"على نحو" - Traduction Arabe en Turc

    • olarak
        
    • şekilde
        
    • Daha
        
    • doğru
        
    • yönden
        
    • bakıma
        
    • iyi
        
    • biçimde
        
    Aynı zamanda bence algı ve yaratıcılık kesinlikle eşsiz olarak insani değil. TED كذلك، أعتقد أن الإدراك والإبداع لا يعنيان بالضرورة إنسان على نحو مميز.
    Bunu bir şekilde tahmin ediyorum, Bu zor olmalı, buna bir şekilde inanıyorum. TED وأعتقد على نحو ما، أنني أؤمن بطريقة ما بأنها يفترض أن تكون صعبة.
    Bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir Daha aynı olmamış. TED بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام
    Ölümlerin bilimsel olarak... - ...doğru olmadığı hakkında bir şey duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد السماع عن كيفية أن الوفيات غير صحيحة على نحو علمي
    Ama senin asla anlamayacağın bir yönden. Open Subtitles نعم إنني كذلك لكن على نحو لن تفهمه أبداً
    Bu gece beni aradığında, geri döndüğün için bir bakıma üzüldüm aslında. Open Subtitles عندما كنت ودعا لي هذه الليلة ، على نحو ما ، وكان النوع الأول من المحزن أن تعودين.
    Yani muhtemelen böcek çok iyi hissediyor, aynı zamanda güzel görünüyor. TED انها تبدو جميلة .. للحشرات وتشعرها بصورة جيدة على نحو سواء
    Burası yeryüzünün en kurak yerlerinden biri olsa da mucizevî bir biçimde büyük hayvan sürülerine ev sahipliği yapar. Open Subtitles إنها إحدى أجفّ المناطق على الأرض رغم ذلك، على نحو عجيب، تحيا قطعان ضخمة من الحيوانات آكلة العشب هنا
    Gerçek şu ki, Muhammed tam olarak iyileşmesi için gereken yardımı görmedi. TED والواقع أن محمد لم يتلق أبداً المساعدة المناسبة ليتعافى على نحو كامل.
    Yani bu bir halk kütüphanesi olarak alışılmadık bir bina. açıkçası. TED ولذلك فهي فرصة غير عادية لبناء مكتبة عامة على نحو جلى
    Tropik fırtına ve tufanlar düzenli olarak Pasifik Okyanusundan gelir. Open Subtitles العواصف الاستوائية والأعاصير تثير على نحو منتظم من المحيط الهادي.
    Yaşamdaki amacım; verimli bir şekilde karşıt görüşte olmamıza yardımcı olmak. TED وظيفتي في الحياة هي المساعدة في أن نختلف على نحو مُثمِر.
    Biliyor musun, garip bir şekilde, büyük bir gücün var. Open Subtitles 02. أتعرف، على نحو غريب لديك قوة أكثر من اللازم.
    Bay Randall, tüm bunların Daha iyi bir şekilde sona ermesini diliyorduk. Open Subtitles سيد راندل، كنا نتمنى أن ينتهى ذلك على نحو أفضل يا سيدى.
    Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu Daha önce hiç görmediğim bir şeydir. TED وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل.
    Attan Daha hızlılar, Daha uzağa ve hızlı gidiyorlar. 1909'dayız Jacob. Open Subtitles هم سَيَذْهبونَ على نحو إضافي وأطول أخيراً انه عام 1909، جاكوب
    Ama o andan itibaren, her şey çok, çok Daha kolaydı Open Subtitles لكن منذ تلك اللحظه فصاعداً سارت الأمور على نحو أفضل بكثير
    Çok basit olarak sormak istiyorum: Son 50 yıldaki demokrasi hakkında konuştuğumuzda doğru olan ne, yanlış giden ne? TED فإذا أود أن طرح السؤال: ما الذي سار على نحو صحيح أو خاطئ في الخمسين عاما هذه فيما يتعلق بالديمقراطية؟
    Bunları söylüyorum çünkü demek istediğim şu: doğru olan şeyler aynı zamanda yanlış gitmeye başladı. TED أقول هذا لأن إحدى أهم النقاط التى أركز عليها هى أن ما سار على نحو صحيح هو نفسه ما سار على نحو خاطئ.
    Söylemek istediğim Leonard farklı bir yönden iyi olabilir. Open Subtitles لا , ما أقوله هو أن ليونارد ربما يكون مختلفا على نحو جيد
    Bilinç kayıpları bir yönden fizyolojik diye düşünüyorum. Open Subtitles وإذاً، الإغماءات، أعتقد أنها فسيولوجية على نحو ما
    Bir bakıma formülünün dünyaya ilk sergilenişi çok kötü bir şekilde olmuştu. Open Subtitles على نحو فظيع، معادلته تمّ عرضها للعالم بطريقة عمليّة للمرّة الأولى.
    Bu halde ne kadar iyi olabilirse. Hala anestezinin etkisinde. Open Subtitles على نحو حسن كما بإمكاننا التوقع لا يزال تحت التخدير
    Peki, öyleyse şu resmin arkasındaki istisnai biçimde iyi hazırlanmış pasaporta ne demeli? Open Subtitles حسناً، ماذا عن جواز السفر جيّد التزوير على نحو ممتاز خلف تلكَ اللوحة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus