Sen sadece doğru olanı seçtiğine emin ol. | Open Subtitles | يجب عليك فقط أن تكون متأكداً من الشئ الصح |
Birkaç güne kadar, ihtiyacımız olan her şeyi elde edeceğiz. Sen sadece sabırlı ol. | Open Subtitles | سنحصل على كل مانحتاج خلال يومين.عليك فقط البقاء هادئة |
Tutunacak ve kendinizi yukarı itecek kadar güçlü olmanız yeter. | TED | عليك فقط أن تكون قويًا كفاية للتشبث والتسلق نحو الأعلى، |
Sadece, altıya çeyrek kala olunca bana söyle, yeter. | Open Subtitles | عليك فقط أن تعلمني عندما تكون السادسة إلا ربع |
Sadece ayık kal ve ev işlerinde ona yardım et. | Open Subtitles | عليك فقط أن تبقي دون مخدرات وتسـاعديهـا في شؤون المنـزل |
sadece senin Lise deniklik testini gecmen lazim. | Open Subtitles | يتوجب عليك فقط ان تجتاز امتحان التأهيل للمرحلة الثانوية نعم. |
Tek yapman gereken sürmekti. X, bir şey diyeyim mi? | Open Subtitles | تباً ، كل ما عليك فقط أن تتولى القيادة ؟ |
Sen sadece yarınki taç giyme törenine yoğunlaş. | Open Subtitles | يجب عليك فقط أن تهتم بالتتويج غدا. |
Şimdi Sen sadece ona güvenmelisin, Amanda. | Open Subtitles | أنت تعرف، عليك فقط للثقة به، أماندا. |
Sen sadece buradan yürüyeceksin, onun gözlerine bakacaksın ve onun kim olduğunu- | Open Subtitles | عليك فقط الدخول الى هناك النظر في عينيه وتريه من هو... |
Bir planım var. Sen sadece dayan anladın mı? | Open Subtitles | لديّ خطة، عليك فقط أن تنتظر، أتسمعني؟ |
Sen sadece onu kızdıracak bir şey söyleme. | Open Subtitles | عليك فقط لا تقول اي شيء يجعلها غاضبة |
Sen sadece onu kızdıracak bir şey söyleme. | Open Subtitles | عليك فقط لا تقول اي شيء يجعلها غاضبة |
Hadi. Bana iyilik yaptın. Koridoru kontrol et yeter. | Open Subtitles | لقد أسديت لي صنيعا عليك فقط أن تتفقد الرواق |
Sen uçan halıma bin, yeter, uçalım, gidelim uzaklara. | Open Subtitles | عليك فقط أن تصعدي علي بساطي السحري وننطلق سوياً |
Sen uçan halıma bin, yeter, uçalım, gidelim uzaklara. | Open Subtitles | عليك فقط أن تصعدي علي بساطي السحري وننطلق سوياً |
Anlaman, gerekmiyor. Okuman yeter. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تفهمها عليك فقط أن تقولها |
Bakmaya devam et. Başka bir şeyden dolayı endişelenme. | Open Subtitles | يجب عليك فقط أن تستمر بالبحث ولا تقلق حول أي شيء آخر |
Yaptığın şeye doğal bir şekilde aynen devam et. | Open Subtitles | عليك فقط ان تعمل ما يأتى إليك طبيعياً. وما هو؟ |
Bu sadece senin için değil, şehirdeki herkes için geçerli | Open Subtitles | هذا الشئ لا يطبق عليك فقط,بل على جميع سكان هذه المدينه |
Senin Tek yapman gereken listeyi kendin yazmışsın gibi göstermek. | Open Subtitles | أنت عليك فقط ان تدّعي انك انت من كتب القائمة |