Kafayı yemiş olmalısın. Kendimi çatıya kapatmayacağım. | Open Subtitles | لا بد أنك قد فقدت عقلك لن أغلق على نفسي في العليّة |
Kendimi, bir kaç günlüğüne evimizin arkasındaki kulübeye kilitledim. | Open Subtitles | اغلقت على نفسي في مخزن الحطب خلف منزلي لبضعة ليالي |
Aynaya baktığımda Kendimi de tanımadığımı hatırlatayım. | Open Subtitles | لكن مجدداً، لا أستطيع التعرّف على نفسي في المرآة. |
Lacy, benden yardımımı talep ediyorsun ama Kendimi nasıl bir işe bulaştırdığımı söylemiyorsun. | Open Subtitles | لاسي، كنت طالبا لمساعدتي، بعد كنت لا تقول لي ما أنا على الحصول على نفسي في. زوي: |
Kendimi yatak odasına kilitleyene kadar evin her yerinde onunla kavga ettik. | Open Subtitles | كنا نتحارب حيث مررنا على كل أرجاء المنزل بمسدس حتى قفلت على نفسي في غرفة النوم |
Bir arabanın bagajına Kendimi kitledim, ellerimi bağlayarak göle atladım bu tür şeyler yani. | Open Subtitles | أقفل على نفسي في صندوق سيّارة، أربط يديّ واقفز في بُحيرة، هذا النوع من الأمور. |
Ama düğün merasiminden önce Kendimi üç gün hapsedecek değilim. | Open Subtitles | لكنني سأقفل على نفسي في الكهف لمدة ثلاثة أيام قبل الزواج |
Kendimi kurumsal yerleştirmede bulduğumda soğuk ve bunaltıcı bir havası vardı. | Open Subtitles | عندما عثرت على نفسي في مقر المؤسسة البارد ، القمعي . . كان شعوري مثل |
Mahzenden geri dönerken beni o kadar korkutan bir şey gördüm ki Kendimi buraya kilitledim, kasıtlı olarak. | Open Subtitles | و أثناء عودتي إلى غرفة النوم رأيت شيئاً أخافني بشدة و أغلقت الباب على نفسي في الملجأ |
Olayın ardından, Kendimi odaya kapadım ve günlerce hiçbir şey yiyip içmedim ve kimseyi de görmek istemedim. | Open Subtitles | بعد ذلك ، أغلقت على نفسي في مسكني لم أرَ أي أحد أو آكل أي شيء لمدة أسبوع كامل |
Ben daha çok eski kafalı bakış açısındayım. Kendimi bir kutuya falan kilitlemem. | Open Subtitles | وجهة نظري أكثر من الطراز القديم لا أغلق على نفسي في صندوق أو ما شابه |
Kendimi pencereden gördüm, sağlam göründüğümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد ألقيت نظرة خاطفة على نفسي في تلك النافذة هُنا ، اعتقدت أنني أبدو رجلاً عنيفاً |
Her zaman Kendimi kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | لا بد لي من السيطرة على نفسي في كل وقت. |
Evde Kendimi kontrol altında tutarım. | Open Subtitles | بامكاني ان اسيطر على نفسي في بيتك |
Bu yüzden Kendimi bu taştan hapishaneye hapsettim. | Open Subtitles | لذلك اقفلت على نفسي في حفرة صغيره |
Kendimi odama mı kilitleseydim? | Open Subtitles | أغلق على نفسي في غرفتي؟ |
Aynada Kendimi tanıyamıyorum. | Open Subtitles | لا أتعرف على نفسي في المرأة. |
Geminin mürettebatından iki kişiyi öldürdüm ve Kendimi iletişim bölümüne kitledim. | Open Subtitles | لقد قتلة اثنين من الموظفين على متن هذه السفينة لقد أغلقت على نفسي في غرفة (القيادة) |
- Bu şartlar altında Kendimi kokpite kilitleyip Heathrow'a doğru devam etmem yönünde talimat aldım. | Open Subtitles | وفقاً للأجواء العامة، تم أمري بالقفل على نفسي في قمرة القيادة والمواصلة إلى (هيثرو) |
Birkhoff, Kendimi güvenlik odasına kilitledim. | Open Subtitles | (بيركوف)، أغلقتُ على نفسي في خزنة |