"على نفسك" - Traduction Arabe en Turc

• Kendine
• Kendini
• kendin için
• Kendinizi
• altına
• kendinize
• Kendi üzerine
• kendi üzerinde
• zorlaştırma
• kendi üstünde
• kendiniz için

Kendine karşı bu kadar katı olma, Kevin. Sen daha fazlasını istiyordun.
لا تكن بهذه القسوة على نفسك يا كيفين أنت أردت شىء أكثر

Eğer Kendine gülemezsen hayat çok daha çekilmez hale gelir.
اذا لم تضحك على نفسك الحياة ستكون أطول مما تحب

Kendini ne kadar çok üzgün hissetmeyi, sevdiğin konusunda bir fikrim yok.
ليس مهما كم تحب أن تلقي اللوم على نفسك أو تحس بالأسف

Kendini zorlama babalık. Epey sağlam bir darbeye maruz kaldın.
لا تقسُ على نفسك يا صاح، فلقد تلقّيتَ ضربة قويّة.

kendin için üzülmek şimdilik işe yarayabilir, ama seni merdivenlerin üstünden uçurmaz.
الشعور بالأسف على نفسك قد يعمل الآن، ولكن لن يجعلك تتسلقين السلالم

Bitti artık, Cyrus. Bizimle gel ve bunu kendin için kolaylaştır.
لقد انتهتى الامر يا سايرس تعال معنا ووفر على نفسك النتاعب

Nikki, bu sadece bir gözden geçirme. Kendine çok yüklenme.
هذه فقط قراءة سريعة يا نيكى فلا تقسى على نفسك

Belki de senin aynada Kendine bakamayışının sebebi seninde kendi Kendine kabul edememendir.
عدم قدرتك على رؤيتك نفسك في المرأه لأنّك لم تتعرف على نفسك أيضاً

- Dylan'a nasıl bir baba olduğum. - Adam, Kendine çok yükleniyorsun.
و أي نوع من الآباء أنا بالنسبه لدايلين كنت قاسي على نفسك

Kendine biraz daha hakim olabilseydin belki çocuklarına bunu anlatabilecek kadar uzun yaşayabilirdin.
لو استطعتَ السيطرةَ أكثر على نفسك لربّما عشتَ كفايةً لتروي لأبنائكَ عن هذا

Kendine engel olup benim için bir şeylerden vazgeçtin zaten.
لقد ساومت على نفسك بالفعل وقللت من نفسك من أجلي

Aklında çok şey var ve bu polisle yaptığın işte Kendine çok yükleniyorsun.
وانك لا تسهل الامور على نفسك مع كل هذا العمل مع رجال الشرطة

Dinle, sen sadece Kendini zor durumda bırakıyorsun. Beni anladın mı?
أسمع , أنت فقط تقوم بتصعيب الأمر على نفسك , أتفهم؟

Ve bunun bir daha olmasını engellemenin tek yolu Kendini dış dünyaya kapatmaktır.
والآن المشكلة هي, بأن الطريقة الوحيدة لتحقيق هذا هي بأن تنغلقي على نفسك.

Yüce İsa, Kendini bununla vurdun ve takımını da vurdun.
يا للهول، إستعملته لتطلق النار .على نفسك ثم قتلت فريقك

- Kendini kandırma. - Yıllardır senden kaçmaya çalışıyordu zaten.
لاتضحك على نفسك لقد حاولت الإبتعاد عنك منذ عدة سنوات.

Shelby için endişelenmeyi bırakıp kendin için endişelenmelisin demek istiyorum.
يعني ربما تتوقفي عن القلق عليها وتبدأي بالقلق على نفسك

Başkaları için çok endişeleniyorsun. kendin için endişelenmiyor musun?
أنت تقلق بشأن الأشخاص الآخرين أكثر من اللازم ألا تقلق على نفسك ؟

Bu işi kendin için kolaylaştır. Kullanıcı'n kim?
هون الأمر على نفسك وأخبرنا من قام بكتابتك؟

- Şu durumda, evet. Sizin yaşınızdaki birine göre Kendinizi çok fazla zorluyorsunuz.
أجل، في هذه الحالة، تسلط ضغطاً كبيراً على نفسك بالنسبة لرجل في سنك

altına yapacaksın, altına sıçacaksın salyaların akacak.
ستبول على نفسك وتتغوط أيضا وسيسيل لعابك من فمك

Der ki, "kendinize dört soru sorun: Ne zamandan beri bendeydi?
وهي تقول: اطرح على نفسك أربعة أسئلة: منذ متى وهذا الشيء في حوزتي؟

Kendi üzerine bahse girmenin korkutucu olduğunu biliyorum, ama sen girmezsen, kimse de girmez.
أعلم أنه مخيف أن تراهني على نفسك لكن إن لم تفعلي ذلك لا أحد سيراهن عليك

- Tabi eğer kendi üzerinde kullanmayı düşünmüyorsan.
ـ لا لا . مالم تخطط بانك ستطلق على نفسك ـ ربما افعل

Üzgünüm, Şef. Bu kadar zorlaştırma.
انا اسف ياكابتن لا تصعب الامور على نفسك

Bak, büyük ihtimalle sen böyle bir şeyi kendi üstünde...
من المحتمل لم تقومي... -بتجربة على نفسك...

Bariz bir şekilde adaletin iki ilkesine sahip olamazsınız bir kendiniz için, bir başkası için.
وبالتالي، من الواضح، أنه لا يمكنك أن تكيل العدالة بمكيالين أحدهما تحكم به على نفسك والآخر تحكم به على الآخرين.