama diğer insanlardan farklı olarak, biber satıyor. Open Subtitles نعم، إنها لا تطاق لكنها تبيع الفلفل على عكس بعض الناس
    Ama büyüdüğümde diğerlerinden farklı olarak bu yeteneğimi hiç kaybetmedim. Open Subtitles ولكن على عكس الأخرون عندما كبرت لم أفقد تلك الخاصية
    Bu bir yana gama ışınları röntgen ışınlarından farklı olarak meme yoğunluğundan etkilenmiyor. TED ولكن كانت الايجابية هي ان اشعة جاما .. على عكس الاشعة السينية لا تتأثر بكثافة الثدي
    Senin yaptığın şeyin tam tersi, arkadaşların ülkelerine hizmet edecekler. Open Subtitles على عكس عمل الساحة أو مهما يكن فإن قومكِ يمكنهم أن يخدموا بلدهم
    Bazı tavsiyeler yardımcı. Çoğu ise tersine dönmüş. TED البعض منها مفيدة و كثير منها على عكس ذلك
    Bana hep söylüyor, Napa'daki "telesekreter" gibi değil. Open Subtitles ويقول لي في كل وقت. على عكس جهاز الرد على المكالمات هناك في نابا.
    Steve gibi adamlara artık güvenmiyorum çünkü Steve'e benzemeyen veya onun tamamen zıttı olan kişiler beni hep yüzüstü bıraktı. Open Subtitles لذا لا أكن الاحترام لأشخاص مثل ستيف لأن الأشخاص الذين ليسوا مثل ستيف أو من هم على عكس ستيف تماماً
    Meseleleri halledebilirim, akilliyim! Milletin dediği gibi değilim. Yani, budala. Open Subtitles يمكننى تدبر الامور فأنا ذكي على عكس ما يظنه الجميع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus