"İntihar" dediğim, odasında yalnızdı, ve elinde bir silah vardı. | Open Subtitles | و عندما أقول انتحار . فإنه كان وحيداً في غرفته و تم العثور على مسدس في يده |
Kaçarken dükkana girdi ve bir silah edinmeye çalıştı. | Open Subtitles | طاردوه خلال المتجرالعمومي ولكنه حاول الحصول على مسدس |
En son elinde bir silah varken, birini vurdun. | Open Subtitles | آخر مرة حصلت على مسدس أطلقت النار على أحدهم |
Polis, arabanın ön koltuğu altında 38 kalibre silah bulmuş. | Open Subtitles | عثرت الشرطه على مسدس عيار 38 تحت المقعد الأمامي لسيارتك |
Ve her gece kalenin penceresinde oturup gizlice hayalini kurarmış bir silah bulup, kendisini zapt edenin beynini patlatmanın. | Open Subtitles | وكل ليلة ، كانت تجلس بجوار نافذة القلعة وتحلم سرا بيوم ما تستطيع الحصول على مسدس |
15 Dakika'da kendisine, izlenemeyen bir silah edinebilir. | Open Subtitles | أعني، بوسعها الحصول على مسدس لا يمكن تعقبه ماذا، خلال 15 دقيقة؟ |
Görebileceğin gibi burada adliyenin mükemmel güvenlik görevlisi var, ve bir silah alacağım. | Open Subtitles | لدينا أمنُ ممتازُ هنا في المحكمة كما ترى، وسَأُحصل على مسدس |
Aslında tam da şurada bir silah var. | Open Subtitles | أوه، لا، لا، حصلت على مسدس انظر، إنه هنا |
Aşağıya inip şu işi yapacak bir silah alalım. | Open Subtitles | فلنذهب للحصول على مسدس لا يفعل مثلها |
Yani elinde bir silah var mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | تقصد، انه حصل على مسدس في يده؟ |
Üzerinde babanın parmak izleri bulunan bir silah bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على مسدس يحمل بصمات والدك |
Tutuklandım ve polis teknemde bir silah buldu. | Open Subtitles | لقد تم اعتقالي... والشرطة عثرت على مسدس بقاربي |
Artık bir silah alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على مسدس الآن رجاء؟ |
Tabutumda tuhaf bir silah var. | Open Subtitles | حصلت على مسدس غريب في تابوتي |
bir silah bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تحصلي على مسدس |
Polis arabanın ön koltuğunun altında 38 kalibre silah bulmuş. | Open Subtitles | عثرت الشرطة على مسدس عيار عيار 38 تحت المقعد الأمامي لسيارتك |