"عليك سؤال" - Traduction Arabe en Turc

• Sana bir soru
• sormalısınız
• sorabilir
• sormalısın

Ondan önce Sana bir soru sormak istiyorduk.
قبل ان نتحدث عن ذلك نريد ان نطرح عليك سؤال واحد

Oraya gelmeden, Sana bir soru sormak istiyorduk.
قبل ان نتحدث عن ذلك نريد ان نطرح عليك سؤال واحد

Robin, Sana bir soru sorabilirim miyim?
يا روبن، أيمكنني أن أطرح عليك سؤال فضولي؟

- Bunu Carter'a sormalısınız, efendim. - Ben de bilgilendirilmeyi bekliyorum.
سيكون عليك سؤال كارتر فى هذا الشأن إننى أتطلع إلى تقريرها

Ben de bir şey sorabilir miyim? Evet. İzimi uzun zaman önce bulduğunu söyledin.
هل يمكنني طرح عليك سؤال أيضاً؟ لقد قلت أنك وجدتني منذ فترة طويلة

Fakat kendine sormalısın, bebeğinide ölü ister misin?
لكن عليك سؤال نفسك هل تريدين قتل طفلكِ ايضاً ؟

Önce Sana bir soru sormam gerek.
لكن أوّلا عليّ أن أطرح عليك سؤال

Ama önce, Sana bir soru sormam gerek. Tamam.
لكن، أوّلا، أوذّ أن أطرح عليك سؤال

Sana bir soru sorabilir miyim?
هي, هل من الممكن أن اطرح عليك سؤال ؟

- O zaman Sana bir soru soracağım, Beth.
إذاَ سأطرح عليك سؤال

Bu yüzden Sana bir soru soracağım.
لذا سأطرح عليك سؤال واحد.

Sana bir soru sorabilir miyim?
هل لي ان أطرح عليك سؤال ؟

Sana bir soru soracağım ve bana doğruyu söylemeni istiyorum.
إنه شئ سيئ سأطرح عليك سؤال

Sana bir soru sordum evlât.
لقد طرحت عليك سؤال يافتى؟

- Sana bir soru sordu.
. لقد طرح عليك سؤال

Belki de diğer kızlara sormalısınız. Dora'ya olanların gerçekten çok ağır olduğunu biliyorum.
ربما عليك سؤال احدى البنات غيري أعلم قساوة ما حدث لدورا

Eğer Forli'de gerçekten ne olduğunu bilmek istiyorsanız orada bulunanlara sormalısınız.
إن كنت تريد معرفة حقيقة ما حدث في فورلي عليك سؤال أولئك الذين كانوا هناك

Belki de yan komşuya sormalısınız.
أو ربما عليك سؤال الرجل المجاور

Ben ısmarladığıma göre zor bir soru sorabilir miyim?
بما أنني سأشتري هذا هل يُمكنني طرح عليك سؤال صعب ؟

Terapistine zengin insanlarla ne alıp veremediğini sormalısın.
أتعلم، عليك سؤال معالجك النفسي عن مشكلتك الناس الأغنياء