Şartlı erişim: insanları içeriye davet edebilirsiniz ancak onlar kurallara uygun oynamak zorundalar. | TED | الوصول المشروط ، الذي يمكن أن تدعو الناس إليه لكن عليهم ان يتصرفوا وفق القواعد |
Fahişeler dünyada satılık olmaması gereken tek şeyi satmak zorundalar. | Open Subtitles | البغايا عليهم ان يسوقوا للشئ الوحيد الذى ما كان لينبغى ان يباع فى العالم |
O zaman tek tek hepsini vurmak zorundalar. | Open Subtitles | وبالتالى كان عليهم ان يطلقوا النار عليها جميعا |
Kurakdiyara gidip birkaç böcek öldürmüş olmalılar. | Open Subtitles | توجب عليهم ان يهبطوا من قبل و قتلوا بعض الحشرات |
Geçide ulaşmak için halkaları kullanmış olmalılar. | Open Subtitles | يجب عليهم ان يستخدموا تلك الحلقات قبل ان يستخدموا بوابه النجوم |
- O zaman onlara peşime düşmeleri için bir neden vermeyeceğim baba. | Open Subtitles | حسنا عندئذ لن اعطيهم سبباً يشعرهم ان عليهم ان يتعقبونا يا ابي |
Birden onlara o işi bırakıp başka bir iş yapın diyorsunuz. | TED | فجأة تقول لهم ان عليهم ان يتوقفوا عن ما يقومون به و أن تفعلوا شيئا آخر. |
Saldırı olursa, adam adama dövüşmek zorundalar. | Open Subtitles | إذا لو هوجمنا, سيجب عليهم ان يقاتلوا رجل لرجل |
Bu olaylarla kendi başlarına başa çıkmayı öğrenmek zorundalar. | Open Subtitles | حسنا, عليهم ان يتعلموا تخطي هذه الأمور بأنفسهم. |
Evet ama bunun işe yaradığını garanti edemezsin, yani emin olmak zorundalar. | Open Subtitles | و لكن لا يمكنك ضمان ما حدث و لهذا اصبح لزاما عليهم ان يتاكدوا |
Uluslararası sulardayız. Donanma protokolüne göre bilgi vermek zorundalar. | Open Subtitles | نحنفي المياه الدوليه والقواعد الدوليه تحتم عليهم ان يعلنوا |
Ve sonra gerçekten birlikte olmak istedikleri kişiyle tanıştıklarında sadece çocukla uğraşmak zorundalar, o da bazen. | Open Subtitles | وبعدها عندما يقابلون الشخص الذي يريدن ان يكونون معة حقاً، سيكون عليهم ان يتعاملوا مع الطفل نصف الوقت. |
Her zaman böyle söylerler. Böyle söylemek zorundalar. | Open Subtitles | هم دائما يقولون ذلك هم عليهم ان يقولوا ذلك |
Pekâlâ, olay yeri raporu için tüm kişisel eşyalarının kayıtlarını dijital ortama aktarmak zorundalar. | Open Subtitles | حسناً ، يجب عليهم ان يقوموا بحفظ نسخات رقمية لكل ما عثر عليه بمسرح الجريمة |
Kendall ve Mueller onu denklemden çıkarmaya karar vermiş olmalılar. | Open Subtitles | كاندال ومولار كان عليهم ان يقرروا ليقتلوه ليوازنوا المعادله |
Ağır makinalarla gelip, burayı düzleştirmiş olmalılar. | Open Subtitles | كان عليهم ان يأتوا هنا بمكائن ثقيله ليسطحوها |
Burada çok fazla dağ var, vadiye inmiş olmalılar. | Open Subtitles | هناك الكثير من الجبال هنا لذا عليهم ان يهبطوا على جانب الوادي |
Bundan daha önemli bir şeyden şüphelenmiş olmalılar. | Open Subtitles | حسناً , كان عليهم ان يشكوا قليلاً أكثر من هذا |
Sonrasında çantada keklik olmadığını onlara gösterebilirsin. | Open Subtitles | وعندها سيكون بمقدورك ان تريهم بانه لم يكن يجب عليهم ان يستهينوا بك |
Tamam ama şunu unutma, onlara yardımcı olmamaları emredildi, yani onlara polisle çalıştığını söyleme. | Open Subtitles | حسنا , تذكر فقط , ليس من المفترض عليهم ان يتعاونوا معنا لذلك لا تخبرهم انك تعمل مع الشرطة |